Kayıtlar

Başı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Karısını Boşadı Bakın Başına Ne Geldi

Resim
Karısını Boşadı Bakın Başına Ne Geldi Ben Kahramanmaraşlı’yım. Görücü usulü evlendim ama eşimi çok sevdim. Kaynanam, kaynanamın kaynanası ve eltim aynı evde dokuz kişi yaşıyorduk. Ben hepsine de saygı duydum ne derseler yaptım. Meyveleri soydum çatalla yediler. Hizmette kusur etmedim. Ayakkabıları boyar önlerine koyardım. Havlularını tutardım. Mantolarını ceketlerini tutardım. Şimdiki gelinler bunları asla yapmaz. Altı sene çocuğum olmadı. Eşimi doktora götürdüler beni götürmediler. Beni yıllarca hamama, sıcak suya Ilıcaya götürdüler. Şifalı bitkiler içirdiler.   Kaynanam son zamanlarda sürekli hakaret etmeye başladı. “- Sen bana torun veremedin, düş yakamızdan, oğlumun ayağında terliksin!”. “- Meyvesiz ağaç. Bir ömür boyu çocuk yapmanı bekleyemem. Meyvesiz ağacı budarlar. Çok bile bekledik altı sene!” dedi. Görümcem: “- Düş kardeşimin yakasından, ben ona çocuk verecek birini bulurum!”   dedi. Eltim: “- Seni alacağımıza keşke bacımı alsaydık bir çocuk veremedin gitti!” derdi. ...

Dağ Başında Ermek mi, Şehir İçinde Ermek mi?

Dağ Başında Ermek mi, Şehir İçinde Ermek mi? İki kardeştiler. Biri köyde çobanlık yapmayı tercih ederek diyordu ki: Bu zamanda şehre gitmek, oranın günahlı hayatına karışmak çok kötü. İyisi mi, ben köyün çobanlığını yapayım, günahlardan uzak kalayım. Diğeri ise şehre gitti. Bir mahallede küçük bir tamir kulübesi açıp başladı ayakkabı tamirine. Çoban dağda koyunları, keçileri otlatıyor, hiçbir namazını kaçırmıyor, hiçbir şekilde de namahreme nazar etmiyordu. Bütün gün ormanın sessizliği içinde zikirle, fikirle, şükürle yaşayıp gidiyordu. Bu sebeple de manen bir hayli ilerledi, kerametlere mazhar oldu. Düşünüyordu ki, kardeşi şehirde bir sürü günah ve namahreme nazar ile manen sükût ediyor... Bir ara ona acıyarak ziyaretinde bulunmayı düşündü. Otlattığı koyunlarından bir miktar süt sağıp bir bez torbaya doldurarak ağzını bağlayıp şehrin yolunu tuttu. Sora sora bir mahalledeki eskici kulübesinde kardeşini buldu. Torbadaki sütünü duvardaki bir çiviye asıp oturarak hal h...

Her İşin Başı İslâm

Her İşin Başı İslâm Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan Muaz İbni Cebel  radıyallahu  anh'den rivayet edildiğine göre Rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "- Tamamıyla işin aslını (başını, temelini) haber vereyim mi sana?" - Ver, Ya Rasûlullah! "-  İşin başı(aslı) İslâm'dır... "(l) Her şeyin temeline İslam'ı oturtan bu Peygamberi beyanın tam olarak anlaşılabilmesi için, bu cümlelerin içinde yer aldığı uzunca hadisin tamamının gözden geçirilmesi yerinde olacaktır. Muaz İbni Cebel radiyallahu anh anlatıyor: Bir seferde Hz. Peygamber'in maiyyetinde idim. Bir gün, bir anda kendimi Rasulullah'ın yanında buldum. Yürüyorduk. Hemen kendisine; - Ya Resûlellah! Bana, beni cennete girdirecek, cehennemden uzaklaştıracak bir iş (amel) öğret! Dedim. "- Çok büyük bir şey istiyorsun. Ancak bu, Allah'ın kolay kıldığı kişi için pek kolaydır: Hiç bir şeyi ortak koşmadan yalnızca Allah'a kulluk edersin. Namazı dosdoğru kı...

"Besmele" Nerelerde Söylenir?

Nerelerde Besmele Çekilir? Her Hayrın Başı Besmele’dir! Her hayırlı işe “Bismillahirrahmanirrahim ” ile başlanır. Sonunda da “Elhamdülillah” denir. Sevgili Peygamberimiz: "Bir işe besmele ile başlanılmaz sonunda da Elhamdülillah denmezse o işte hayır olmaz!" buyurmuştur. Besmele çekerek Allah’ü Teâlâ’dan izin istiyoruz. Çünkü “Besmele” çekerek kul ile Allah arasındaki gerçek alâka kurulmuş; oluruz. Buna çok önem verelim. Rabbimizin mülkünde ondan izinsiz yani besmelesiz tasarruf edemeyiz. Besmelesiz iş yaparsak o işte hayır olmaz. Nerelerde besmele çekilir veya çekilmez bir kaç misal verelim: Nerelerde Besmele Çekilir? ·         "Her hayırlı işe; yemek yemeğe, abdest almaya ve hayırlı işe başlarken besmele çekmek sünnettir. ·         Nikâhlı eşler beraber yatarken besmele çekmelidir. Aksi halde Besmelesiz nesil yetiştirilmiş olunur. ·         Küçük çocukları...