Kayıtlar

akarsu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ne Gelir Elden

  Ne Gelir Elden   Öldüğünü duydum garip bir kulun, Selâlar verildi, minarelerden. Gelmişti sonuna gittiği yolun, Vedalar edildi, ne gelir elden…   Soyuldu elbise, yıkandı beden, Vücuda sarıldı, beyaz bir kefen, Kokular serpildi, miski amberden, Helallik alınır, ne gelir elden…   Sonra omuzlarda gezipte durdu, Yavaşça musalla taşına kondu, Sureyi şerifler bir bir okundu, Kabre konuldun ne gelir elden…   Ellerde kürek savrulur toprağın, Her bir atışta sönüyor ışığın, Bırakır seni sevdiğin aşığın, Kapandı mezarın, ne gelir elden…   Münker Nekir sualler okuyacak, Ağzın mühürlü amel konuşacak, Ruh, ya arşa ya da siccine ulaşacak, İnşallah! Koca bir ‘KEŞKE’ çıkmaz dilden…   Adem Akarsu

SU, Kendine Sırdaş Arıyordu

SU, Kendine Sırdaş Arıyordu Önce BULUTA verdi sırrını. Ağır geldi sır buluta. Sağanak sağanak döktü suyun tüm sırlarını. Sonra GÖLE gitti SU... Ona anlattı derdini. Bu arada bulut suyun sırrını yağmur yapıp, dolu yapıp, kar yapıp savurduğu için, zaman zaman taşıyordu göl ve çıkıyordu suyun sırrı iyice açığa. Sonra NEHRE verdi SU sırrını. Nehir de aldı suyun sırrını çekti gitti. DEREYE verdi. Dere biraz daha yavaş olsa da nehirden, o da götürdü suyun sırrını bir başka bilinmeze ” ÇAĞLAYANLAR, ŞELALELER, AKARSULAR ” Hepsi kayboluyordu bir anda. Sonra bir gün su takip etti dereyi. Dere Okyanusa kavuşunca fark etti su: Bütün sırlarının akarsularla, çağlayanlarla, ırmaklarla OKYANUSA taşındığını. Karar verdi su. Sırrını Okyanusa verecekti. Öyle de yaptı zaten. Tüm sırlarını OKYANUSA verdi. Artık suyun sırrını okyanustan başkası bilmiyordu. Ne taştı OKYANUS, ne bir başkasına taşıdı suyun sırrını, ne de kurudu ” . Geçenlerde karşılaştık suyla. Bir bardaktaydı. Sus

Mutluluk Akarsuyu

Mutluluk Akarsuyu Ne güzel şeydir mutluluk. Mutluluğu hissetmek bu duyguyu yaşıyor olmak ne güzeldir kim bilir? Elbette mutlu olanlar bilir bunu.  Gerçekten mutlu olmak ama… Gülmek, içinden gelerek gülebilmek... Çok değerli bir nimettir.  Şahsen ben, dünyanın tüm mücevherlerine değişmem gülmeyi ve mutlu olmayı. Tabii sizleri bilemem. Yaşamım süresince çok acılar çektim. Burada bunları sizlere bir bir anlatacak değilim ancak nasıl mutlu olunur bilemedim, çünkü bu duyguyu gerçekten hiç yaşayamadım. Hep yalnızdım. Ben ve benim gibiler. Biz hep beraber, birlikte yalnızlığı yaşadık, buradaki birlikte büyüdüğümüz, hayatı paylaştığımız kardeşlerimle. Kimimiz ailesi olduğu halde buraya bırakılmış, benim gibi.  Kimimizin ailesi yaşamını yitirmiş, kimsesiz kalmışlar. Kimsesizlikten gelmişler, buraya, Kimsesizler yurduna.  Onların aileleri yaşıyor olsaydı, severlerdi kardeşlerimi, atmazlardı buraya. Ancak en kötüsü de ailesi varken yalnız kalması, istememesi evladını ve onu sokağa at

Hz. Mevlâna’dan Güzellikler 1

Ol! “Sevgide; güneş gibi ol! Dostluk ve kardeşlikte; akarsu gibi ol! Hataları örtmede; gece gibi ol! Tevazuda; toprak gibi ol! Öfkede; ölü gibi ol! Her ne olursan ol! Ya olduğun gibi görün! Ya göründüğün gibi ol!” Diyor Hz. Mevlana Rahmetullâhi Aleyh

Akıl Okulu

Resim
Akıl Okulu    Değerli dostlar eğitim o kadar önemli ki… O’nun önemini anlatmak için kütüphaneler dolusu kitap okusak; bir o kadar da kitap yazsak yine anlatamayız. Size şu hikâyeyi anlatmaya karar verdim.       Bir gün ülkenin küçük kasabalarından olan Yitan'da şöyle bir haber yayılmış:       -Güzel başkentimizde bir “ Akıl Okulu” varmış. Her kim o okula giderse orada akıl öğretiliyormuş. Herkes bu haberi şaşkınlıkla birbirine anlatıyormuş. Kasabanın en zenginlerinden olan bir adam da bu haberi duyunca kahkahalarla gülmeye başlamış:       -Efendim, hayatımda hiç bu kadar komik bir şey duymamıştım. Akılın okulu mu olur? Bir insan akıllıysa akıllıdır. Sonradan akıl kazanılır mı hiç? Olacak şey midir? Bu adam çok zengin olduğu için çocuklarının hiçbirisini okutmamış. Öyle çok parası varmış ki, istese kasabanın tamamını satın alabilirmiş. Fakat çocuklarına devamlı şöyle diyormuş:       -Şükürler olsun çok paramız var. Yine de paramıza para katmalıyız. Ne kadar çok kaza

Mevlana’da Sevgi

Mevlana’da Sevgi: Hamdım, pi ş tim, yand ı m! 1.    Cömertlik veya yardım etmede akarsu gibi ol! 2.    Ş efkat ve merhamette, g ü ne ş gibi ol! 3.    Ba ş kalar ı n ı n kusurunu ö rtmede gece gibi ol! 4.    Hiddet ve asabiyette, ölü gibi ol! 5.    Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol! 6.    Ho ş g ö r ü l ü kte deniz gibi ol! 7.    Ya oldu ğ un gibi g ö r ü n, ya da g ö r ü nd ü ğ ü n gibi ol! “Bu eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ”

İYİ Mİ OLDU?

İYİ Mİ OLDU? Herkes çalışırken sen çalışmadın, Sınıfta kaldın da iyi mi oldu? Oynadın, zıpladın hiç uslanmadın, Tembel tembel yatmak iyi mi oldu? Baban üzüntüden yatağa düştü, Annen utancından hayata küstü, Seni ayıpladı, düşmanı dostu, Sokaklarda gezmek iyi mi oldu? El âlem doktor, mühendis oldu Çalışan işini, aşını buldu, Ağaçlar kurudu, çiçekler soldu, Gölgede uyumak iyi mi oldu? Babana güvendin baban iflâsta, Annene güvendin, annen çok hasta, Düşmanların güler, dostların yasta, Rezil, rüsva oldun iyi mi oldu?                                                 15. 05. 2004              Yaşar AKKAŞ “Bu eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ”

Uyansana Ahmak Nefsim

Uyansana Ahmak Nefsim Nerden geldin, nere giden, Düşündün mü dünya nedir? Haktan geldin, Hakk’a giden, Uyansana ahmak nefsim… İster yüz yıl, bin yıl yaşa, İster bey ol ister paşa, Bir gün ölüm gelir başa, Uyansana ahmak nefsim… Kara yere gireceksin, Yılan çıyan göreceksin, Sonsuz pişman olacaksın, Uyansana ahmak nefsim… Münker - Nekir gelecekler, Her yaptığın soracaklar, “Ya nur, ya nar!” diyecekler, Uyansana ahmak nefsim… Melek suru üfürecek, Yerler gökler dürülecek, Her can ölüp dirilecek, Uyansana ahmak nefsim… Mahşer mizan kurulacak, Tüm ameller tartılacak, Salih mü’min, kurtulacak, Uyansana ahmak nefsim Kâfir zalim ayrılacak, Cehenneme savrulacak, Ateşlerde kavrulacak, Uyansana ahmak nefsim… Liavaul hamd açılacak, Mü’mine nur saçılacak, Cennetler’e uçulacak, Uyansana ahmak nefsim… İyi olanlar Cennet’e, Kötü olan, Cehennem’e, Senin yerin bilmem nere? Uyansana ahmak nefsim… Yaşar AKKAŞ 25.