Kayıtlar

babam etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Babam derdi ki yavrum!

Babam derdi ki yavrum!   Babam derdi ki yavrum! Küçüğü küçümseme; Küçücük bir darbeden, kalp kırılır mı deme. Orman nasıl yanarsa, bir kibriti çakmakla; Hayırlar da kül olur, bil ki başa kakmakla.   Babam derdi ki yavrum! Kibir şeytana hastır, Şeytanla dost olanın, âkibeti iflâstır. Dünya hırsı doyurmaz, yedikçe aç kalırsın; Kibirde yükselirsen, kabirde alçalırsın.   Babam derdi ki yavrum! Çürük tahta boyanmaz; Boyansa da sıratta, ilk adıma dayanmaz. Bil ki; o gün ameller, karşımızda duracak; Önce kendi nefsimiz, bizden hesap soracak.   Babam derdi ki yavrum! Dostun postuna kanma, Allah’tan başkasına, güvenip de yaslanma. Var gününde sevilir, el üstünde olursun; Dar gününde kendini, yapayalnız bulursun.   Babam derdi ki yavrum! Öfke kanla beslenir; Şeytan âdemoğluna, “öldür!” diye seslenir. Vehimler, vesveseler, öfkeye katran döker, Şeytan ancak, eûzu besmeleyle diz çöker.   Babam derdi ki yavrum! Kimsey...

Canım Babam!

Resim
Canım Babam!   Ailemiz için durmaz koşardın, Çok çalışır rahat bilmezdin babam! Bizim için dağlar taşlar aşardın, Canını bizlere adardın babam!   Sabahları seni evde görmezdim, Erken işe gider, erken dönmezdin, Hep kendin üzülür bizi üzmezdin, Bizleri ayakta tutardın babam!   Evimizin neşesi tüten ocağı, İyilik meleği şefkat kucağı, Yuvamızın gülü kalbin sıcağı, Hepimizi candan severdin babam!   Ninemi sırtına, aldın gezdirdin, Dedeme kaşıkla, yemek yedirdin, Darda kalanlara yardım ederdin, İyilik timsali sevecen babam!   Okşardın üzülüp ağladığımda, Huzurla göğsüne yasladığımda, Sırtımı sırtına dayadığımda, Güvendiğim sağlam kaleydin babam!   Suçlarıma kızar kaşın çatardın, Çabucak affeder şaka yapardın, Düşkünleri kollar, elden tutardın, Herkese güvenli limandın babam!   Bin bir çilelerle baktın büyüttün, Hem korudun adam ettin okuttun, Helâl - haram, iman - İslâm öğrettin, Senin hakkın nasıl öderim babam!   Sen ölünce dünyalar...

Anam Babam Sana Feda Olsun Yâ Rasûlallah!

Anam Babam Sana Feda Olsun Yâ Rasûlallah! Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır...” (Azhâb, 6) Rasûlullah (sav) buyuruyor: “Nefsim kudret elinde olan Allâh’a yemin olsun ki; sizden biriniz, ben kendisine anasından, babasından, evlâdından ve bütün insanlardan daha sevimli olmadıkça hakikî mânâda îmân etmiş olamaz.” (Buhârî, Îman, 8) Ab­dul­lâh bin Hi­şâm’ın an­lat­tı­ğı şu ri­vâ­yet, Ra­sû­lul­lâh’a mu­hab­be­tin han­gi se­vi­ye­de ol­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni gös­ter­me­si ba­kı­mın­dan çok mâ­ni­dâr­dır: “Bir defâsında Rasûlullah (sav) ile birlikte bulunuyorduk. Rasûl-i Ekrem, orada bulunanlardan Hz. Ömer’in elini avucunun içine almış oturuyordu. O sırada Ömer (ra): “–Yâ Rasûlullah! Sen bana canımın dışında her şeyden daha sevgilisin!” diyerek Rasûlullah’a olan muhabbetini ifâde etti. Onun bu sözüne karşılık Rasûlullah (sav) Efendimiz: “–Hayır, ben sana canından da sevgili olmalıyım!” buyurdu. Hz. Ömer (ra) hemen: “–O hâld...

Babamın Katledilişini Gördüm!

Babamın Katledilişini Gördüm! Sultan Abdülaziz’in kızı Nâzime Sultan anlatıyor: "Babamın katledilişini gördüm!" Burada ilk defa yayınlayacağımız vesikayı ve Sultan Abdülaziz Han’ın kızı Nâzime Sultan’ın babasının katli sırasında gördüklerini nakletmeden önce padişahın vefatı hâdisesini kısa da olsa hatırlatmakta fayda vardır. Sultan Abdülaziz Han erkân-ı erbaa (dört kişi) diye adlandırılan Mithat Paşa, Hüseyin Avni, Mütercim Mehmed Rüştü Paşa ile Şeyhülislâm Hasan Hayrullah Efendi’nin ve önceden elde ettikleri altmış kadar yandaşlarının tertip ettiği bir darbe neticesi 30 Mayıs 1876 günü tahttan indirilmiş ve dört gün sonra da şehid edilmiştir. Padişahın Hal’i Sultan Abdülaziz Han, yukarıda isimleri verilen dört kişinin şahsî kin ve garezleri ve bazı yabancı devletlerin parmağı ve yardımları sayesinde yapılan bir darbe neticesinde tahtından indirildi. Hâdise özetle şöyle olmuştu: Hüseyin Avni, Mithat, Rüştü ve Süleyman Paşalar tarafından bu darbenin 30 Mayıs ...