Kayıtlar

Şubat 20, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Üç Nasihat

Üç Nasihat Yıllar önce bir adam çalışmak amacı ile çok uzaklara gitmiş ve yıllarca çalışmış. Sonunda memleketine dönme zamanı gelmiş. Bu çalışma sürecinde toplam 3000 akçe biriktirmiş ve evinin yolunu tutmuş. Evine doğru giderken yolu büyük bir şehirden geçmiş. Yolda yürürken köşe başında birisi; -“Bir nasihat bin akçe, bir nasihat bin akçe” diye bağırıyormuş. Adam düşünmüş: ‘Nasıl olur, bir nasihati bin akçeye satarlar, ben yıllarca çalıştım ve sadece 3000 akçe biriktirdim.’ Bu işe pek aklı ermemiş ama merak işte. Duramamış ve adama bin akçe vererek o nasihati satın almış. Nasihati satan satıcı adama nasihati satarken iyice ezberlemesini tavsiye ederek nasihati söylemiş; -“Kaderde ne var ise o başa gelir.” Adam nasihati aldıktan sonra yoluna devam etmiş. İlerde yine köşe başında başka bir adam bağırıyormuş -“Bir nasihat bin akçe” diye. Adam yine dayanamamış bin akçe de o adama vermiş ve ikinci nasihati de satın almış. İkinci nasihat de: -“Gönül kimi severse güz

Rüya

Rüya Küçük odasının içeresinde bir o yana, bir bu yana gidip geliyor, arada bir camdan dışarı bakıyor ya da balkona çıkıyordu. Gün boyu ağlamış, ağlamaktan yorgun düşmüş ama uyumak istememiş. Kapısı çalındı birden:      - Kimsin?      - Benim kızım. İçeri girebilir miyim?      - Hayır anne. Sakın içeri girme!      - Aslı lütfen!      - Hayır dedim!      Çaresiz kalan anne geri gitti. Şimdi daha fazla ağlıyordu. Kendini yatağına attı. Gözleri yavaş yavaş kapandı ve bir süre sonra göz kapaklarının ağırlığına dayanamayıp uyudu. *****************      Sokaklar neden boş? İnsanlar nerde? Hiç bir şey anlamıyordu, nerde olduğunu bilmiyordu. Aman Ya RABB! Örtüsü örtüsü nerde? Şimdi delirecek. Aslı örtüsüz asla dışarı çıkmaz ki. Kimse onu böyle görmemeli. Nereye saklansa da; kimse görmese? Gerçi sokaklar bomboş. Ama ya aniden birileri sokağa girerse ne olacak? Başını açık görecekler; bir de erkek olursa, eyvah! Bir yerlere saklanmalı. Ama nereye? Bu sokağı tanımıyordu

Hayatın Anlamı

Hayatın Anlamı Eski zamanların birinde bir adam “Hayatın anlamının ne olduğu” na takmış kafayı… Bulduğu hiç bir cevap ona yeterli gelmemiş ve başkalarına sormaya karar vermiş… Ama aldığı cevaplar da ona yetmemiş. Fakat mutlaka bir cevabı olmalı diyormuş. Herkese bunu sormaya karar vermiş… Köy, kasaba, ülke dolaşmış bu arada zamanda durmuyor tabi ki… Tam umudunu yitirmişken bir köyde konuştuğu insanlar ona: “Şu karşı ki dağları görüyor musun, orada yaşlı bir bilge yaşar, istersen ona git belki o sana aradığın cevabı verebilir” demişler. Çok zorlu bir yolculuk sonunda bilgenin yaşadığı eve ulaşmış adam. Kapıdan içeri girmiş ve bilgeye hayatın anlamının ne olduğunu sormuş… Bilge sana bunun cevabını söylerim ama önce bir sınavdan geçmen gerekiyor demiş. Bilge bir çay kaşığı vermiş adamın eline ve içine de silme bir şekilde zeytinyağı doldurmuş. “Şimdi çık ve bahçede bir tur at tekrar buraya gel… Yalnız dikkat et kaşıktaki zeytinyağı eksilmesin eğer bir damla eksilirse kaybed