Kayıtlar

Mart 26, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ey Âciz İnsan!

  Ey Âciz İnsan!   Nefsin on askeri (kötü huy ve isteği) vardır: 1. Hırs. 2. Şehvet. 3. Cimrilik. 4. Aşırı istek. 5. Doğru yoldan ayrılıp uzaklaşmak. 6. Acımasızlık, merhametsizlik, katı kalplilik. 7. Kötü ahlâk. 8. Sonu gelmeyen arzu, istek, emel. 9. Aşırı hırs. 10. Tembellik Hevâ   Tembellik Hevânın da on askeri (kötü huy ve isteği) vardır: 1. Haset. 2. Zulüm. 3. Kendini beğenmek. 4. Kibir, büyüklenmek. 5. Nefret, kin, garaz. 6. Hilekârlık. 7. Vesvese. 8. Doğru şeylere itiraz. 9. Sû-i zan yani insanlar hakkında kötü düşünce beslemek. 10. Münâkaşa.   Şunu iyi bil ki, Allâh Celle Celâlüh sana vücudundaki organları kendisinin yasak ettiği şeylerden onları koruman için verdi. Onlar sana Allâh Celle Celâlüh’ün birer nimeti ve emânetidir. Günâh işlersen onlarla işleyeciğin için, Allâh Celle Celâlüh’ün verdiği nimet ve emânetleri Allâh Celle Celâlüh’e isyânda kullanmış olursun. Öyle yapınca da küfrân-ı nimette bulunmuş, nimete nankörlük ya

Eşlere Nasihat

  Eşlere Nasihat   Değer bilin! Kıymet bilin! Yuvanızı cennet bilin! Sofranızı bereket bilin! Elin adamı elin kadını sizi aldatmasın! Kimse eş gibi olmaz! Kimse helâlin gibi huzur vermez! Yazgına razı ol! Nasibine şükret! Kısmetine tevekkül et! Saadetine haram, neşene zehir katma!

Dut Yaprağı

Resim
                                                                                            Dut Yaprağı İmam-ı Şafii Rahmetullahi Aleyh'e: “- Allah Teâlâ'nın varlığına delilin nedir?” Diye sorduklarında: "- Dut yaprağıdır!" demiş. “- Çünkü aynı yaprağı koyun yer, süt yapar; arı yer, bal yapar; geyik yer, misk yapar; tırtıl yer, ipek yapar. Tadı, rengi, kokusu ve maddesi bir olan şeyden bu kadar farklı güzellikleri yaratmak ancak Allah Teâlâ'ya mahsustur.

Dualarınız Kalbinizden Olsun!

Dualarınız Kalbinizden Olsun!   İbrahim Ethem Kuddise Sirrûh Hazretleri, padişah iken gördüğü bir rüya uğruna tacı tahtı terk ediyor, derviş oluyor, diyar diyar dolaşıyor. Seneler sonra seyr-i sülûkünü tamamladıktan sonra Belh şehrine tekrar geliyor. Kendi yaptırdığı camide yatsı namazı kılıyor. Dışarıda kar var, hava çok soğuk… "- Şurada kıvrılayım da sabah olunca giderim!” diye düşünüyor. Caminin bekçisi geliyor... Bekçi: "- Ne yapıyorsun burada” diyor... İbrahim Ethem: “- Müsaade et şurada yatayım, sabah Namazından sonra gideceğim!” diyor. Bekçi bacağından tutuyor ve O’na: “- İbrahim Ethem senin gibi çulsuzlar için yaptırmadı bu camiyi…” diyor ve bacağından sürükleye sürükleye, kafasını merdivenlere vura vura, onu dışarıya atıyor... İbrahim Ethem, “Kibir olur diye… “Bu camiyi ben yaptırdım!” diyemiyor. Çaresiz şehre gidiyor. Her taraf kapalı, sadece bir ekmek fırını açık... Kapıyı çalıyor ve sabaha kadar oturma müsaadesi istiyor. Orada harıl harıl