Kayıtlar

Müslümanlık etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bu Nasıl Müslümanlık?

Bu Nasıl Müslümanlık?   Hristiyanlık ’ta annesinden yeni doğan bebek Kilise’de vaftiz ediliyor. İnsanların nikâhı kilisede papaz tarafından yapılıyor. Milletvekilleri parlamentoda İncil üzerine yemin ediyor. Devlet başkanı İncil üzerine yemin ediyor. Kimse kimseye gerici demiyor. Lâiklik elden gidiyor demiyor. Laiklik beni dinsiz, Allahsız yetiştirecekse; yerin dibine batsın,   Cehennem’in dibine gitsin! Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanı resmi törende dua ediyor. Küçük çocuklar Rabbini, dinini, kitabını bilsin diye anaokulu açıyor. Vay sen gericisin! Çağ dışısın! Diye İslâmiyet’e savaş açılıyor. Allah’ü Teâlâ’nın biz aciz insanları hem dünyada hem ahirette mutlu etmek için gönderdiği Hak Din İslâm’dır. İslâmiyet’e saldıran kafasını kayaya çarpar, kafası parçalanır, geberir gider. Ebu Cehil'in torunları kıyamete kadar İslâmiyet'e ve tüm kutsalımıza saldıracaklar... Bu açık ve nettir. Biz Müslümanlar uyanmazsak, daha çok saldırırlar. Eğer uyumaya devam edersek; Ra

Kısmen Müslümanlık Olmaz

Kısmen Müslümanlık Olmaz   İslam âlimlerinin en büyüklerinden Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde; - Kardeşlerim, Müslümanlık, her an Allahü teâlâyı hatırlamak demektir, buyurdu. Müslüman, her yerde Müslümandır.   Ve daha açıkladı: - Yani kısmen Müslümanlık olmaz. Camide Müslüman, sokakta canavar, olmaz öyle şey. Müslüman, camide de Müslümandır, sokakta da, evde de, işyerinde de Müslümandır.   Ve ekledi: - O, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bir an unutmaz. Bir günah işleyeceği zaman Rabbini hatırlayıp vazgeçer hemen.   - Hadis-i şerifte; (Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle haşrolursunuz) buyuruldu.   Şöyle özetledi: - Yaşarken Allah’ı hatırlayan, ölürken de hatırlar.   Kul ibadet ederse…   Bir günde sohbetinde; - Kardeşlerim, insan Allahü teâlâya ibadet ederse, cenâb-ı Hak, onun dünyada işlerini kolaylaştırır, kabirde ona acır, ahirette affeder, buyurdu.   Ve ilave etti: - Biz yeter ki, Allahü teâlâya ihlasla ibadet edelim.

Müslümanlık Nerde?

Müslümanlık Nerde? Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile... Âdem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nafile! Kaç hakiki Müslüman gördümse, hep makberdedir; Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir; İstemem, dursun o payansız mefahir bir yana... Gösterin ecdada az çok benzeyen kan bana! İsterim sizlerde görmek ırkınızdan yadigâr, Çok değil, ancak Necip evlada layık tek şiar. Varsa şayet, söyleyin, bir parçacık insafınız: Böyle kansız mıydı -haşa- kahraman ecdadınız? Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdasına? Benzeyip şirazesiz bir Mushaf’ın eczasına, Hiç görülmüş müydü olsun kayd-i vahdet tarumar? Böyle olmuş muydu millet can evinden rahnedar? Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi? Böyle adet miydi bi-perva, yemek insan leşi? Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan... Hey sıkılmaz, ağlamazsan, bari gülmekten utan! "His" denen devletliden olsaydı halkın behresi: Payitahtından bugün taşmazdı sarho

Başarımı Müslümanlığa Borçluyum!

Resim
Başarımı Müslümanlığa Borçluyum!   Zinedine Zidane, göçmen bir ailenin çocuğuydu. Futbolu Dünya Kupası finaliyle bıraktı. O başarısını iyi bir aile babası ve Müslüman olmasına bağlıyor.'Bir gece saat 3’te aniden uyandım ve biriyle konuştum. Bu sesin tavsiyelerini uygulamak zorundaydım.” diyor Zidane. “Bu açıklamamdan çok şeyler çıkarıp yanlış yorumlanmasını istemiyorum. O gece olanlar fazlasıyla mistik ve beni bile bazen ürkütüyor.” diye ekliyor. “Olanlardan kimseye söz etmedim. Ne eşime, ne başkasına… Bu mistik uyarıcının ayrıntılarını istemeyin; yemin ediyorum son nefesime kadar anlatmayacağım, bu çok ağır.” Zinedine Yezid Zidane bir gece kulağına fısıldayan mistik sese kulak verip tekrar Fransa Millî Takımı’nda dönmekle belki de hayatının en güzel kararlarından birini veriyordu. Zira bu karar onun meşin yuvarlak peşindeki son maçını bir Dünya Kupası finaliyle noktalamasına zemin hazırladı. Evet, Zidane futbola Fransa-İtalya Dünya Kupası finaliyle veda etti. Yeryüzü