Kayıtlar

Paşa etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İmparatorluğa Mersiye

  İmparatorluğa Mersiye   Bin yıl oldu toprağına basalı Hayli oldu kılıçları asalı, Bülbüllerin onun için tasalı,   Sazlar kırık, ayar tutmaz telleri, Biz neyledik o koskoca elleri?..   Yol görünür, hakan emir verirdi, Dalga dalga ordularım yürürdü, Hamlemizden dağlar taşlar erirdi,   Dolu dizgin aştık nice belleri, Biz neyledik o koskoca elleri?..   Yıldız doğar,talihimiz belirir, Sabah olur, ulufeler verilir, Bir seferde dört krallık serilir,   Al al ettik, kara kara tülleri, Biz neyledik o koskoca elleri?..   Ferman çıkar, dal kılıçlar takınır, Meydanlarda Rabbe dua okunur, Gölgemizden bütün cihan sakınır,     Andırırdık coşkun akan selleri, Biz neyledik o koskoca elleri?..   Kosovalar, Plevneler bizsizdir, Yosun tutmuş camilerim ıssızdır, Boynu bükük minareler öksüzdür,   Açmaz olmuş Kızanlığın gülleri, Biz neyledik o koskoca elleri?..   Hali görür, geleceği sezerdik, Bir zamanlar ta Vistül’de gezerdik. H

Bu Okul Çanakkale Savaşı Döneminde Mezun Veremedi

Resim
Bu Okul Çanakkale Savaşı Döneminde Mezun Veremedi - Çanakkale Savaşı döneminde 120 öğrencisi cepheye giden Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi, 1914-1918 yıllarında hiç mezun veremedi. Lisenin onursal müdürü Dönmez: "Öğrencilerimiz 1914-1918 yıllarında vatan savunması için cepheye gitti. Okulumuz bu yıllarda mezun veremedi. 30 öğrencimiz ile 6 öğretmenimiz savaşta şehit oldu" Dönemin Kastamonu Valisi Abdurrahman Nurettin Paşa tarafından 1885 yılında Kastamonu İdadi Mektebi adıyla hizmete açılan lise, cumhuriyetin ilanının ardından, önce Kastamonu Lisesi, 1963 yılından sonra da kurucusunun adı verilerek Abdurrahmanpaşa Lisesi adıyla hizmet vermeye devam etti. Çanakkale Savaşı'na 120 öğrencisi katılan Abdurrahmanpaşa Lisesi'nde, savaşa giden öğrencilerin isimleri ile savaştan dönenlerin silah, üniforma ve malzemelerinin bulunduğu bir köşe yer alıyor. Lisenin onursal müdürü İsmail Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kastamonu Abdurrahmanpaşa L

Paşa Olursun Ama Adam Olamazsın

Paşa Olursun Ama Adam Olamazsın Bir adamın haylaz, yaramaz bir oğlu vardı. Adamcağız oğluna yeri geldikçe: — Oğlum sen adam olmazsın, derdi. Babasının bu sözleri ise çocuğun çok zoruna giderdi. Bir gün gene babası aynı sözü tekrarlamıştı. Çocuk başını aldı gitti, İstanbul'a geldi okumaya başladı. Çocuğun tek muradı adam olmak ve babasını mahcup etmekti. Nitekim okudu, uğraştı ve türlü imtihanlardan sonra Osmanlı Devletine Paşa oldu. Unutmamıştı babasının kendine söylediği sözleri. Emrindekilere, gidin filân memlekette, filân köyde şu isimde biri var onu istanbul'a huzuruma getirin, Diye emir verdi. Paşanın adamları gittiler ve söylenen köyde Paşanın babası Mehmet efendiyi buldular. Adamcağız tarlada çift suluyordu. Yanına varıp: — Seni Paşa Hazretleri İstanbul'a huzuruna çağırır, hazır ol gideceğiz, dediler. Adamcağız şaşırmıştı. Bir Paşa Anadolu'nun fakir köylüsünü niçin huzuruna çağırsındı. Ne ise emir emirdir, hazırlandı, İstanbul'a yola