Kayıtlar

Paşa etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa Ve Unutulmaz Medine Müdafaası

Resim
  Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa Ve Unutulmaz Medine Müdafaası Tarihçi Mahmut Şener Fahrettin Paşa Rahmetullahi Aleyh Kimdir? Medine müdafaası sırasında karşı karşıya geldiği İngiliz ajanı Lawrence tarafından “Çöl Kaplanı” olarak tanımlanan Fahrettin Paşa’ya, İngiliz yarbayı Bassett “Kaburgalarına kadar tam bir askerdir.” diyor. Bizim kanaatimizce de vatanperver, dürüst, cesur ve yüreği Peygamber sevgisiyle dolu bir Osmanlı Paşası’dır. Bu sevgisini Medine’de kaldığı sürece Hz. Peygamber’in Sallallahü Aleyhi Vesellem kabrini sık sık ziyaret ederek gösteren Paşa, adeta bir türbedar gibi çalışmıştır. O, tevazu sahibi bir komutandır. Nitekim isyancılara karşı düzenlenen askeri bir harekât esnasında, güçlükle yürüyen çelimsiz bir askeri görünce devesinden inmiş “Kardeşlerim! Sıkıntıda da bollukta da her şeyi paylaşacağız.” diyerek o askeri kendi devesine bindirmek suretiyle yolculuğa yaya olarak devam etmiştir. Medine’de isyanların arttığı bir dönemde Cemal Paşa’nın “İstersen tecrübel...

Cevad Paşa Rahmetullahi Aleyh

Resim
Cevad Paşa Rahmetullahi Aleyh İsmi resmi tarihin altında kalmış bir kahraman… “Yenilmez” ilân edilen İtilaf Ordusu Donanması'nı sulara gömdüğü için “18 Mart Kahramanı” ilân edilen; Çanakkale Cephesi Müstahkem Mevki Komutanı Cevad Paşa Rahmetullahi Aleyh. Cevat Paşa Rahmetullahi Aleyh'e yıllar sonra 18 Mart 1915 gününün en kıymetli anı sorulduğunda şöyle diyecekti: "O gün güneşin son ışıklarıyla Boğaz'dan perişan halde çıkmakta olan düşman filosunun görünüşü savaşın en kıymetli anıydı." 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi denilince kaçımızın aklına geliyor? İsmi cismi unutturuldu… Unutturanları Allah Teâlâ kahru perişan eylesin! Azapları ve ateşleri bol olsun! Bir gün gerçek tarihimizi öğrenmek dilek ve temennisiyle… Cevad Paşa’mızı ve unutturulan nice isimsiz kahramanlarımızı Rahmet ve saygıyla anıyoruz... Rabbimiz hepsine gani gani rahmet eylesin!

İmparatorluğa Mersiye

  İmparatorluğa Mersiye   Bin yıl oldu toprağına basalı Hayli oldu kılıçları asalı, Bülbüllerin onun için tasalı,   Sazlar kırık, ayar tutmaz telleri, Biz neyledik o koskoca elleri?..   Yol görünür, hakan emir verirdi, Dalga dalga ordularım yürürdü, Hamlemizden dağlar taşlar erirdi,   Dolu dizgin aştık nice belleri, Biz neyledik o koskoca elleri?..   Yıldız doğar,talihimiz belirir, Sabah olur, ulufeler verilir, Bir seferde dört krallık serilir,   Al al ettik, kara kara tülleri, Biz neyledik o koskoca elleri?..   Ferman çıkar, dal kılıçlar takınır, Meydanlarda Rabbe dua okunur, Gölgemizden bütün cihan sakınır,     Andırırdık coşkun akan selleri, Biz neyledik o koskoca elleri?..   Kosovalar, Plevneler bizsizdir, Yosun tutmuş camilerim ıssızdır, Boynu bükük minareler öksüzdür,   Açmaz olmuş Kızanlığın gülleri, Biz neyledik o koskoca elleri?..   Hali gör...

Bu Okul Çanakkale Savaşı Döneminde Mezun Veremedi

Resim
Bu Okul Çanakkale Savaşı Döneminde Mezun Veremedi - Çanakkale Savaşı döneminde 120 öğrencisi cepheye giden Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi, 1914-1918 yıllarında hiç mezun veremedi. Lisenin onursal müdürü Dönmez: "Öğrencilerimiz 1914-1918 yıllarında vatan savunması için cepheye gitti. Okulumuz bu yıllarda mezun veremedi. 30 öğrencimiz ile 6 öğretmenimiz savaşta şehit oldu" Dönemin Kastamonu Valisi Abdurrahman Nurettin Paşa tarafından 1885 yılında Kastamonu İdadi Mektebi adıyla hizmete açılan lise, cumhuriyetin ilanının ardından, önce Kastamonu Lisesi, 1963 yılından sonra da kurucusunun adı verilerek Abdurrahmanpaşa Lisesi adıyla hizmet vermeye devam etti. Çanakkale Savaşı'na 120 öğrencisi katılan Abdurrahmanpaşa Lisesi'nde, savaşa giden öğrencilerin isimleri ile savaştan dönenlerin silah, üniforma ve malzemelerinin bulunduğu bir köşe yer alıyor. Lisenin onursal müdürü İsmail Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kastamonu Abdurrahmanpaşa L...

Paşa Olursun Ama Adam Olamazsın

Paşa Olursun Ama Adam Olamazsın Bir adamın haylaz, yaramaz bir oğlu vardı. Adamcağız oğluna yeri geldikçe: — Oğlum sen adam olmazsın, derdi. Babasının bu sözleri ise çocuğun çok zoruna giderdi. Bir gün gene babası aynı sözü tekrarlamıştı. Çocuk başını aldı gitti, İstanbul'a geldi okumaya başladı. Çocuğun tek muradı adam olmak ve babasını mahcup etmekti. Nitekim okudu, uğraştı ve türlü imtihanlardan sonra Osmanlı Devletine Paşa oldu. Unutmamıştı babasının kendine söylediği sözleri. Emrindekilere, gidin filân memlekette, filân köyde şu isimde biri var onu istanbul'a huzuruma getirin, Diye emir verdi. Paşanın adamları gittiler ve söylenen köyde Paşanın babası Mehmet efendiyi buldular. Adamcağız tarlada çift suluyordu. Yanına varıp: — Seni Paşa Hazretleri İstanbul'a huzuruna çağırır, hazır ol gideceğiz, dediler. Adamcağız şaşırmıştı. Bir Paşa Anadolu'nun fakir köylüsünü niçin huzuruna çağırsındı. Ne ise emir emirdir, hazırlandı, İstanbul'a yola...