Kayıtlar

Kaside etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Esmaül Hüsna Kasidesi

  Esmaül Hüsna Kasidesi   Abdulkadir Geylani Kuddise Sirrûh Hazretleri   İşte böyle başlarım; Allah’ı birleyerek, besmeleyi çekerek, Bu işi bitireceğim; güzel zikir çekerek, Allah’a hamd ederek.   Ben şehadet ederim, Allah’tan başka Rab yok, O’nun yüceliğini akıl idrak edemez, çünkü âcizdir pek çok.   O’dur bize Ahmed’i (asm) hak peygamber gönderdi, Bu varlık o rehberle böyle canlanıverdi.   Bütün bu güzellikleri bize o öğretmiştir, İlim, hilim, sevgiyi içimize ekmiştir.   Ey Allah’tan izzet, mânevî mertebeler ve hazîneler isteyen! O’na yüce isimleriyle çağır, ey bir dilek dileyen!   Temizlen, yakınlık kur, sonra kırık gönülle yakar: “Allah'ım! Senden âcil yardım isterim” diyerek yalvar.   Ey Rahmeti her şeyi kuşatmış olan “RAHMAN” ve “RAHİM” O engin rahmâniyyet ve rahîmiyyetin hürmetine bana merhamet eyle.   8. Ey bütün varlıkların sahibi olan “MELİK” ve ey bütün kemal sıfatlarıyla muttasıf olan “KUDDÛS!” , sırrımı takdis et; Ey

Dürr-ü Meknun (Saklı İnci) Kasidesi

  Dürr-ü Meknun (Saklı İnci) Kasidesi   Ey efendiler efendisi kasıt ve azimle geldim sana Rızan umuduyla koruna sığınıp girdim korumana   Vallahi ey yaratılmışların en hayırlısı şüphesiz vardır benim Senden gayrini istemeyen şevk dolu bir kalbim   Cahın hakkı için gerçekten ben sana tutkunum Allah biliyor ki muhakkak ben sana meftunum   Sensin o ki sen olmasaydın hiç kimse yaratılmazdı Asla sen olmasaydın kâinat da yaratılmazdı   Sen o zatsın ki ay senin nurundan kisveye büründü Güneş de senin güzelliğinden nuruyla parlak göründü   Sensin o zat ki sen o vakit semaya yükseltilince O seninle yüceldi ve süslendi sen gece gelince   Sen o kulsun ki Rabbin sana merhaba diye nida etti Seni selamlayarak muhakkak ki yakınlığına davet etti   Sensin o ki bizim hakkımızda şefaat diledin Rabbinden kimseye olmayan nidayı hak ettin   Sen ki Adem ne zaman seninle tevessülde bulundu O baban olduğu halde zellesinden seninle kurtuldu   Halil senin

Gelin Muhammed’i Bulalım! (Kaside)

Gelin Muhammed’i Bulalım! (Kaside)   Hey arifler âşıklar! Gelin Muhammedi bulalım! Ey dost yolunda sadıklar, Gelin Muhammed’i bulalım! O’nun kadri kıymetini bilelim…   Doludur âleme nuru, İki cihanın süruru, Nerde ise O’nun nuru, Gelin Muhammed’i bulalım, O’nun kadri kıymetini bilelim…   Muhammed diridir ölmez, Taze güldür hergiz solmaz, O’nu seven gafil olmaz, Gelin Muhammed’i bulalım, O’nun kadri kıymetini bilelim…   Gel kalma dünya elinde, Cihanın mülkü malında, Muhammed’in manevi evladında, Gelin Muhammed’i bulalım, O’nun kadri kıymetini bilelim…   Muhammed âlemden gitmez, Bir güneştir hergiz batmaz, ’nu sevenler gafil yatmaz, Gelin Muhammedi bulalım, O’nun kadri kıymetini bilelim…   Seyyid Nizamoğlu yürü, İnleyü ben zarı zarı, Hangi kandilde ise nurun , Muhammed’i bulalım…   Canımız yoluna verelim, Sevgisine layık olalım. Gelin Muhammedi bulalım, O’nun kadri kıymetini bilelim…  

Kasîde-i Bürde

KASÎDE-İ BÜRDE I- Bölüm: Rasûlullah (sav) Aşkı بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla… اَ مِنْ تَذَكُّرِ جِيراٰنٍ بِذِي سَلَمِ مَزَجْتَ دَمْعاً جَرٰي مِنْ مُقْلَةٍ بِدَمٍ Selem’deki yâranlarını-dostlarını mı hatırladın da, Gözünden akan gözyaşına kanını katıp karıştırmaktasın? Kanlı gözyaşı dökmektesin!   اَمْ هَبَّتِ الرِّيحُ مِنْ تِلْقٰآءِ كٰاظِمَةٍ وَوَاَوْمَضَ الْبرْقُ فِي الظَّلْمَاءِ مِنْ اِضَمٍ Yoksa, o şerefli şehir Medine-yi Münevvere tarafından bir rüzgâr mı esti? Yoksa, zifiri karanlık içindeyken İzam Dağı’ndan bir şimşek mi çaktı geçti? فَمَا لِعَيْنَيْكَ اِنْ قُلْتَ اكْفُفَا هَمَتَا وَمَا لِقَلْبِكَ اِنْ قُلْتَ اسْتَفِقْ يَهِمِ Gözlerine ne oldu böyle ki “ağlama artık!” dedikçe coşuyor Gönlüne ne oldu böyle ki “yapma artık!” dedikçe gamı tasası artıyor… اَيَحْسَبُ الصَّبُّ اَنَّ الْحُبَّ مُنْكَتِمٌ مَا بَيْنَ مُنْسَجِمٍ مِنْهُ وَمُضْطَرِمٍ Gönülden bağlanıp, çok sevip özleyen âşık zanneder mi