Böyle Büyüdük...
Böyle Büyüdük... Yamalı don giyiyordu babamız; Ocak başı üstündeydi bacamız; Mis gibi kokardı tahrana çorbamız; Kaşıkları sala sala büyüdük... Karlı pekmez hoş olurdu kışları; Sohbetlerde kuruyorduk düşleri; Şu anamın tükenmezdi işleri; Sökükleri dike dike büyüdük... İki öküz bir ineği güderdik; Yumurtlayan tavukları severdik; On beş günde değirmene giderdik; Ekmek aşı yiye yiye büyüdük… Buğdayımız kış ortası biterdi; Babacığım hep boynunu bükerdi; Bulgur, nohut sevinmeye yeterdi; Kuru soğan kıra kıra büyüdük... Buz keserdi odamızın duvarı; Ev altında besliyorduk davarı; Görmeliydik sinekleri savarı; Burnumuzu çeke çeke büyüdük... Yaz içinde kuruyordu dereler; Göyneklere işiyordu pireler; Ahşap evde gezinirdi fareler; Acıları içe içe büyüdük... Anacığım yün ipini boyardı; İlmeğini karanlıkta sayardı; Gaz lambası isli koku yayardı; Dumanları yuta yuta büyüdük... ...