Kayıtlar

Getiren etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dilekleri Yerine Getiren Allah’ü Teâlâ’ya Yalvarış

Dilekleri Yerine Getiren Allah’ü Teâlâ’ya Yalvarış (Günahlardan Özür Dileme) Ey padişah suçlarımızı bağışla, biz suçluyuz, sen yargılayıcısın. Sen iyilik işleyen(tanrı), bizse kölüklere uğraşan(kul)larız, sayısız, ölçüsüz günahlar yüklenmişiz. Yıllarca isyan ve kötülük ettik, nihayet ettiklerimize pişman olduk. Gece gündüz fenalıklara dalmış, saçlarımızdan, ayaklarımızdan tutulup cehenneme sürükleneceğimiz gafil olmuştur. Daima isyan kaydında dolaşmış nefis şeytanına yakın bulunmuşuz. Günahsız bir saatimiz geçmedi. Gönül hoşluğuyla sana kulluk edemedik. Dergâhından kaçan yüzsuyunu isyanla dökmüş olan kul, katına geldi. Lütfünden mağfiret umar. Zaten sen rahmetimden umut kesmeyin dememiş mi idin? Senin lütfünün denizi bitip tükenmez. Rahmetinden umutsuz olan da ancak şeytandır. Ey Kerem sahibi! Nefis ve şeytan benim yolumu kesti. Bu yolda yardımcım senin rahmetindir. Umarım ki beni kabirde toprak etmeden önce günahlarımdan temizleyesin. Canımı bedenimden soyup götürdüğün zaman b

Hak Yola Getiren İki Söz

Hak Yola Getiren İki Söz     Büyük erenlerden Hasan Basrî, bir gün arkadaşlarıyla birlikte yolda giderken memleketinin tanınmış devlet büyüklerinden birinin oğlu ile karşılaşır. Devlet büyüğünün oğlu yağız atının üzerine kurulmuş, beraberinde de hizmetçileri, bütün sükse ve ihtişamıyla yoluna devam etmektedir.     Hasan Basrî yolun ortasında durarak hoş beşten sonra devlet büyüğünün oğluna şöyle seslenir: "Ey devlet büyüğünün oğlu!.. Sizler her şeyi mal ve para ile değerlendirirsiniz. Size şu iki sözü satmak istiyorum, alır mısınız? Çünkü bu sözleri size benden başka kimse söylemeye cesaret edemeyecektir. Sonra bu sözler sizi aydınlık Allah yoluna sokacaktır."     Devlet büyüğünün oğlu, "Peki kaça satacaksınız?" deyince Hasan Basrî, "Birincisini bir, ikincisini de iki gümüş para karşılığında veririm." diye karşılık verdi. "Evet, alırım" deyince de ilk sözünü söylemeye koyulur ve şöyle der: "Ey devlet büyüğünün oğlu!.. Senin evin va

Hak Yola Getiren İki Söz

Hak Yola Getiren İki Söz Büyük erenlerden Hasan Basrî Rahmetullahi Aleyh, bir gün arkadaşlarıyla birlikte yolda giderken memleketinin tanınmış devlet büyüklerinden birinin oğlu ile karşılaşır. Devlet büyüğünün oğlu yağız atının üzerine kurulmuş, beraberinde de hizmetçileri, bütün sükse ve ihtişamıyla yoluna devam etmektedir. Hasan Basrî Rahmetullahi Aleyh yolun ortasında durarak hoş beşten sonra devlet büyüğünün oğluna şöyle seslenir: "Ey devlet büyüğünün oğlu!  Sizler her şeyi mal ve para ile değerlendirirsiniz. Size şu iki sözü satmak istiyorum, alır mısınız? Çünkü bu sözleri size benden başka kimse söylemeye cesaret edemeyecektir. Sonra bu sözler sizi aydınlık Allah yoluna sokacaktır." Devlet büyüğünün oğlu, "Peki kaça satacaksınız?" deyince; Hasan Basrî Rahmetullahi Aleyh, "Birincisini bir, ikincisini de iki gümüş para karşılığında veririm." diye karşılık verdi. "Evet, alırım" deyince de ilk sözünü söylemeye koyulur ve şöy

Türkiye’yi Bu Hale Getiren “SÖZDE AYDINLAR!”

Türkiye’yi Bu Hale Getiren “SÖZDE AYDINLAR!” Milli değerlerinden kopmuş; “Ne batılı” , “Ne doğulu” … Ecnebi hayranı, maneviyatsız, soysuzlaşmış… Mason, ateist, materyalist, anlık menfaate dümen kıran… Onlar İslâmiyet’e “Afyon” , Müslüman’a “Yobaz” derler… Tesettürlüye “Gerici” , hayâsıza “İlerici” derler… Dedelerinin; “Hacı hoca” olduğunu söyler; Hacılara, hocalara söverler… Kiliseyi, Havrayı över, Camiyi kötülerler… Ülkelerine, ailelerine, her kutsala ihanet ederler… Müthiş Kemalist’tir ama Zübeyde Hanım’ın; Makbule Hanım’ın kıyafetine korkunç düşmandırlar… Eylemlerde çarşaf yırtar, başörtü çiğner, göbek atarlar… Namuslu kadını aşağılar, fahişe kadınlara övgüler düzerler… Etini satana “Emekçi” , evinde çocuğuna Bakana “Bağnaz” derler… Sarhoş eğlendirene “Çağdaş” ; evinde - işinde Çalışana “Çağdışı” derler… Batıyı, Avrupalıdan; İsrail’i, Yahudi’den iyi savunurlar… Teröriste, bölücüye, dinsize toz kondurmazlar… Komüniste, “Devrimci” ; vata