Kayıtlar

Aralık 17, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Abdülhamid Han ile Casus

Abdülhamid Han ile Casus İngilizler istihbaratıyla ün salmış Abdülhamid Hanın yanına bir casus koymayı başarmışlardı. Hem de en yakınlarındandı. Bu casus tam 10 yıl boyunca hiç sıkıntısız bilgi aktarımı yapıyordu. İngilizler Abdülhamid gözlerinde pek büyüttüklerini düşünüyorlardı. Ta ki o casusun ölüp dolabındakilerini görene dek… Casusları öldüğü zaman evine gidip gizli dolabı açtılar. Ve büyük bir şok yaşadılar. Dolapta Abdülhamid hanın mührü ve bazı belgeler bulunuyordu. Meğerse Abdülhamid’in yanına casus diye yerleştirdikleri o adam aslında İngilizlerin değil Abdülhamid Han’ın casusuydu... Ve on yıl boyunca İngilizler hep yalan yanlış ters bilgiler verdi. İngilizler de böylece hep Abdülhamid’i sakin ve suskun sandı. İngilizler bu olaydan sonra bu adamın sadece bir padişah olmadığını anladılar. Bu adam ve bu adamın ardında büyük bir güç vardı. İşte bizim atalarımız böyle akıllı adamlardı… (Alıntı)

Tek Ayakkabı

Resim
Tek Ayakkabı Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama küçük bir dükkân için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem de güçlükle... Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu. Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti. Bir müddet öyle durdu. Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkândan dışarı fırlayıp: – Küçük! Diye seslendi. Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki modeller bir harika! Çocuk, ona dönerek: – Gerçekten çok güzeller! Diye tebessüm etti. Ama benim bir bacağım doğuştan eksik. – Bence önemli değil! Diye, atıldı adam. Bu dünyada her şeyiyle tam insan yok ki! Kiminin eli eksik, kiminin de b...

Ey Musa! Ona Söyle

Ey Musa! Ona Söyle Musa aleyhisselam zamanında bir adam, Allah-u Zülcelal’e ne kadar çok tevbe etse de tevbesini bozuyordu. Tevbe ediyor, tekrar bozuyordu. Bu böyle yirmi sene devam etmişti. Allah-u Zülcelal, Musa aleyhisselama vahyederek şöyle buyurdu “Ey Musa! Ona söyle, Ben ona gazaplandım.” Musa aleyhisselam o kula, bunu söyleyince; o kul, Allah-u Zülcelal’e daha çok yalvarmaya başladı. “Ya Rabbi, senin hazinelerin doludur. Merhamet sahibisin. Sen affedicisin… Ya Rabbi, eğer beni affetmiyorsan, bütün kullarının günahlarını yüklenip ben onların yerine cehennemde yanayım!” diye dualar etti. Allah-u Zülcelal, yine Musa aleyhisselama vahyederek “Ben o kulumu affettim. O kulum o kadar cömert iken, Ben ondan daha cok cömerdim. Onu af ve mağfiret ettim.” Buyurdu. Allah-u Zülcelal’in, Seni Af Ettim Ya Kulum dediği kullardan olmayı dileğiyle…