Kayıtlar

Her şey etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Anladım ki Susan Her Şey Derin Ve Heybetli…

Anladım ki Susan Her Şey Derin Ve Heybetli… Anladım ki susmak bir cüsse işi Derin denizlerin işi… Serin sular en hafif rüzgârları bile coşturabiliyor Derin denizleri ise ancak derin sevdalar… Derin denizlerin sükûtu büyüler beni İçimi bir heybet hissi kaplar Benliğimi hasret duyguları istila eder Kalbim ürperlerle dolar Dalgalı denizler, durgun mavi denizler kadar heybetli gelmez bana… Göklerin suskunluğu da öyle… Gök gürlemeleri, mavi derinliklerin heybetini siler diye düşünmüşümdür hep… Sükût her zaman daha manalı, daha derindir… Kalbe sözden çok sükûttan manalar akar… İnsan evrendeki sükûtu anlayabilseydi, kim bilir belki de söz olmayacaktı… İnsanlar sükûtun dilinden anlayacak, derin ve manalı bakışlarla konuşacaklardı… Ve ses, sükûtun heybetini bozamayacaktı Konuştuğum zamanlar hep acze düşmüşümdür de ondan kelama sarılmışımdır… Evrendeki her varlıkta sükûtu bir süs, bir hikmet olarak algılamışımdır; sözü ise ancak bir zaruret… Hep derin den

İki Şey

İki Şey İki şey 'Kalitesiz İnsan’ın özelliğidir: 1- Siyasetçilik 2- Dedikodu İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer: 1- Bakış açısını değiştirmek 2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek İki şey yanlış yapmanı engeller: 1- Şahıs ve olayları akil ve kalp süzgecinden geçirmek 2- Hak yememek İki şey kişiyi gözden düşürür: 1- Demagoji (Laf kalabalığı) 2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek) İki şey insani 'Nitelikli İnsan' yapar: 1- İradeye hâkim Olmak 2- Uyumlu Olmak İki şey 'Ekstra Değer' katar: 1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak 2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek İki şey geri bırakır: 1- Kararsızlık 2- Cesaretsizlik İki şey kâşif yapar: 1- Nitelikli çevre 2- Biraz delilik İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar: 1- Baskın yeteneği bulmak 2- Sevdiğin işi yapmak İki şey başarının sırrıdır: 1- Ustalardan ustalığı öğrenmek 2- Kendini gün

Bayer Tarihine Bir Yolculuk

Resim
Bayer Tarihine Bir Yolculuk Her şey iki kişi arasındaki dostluk, doğaya sonsuz bir merak ve iki mutfak fırınıyla başladı. İşadamı Friedrich Bayer ve boyacı Johann Friedrich Weskott bu fırınlarla deneyler yaparak, sonunda boya füksininin nasıl yapılacağını keşfettiler. 1 Ağustos 1863 tarihinde, Wuppertal-Barmen'de 19. yüzyılın devasa bir potansiyele sahip girişimlerinden birine imza atarak "Friedr. Bayer et. comp." firmasını kurdular. 1863-1881: İlk yıllar 1 Ağustos 1863 tarihinde boya satıcısı Friedrich Bayer ve usta boyacı Johann Friedrich Weskott "Friedr. Bayer et comp.,” ortaklığını kurdu ve şirket hızla büyüdü. 1881 yılında Bayer anonim şirkete dönüştüğünde, büyüme için gereken maddi dayanak oluştu. 1881-1914: Uluslararası şirket haline gelme 1881 ve 1914 yılları arasında Bayer uluslararası operasyonlarla bir kimya firması haline geldi. Boya maddeleri şirketin en büyük bölümü olmayı sürdürürken, yeni iş alanları da eklenmeye başladı. Carl D

Her Şeyden Evvel Bize Lâzım Olan Nedir?

Her Şeyden Evvel Bize Lâzım Olan Nedir? Soru: Her şeyden evvel bize lâzım olan nedir? Cevap: Doğruluk. Soru: Daha. Cevap: Yalan söylememek. Soru: Sonra. Cevap: Sıdk, sadakat, ihlâs, sebat, tesanüddür. _______________ Tesanüd: Dayanışma, karşılıklı yardımlaşma.

İstemesini Bilen Her Şeye Kavuşur

İstemesini Bilen Her Şeye Kavuşur             Adamın biri bir gün Sultanla görüşmek için güç-bela bir randevu alır. Sultan adamı kabul ederek, ona isteğini sorar. Adam epey methi senadan sonra bir av köpeği istediğini söyler. Sultan çok sinirlenir, ama köpeğin verilmesini emreder. Adam köpeği aldıktan sonra: ''Ey Sultanım ben bu köpekle ava çıkacağım. Takdir edersiniz ki köpeğin peşinden yaya olarak koşamam!'' der. Bunun üzerine Sultan bir de at verilmesini emreder. Bu defa adam: ''Bu atı verdiniz, ama ben at bakımından hiç anlamam!'' der. Sultan, adamın istekte bulunma tarzından hoşlanır. Bunun için bir de at bakıcısı ya da köle verilmesini söyler. Adam istifini bozmadan: ''Ey Sultanım ben önemli değilim de bu at bakıcısına kim yemek yapacak?'' diye sorar. Adamın bu tavrı Sultanın iyice hoşuna gider. Sultan bir de cariye verilmesini söyler. Bu defa adam: ''Ey Sultanım, bu kadar insanı başıma biriktirdi

Doğdular Yaşadılar ve Öldüler

Resim
Doğdular Yaşadılar ve Öldüler Bir zamanlar doğuda çok akıllı ve bilgili  bir hükümdar varmış. Bu hükümdar, yeryüzünde yaşayan insanlara ilişkin her şeyi bilmek istiyormuş. Vezirlerini yanına çağırmış ve: – Bana dünyadaki tüm ulusların  tarih ini yazın, geçmişte ve şimdi nasıl yaşadıklarını, hangi savaşlara katıldıklarını ve çeşitli ülkelerde gelişmiş iş ve sanat kollarını anlatın!” diye buyurmuş. Ve onlara beş yıl süre tanımış. Vezirler önünde saygıyla eğilmişler.  Sonra krallıktaki akıllı adamların en akıllılarını bir araya toplamışlar ve hükümdarlarının dileğini iletmişler. Beş yıl sonra vezirler sarayda tekrar toplanmışlar. – Büyük hükümdarım, dileğiniz yerine getirildi! Dışarıya bakarsanız isteğinizin karşılandığını görürsünüz… Demişler. Hükümdar hayretle gözlerini açmış. Sarayın önünde sonu ufukta kaybolan bir deve kervanı duruyormuş. Her devenin sırtında iki dev heybe ve her heybenin içinde de, marokenle güzelce kaplanmış on büyük cilt varmış. – Bu nedir?

Bir Şeyin Fiyatı Ayrı, Değeri Ayrı

Bir Şeyin Fiyatı Ayrı, Değeri Ayrı Avrupa'nın ünlü sanat merkezilerinden birinde, çocuğun biri, vitrinde çok hoş bir tablo görür. Tablonun bedeli oldukça yüksektir. Çocuk bu tabloyu bir sonraki sene abisinin doğum gününe almayı ister ve bir iş bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdiği tüm para ile mağazaya gider. Şanslıdır, tablo hala satılmamıştır. İçeri girer, tabloyu bir süre yakından izledikten sonra resmi yapan sanatçıyı bulur ve; "Abimin doğum günü için bu resmi satın almak istiyorum, tüm param da bu kadar" der. Ressam bir süre düşündükten sonra resmi paketler ve çocuğa satar. Çocuk paketini alır ve teşekkür ederek çıkar. Mağazada adamın arkadaşları da vardır ve şaşkın şaşkın sorarlar: "Sen ne yaptın, o resmin değeri milyonlar ederdi. Neden bu kadar düşük bir rakama sattın?" Ressam cevap verir: "Evet, ben bu resme milyonlarını verecek bir sürü insan bulabilirdim, ancak tüm servetini bu resme verecek kaç kişi bulabilirdim? Sözün Özü: "Günü

Senin Ellerinde...

Senin Ellerinde... Aşkın… Geleceğin… Gençliğin… Hayatın… Her şeyin… Huzurun… Mutluluğun… İmanını kurtarman… Cennet’e gitmen, Senin ellerinde… Olmayacak duaya âmin dersen, sevdiğine ihanet edersen, her fedakârlığı sevdiğinizden beklersen suç senin…       Tembellik eder vaktinizi boşa harcarsan suç senin… Gençliğini; kafede, internette, pembe diziler başında, top topçu peşinde, pop popçu peşinde, loto-toto oynayarak, kötü alışkanlıklar (İçki, kumar, sigara, uyuşturucu…) yanlış arkadaşlıklarla, geçici heveslerle yanlış şeyler yaparak geçirirsen; gençliğini harcarsan geleceğini karartırsan suç senin… Hayatını nefsinin faydasız hevesleri peşinde geçirirsen, faydalı ilim öğrenmezsen, öğrendiğin ilmin izzetini korumazsan, Bedîüzzaman hazretlerinin deyimiyle hakiki elmasları cam parçalarına değiştirmiş olursun; suç senin… İmanını taklitten tahkike çevirmezsen, Allah yolunda faydalı hizmetler yapmazsan, cihad etmezsen, imanını kurtarmadan ölürsen suç senin… Sürekli ilmini artırmazs