Kayıtlar

İdris etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dünya ve Ahiret Efendimiz

Dünya ve Ahiret Efendimiz Bir ulü'l-emr idin emrine girdik; Ezelden bîatlı Hakanımızsın. Az idik, sâyende murada erdik, Dünya ve âhiret Sultanımızsın. Unuttuk İlhan'ı, Kara Oğuz'u; İşledik seni gözbebeğimize, Bağışla ey Şefi' kusurumuzu Bin küsûr senelik emeğimize. Suçumuz çoksa da sun'umuz yoktur. Şımardık müjde-i sahabetinle. Gönlümüz ganidir, gözümüz toktur, Doyarız bir lokma şefaatinle. Nedense kimseler dinlemez, eyvah! O kadar saf olan dileğimizi Bir ümmî isen de yâ Resûlallah, Ancak Sen okursun yüreğimizi. Suları tükendi gülâbdanların, Dinmedi gözümüz yaşı, merhamet Külleri soğudu buhurdanların Aşkınla bağrını yakmada millet. Ne kanlar akıttık hep Senin için O ulu Kitab'ın hakkıçün aziz... Gücümüz erişsin ve erişmesin, Uğrunda her zaman döğüşeceğiz. Yapamaz Ertuğrul evlâdı sensiz, Can verir, cânânı vermez Türkler. Ebedî hâdimü'l-Haremeyniniz, Ölsek de Ravza'nı ruhumuz bekler.

Hz. İdris ve Azrail Aleyhisselam Kıssası

Hz. İdris ve Azrail Aleyhisselam Kıssası Dünyâda yaşadığı ömrünün sonuna doğru ölüm meleği Azrâil, Hz.İdrîs'i ziyârete geldi. Hz. İdrîs, Azrâil'e: “Bir anlık benim rûhumu al.” dedi. Bunun üzerine Allah-u Teâlâ, Azrâil'e; “Onun rûhunu al!” diye vahyetti. Azrâil, rûhunu aldı. Allah-u Teâlâ, Hz. İdrîs'in rûhunu tekrar iâde etti. Hz. İdrîs, Azrâil'e; “Beni semâlara götür. Cennet'i ve Cehennem'i göreyim.” dedi. Allah-u Teâlâ, Azrâil'e onu semâya götürmesini, Cehennem'i ve Cennet'i göstermesini vahyetti. Hz. İdrîs'e Cehennem gösterildi. Cennet'e götürüldü. Cennet'e girince, çıkmak istemedi. Kendisine; “Niçin çıkmıyorsun?” diye sorulunca; “Allahü Teâlâ, «Her nefis ölümü tadacaktır.» buyurdu. Ben ise ölümü tattım. Yine Allah-u Teâlâ, «Herkes Cehennem'e uğrayacaktır.» buyurdu. Ben oraya uğradım. Allah-u Teâlâ, «Onlar oradan (Cennet'ten) çıkmayacaklardır.» buyurdu. İşte ben bunun için Cennet'ten çıkmak istemem.” dedi. Bunun üze