Kayıtlar

bâtıl etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hakla Bâtıl Gibi

Hakla Bâtıl Gibi Bir gün Sultan Süleyman'ın huzuruna bir sivrisinek gelip zıvıldamaya başlar. Süleyman Peygamber iyice dinler ki, bazı şikâyetleri var. Padişahın parmağının başında dertlerini sayan sivrisinek: — Ey ins-ü cin peygamberi ve sultanı, ey bütün yaratıklara, suya, rüzgâra, yağmura, kurda, kuşa velhâsıl bütün mahlûkata hükmeden hükümdar! Sen her dertlinin derdini dinler, her hakimin hakkını haksızdan alır, haklıya verirsin. Bizim de senden bir dileğimiz var, ne olur buna da bir çare! Bize ne bağda, ne bahçede, ne ağaçların, taşların başında velhâsıl hiçbir yerde rahat yüzü yok. Eğer bizim bu derdimize çare bulursan ömrümüz boyu, hatta kıyamete kadar sana dua edeceğiz, Diye dertlerini saymaya başlar. Sultan Süleyman bütün dertlerini ortaya döken sivrisineğe: — Evet! Anladık ama bu derdiniz ve şikayetiniz kimden sizin? Diye sorar. Sivrisinek melül - mahzun cevap verir: — Sultanım, bizim bu şikâyetimiz rüzgârdandır. O sanki bize düş-manmış gibi

Ticarette Takvâ Ölçüsü

Resim
Ticarette Takvâ Ölçüsü Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret olması hali müstesna, mallarınızı, bâtıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda (alıp vererek) yemeyin...” (Nisâ, 29) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Aldatan bizden değildir." (Müslim, İman, 164) İmam-ı Azam Ebû Hanîfe Rahmetullahi Aleyh, ticaretle geçinen hayli servet sahibi zengin bir kimse idi. Ancak ilimle meşgul olduğundan ticârî işlerini vekili vasıtasıyla yürütür, kendisi de yapılan ticaretin helâl dairesi içinde olup olmadığını kontrol ederdi. Bu hususta o derece hassastı ki, bir defasında ortağı Hafs bin Abdurrahman'ı kumaş satmaya göndermiş ve ona: "-Ey Hafs! Malda şu şu özürler var. Onun için bunu müşteriye söyle ve şu kadar ucuza sat!" demişti. Hafs da, malı İmâm'ın belirttiği fiyata satmış, ancak ondaki özrü müşteriye söylemeyi unutmuştu. Durumu öğrenen Ebû Hanîfe Rahmetullahi Aleyh, Hafs'a: "-Kumaşı alan müşteriyi tanıyor m