Kayıtlar

Aralık 20, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hz. Peygamber Aleyhisselâm’ın Selâmı

Hz. Peygamber Aleyhisselâm’ın Selâmı Sultan III. Osman'ın (padişahlığı 1754-57 yılları arası) sadrazamlarından Hekimoğlu Ali Paşa başarılı ve yetenekli bir devlet adamı, oldukça dindar bir kimse idi. Bu Ali Paşa zamanında bir tüccar iflas etmiş, bütün mal ve servetini kaybetmiş, üstelik bir de borca girmişti. Bu sıkıntılı durumda iken müracaat ettiği bütün eş-dost kapıları, bu durumdaki herkese yapıldığı gibi yüzüne kapanmıştı. Adamcağız bu çaresiz haldeyken bir gece rüyasında Peygamberimizi gördü ve O'ndan yardım ve destek istedi. Peygamberimiz Aleyhisselâm ona; "Git Allah'ın makbul kulu Ali Paşa'ya benden selam söyle! Sana 100 altın versin!" dedi. Adam; -"Ya Rasûlallah Sallallahü Aleyhi Vesellem ben Ali Paşa'ya selamınızı iletir, bana 100 altın vermesini emrettiğinizi söylerim ama bana inanmaz!" dedi. Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: "Sana inanması için ben sana belge vereceğim. Ali Paşa bana her a

Padişah Sırtüstü Yere Düştü

Padişah Sırtüstü Yere Düştü Aziz Mahmud Hüdayi ile Sultan Ahmed'in dostluklarının ilginç bir başlangıcı vardır. Sultan Ahmed tahta çıktıktan bir süre sonra bir rüyasında, Macaristan kralı ile mücadele ederken sırtüstü yere düştüğünü, kralın da üstüne çıktığını gördü. Padişahın bu rüyasını gerek sarayda gerekse saray dışında makul bir yoruma bağlayan çıkmadı. Bunun üzerine padişaha bu rüyasını Üsküdar'da oturan, ünü yeni yeni yayılan Aziz Mahmud Hüdayi'ye yorumlatması teklif edildi. Sultan Ahmed rüyasını bir kâğıda yazıp cevaplandırması isteğiyle Aziz Mahmud Hüdayi'ye gönderdi. Hüdayi hükümdarın adamını dergâhının kapısında karşıladı, elindeki mektubu aldı daha okumadan "cevabı burada" deyip kendi mektubunu verdi ve geri çevirdi. Aziz Mahmud Hüdayi padişahın rüyasını şöyle yorumlamıştı: İnsanın rüyasında rakip karşısında sırtüstü yere düşmesi, gerçek hayatta ona galip geleceğine işarettir. Sırt insanın en kuvvetli yeridir. Toprak da en kuvvetli

Üçünü de Kısa Kes

Üçünü de Kısa Kes Bir adam acele acele berbere girer. Bakar ki koltuk boş hemen oturur. Geveze berberi önceden tanıyan adam saç tıraşı olacağını söyler. Berber nasıl keselim istersiniz? Deyince adam; -Üçünü de kısa kes! Der. Berber şaşırır. -Üçü de ne oluyor efendim? Der. Adam; -Saçı, sakalı, lafı der…

Keşke Geçmişi Geri Getirip, Yeniden Yaşamak Mümkün Olsa…

Keşke Geçmişi Geri Getirip, Yeniden Yaşamak Mümkün Olsa… İyi kalpli, nur yüzlü güngörmüş bir ihtiyarın haylaz mı haylaz; yaramaz mı yaramaz bir oğlu varmış. Ne yaptıysa oğlunu doğru yola getirememiş. Nihayet nur yüzlü ihtiyar hastalanmış. Yaramaz oğlunu yanına çağırarak: -Oğlum artık ben ölüyorum. Vasiyetimi dikkatle dinle! Eğer vasiyetime uyarsan sana hakkımı helâl ederim. Eğer uymazsan hakkımı helal etmem! Beni hayatta yeteri kadar üzdün, bari mezarda üzme! Mezarımda rahat yatayım! Ben dünyadan gidiyorum, Rabbim sana uzun ömürler versin! Ama ne kadar yaşarsan yaşa herkes gibi sen de ahiret yurduna geleceksin! Demiş. Haylaz oğlan istemeye istemeye babasına yaklaşmış. - Buyur babacığım seni dinliyorum! Demiş. - Oğlum herkes hata yapar, günah işler. Mühim olan insanın hatalarını görüp vazgeçmesi ve tevbe etmesidir. Allah’ü Teâlâ tevbe edenleri çok sever. Günahına devam edenleri hiç sevmez. Onlardan hem bu dünyada hem ahirette intikamını alır. Dünya hayatı çok kısadır. Ah