Kayıtlar

Sorumluluk etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hanımların Evlilikte Sorumlulukları

Resim
Hanımların Evlilikte Sorumlulukları Yazar :  Betül Yıldız Eşler arasında karşılıklı sorumluluklar vardır. Bunlara dikkat edilirse evlilik huzur içinde devam eder. İslam dininde evin reisi erkektir. Erkekler güç ve kuvvet bakımından hanımlardan daha üstündür. Allah-u Zülcelâl ayeti kerimesinde; “Erkekler kadınlar üzerine hâkimdirler. O sebeple ki Allah onlardan kimini (erkekleri) kiminden (kadından) üstün kılmıştır. Bir de (erkekler kendi) mallarından infak etmektedirler. İyi kadınlar itaatli olanlardır." (Nisa, 34) Bir hanım kocasına karşı hizmette kusur etmemeli, meşru emirlerinde ona itaat etmelidir. Eşinin gönlünü ne kadar hoş tutarsa Allah ona o kadar sevap yazar. Resûlullah Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Hangi kadın, kocası kendisinden razı olarak ölürse, o kadın Cennet’e girer.” (Tirmizi, Rada 10) Hadiste de belirtildiği gibi kocanın rızası çok önemlidir. Onun izni olmadan hiç bir işe kalkışılmamalı ondan izin alarak hareket e

Milletimize Oynanan Dış Oyunlar

Milletimize Oynanan Dış Oyunlar Milletimizi millet yapan değerler her gün yıkıma uğruyor. Sorumluluk sahipleri kara kara düşünüyor. Tuzu kuru azınlık bir kesim ise kapitalizmin, acımasızca yaptıkları sömürünün getirisinden sarhoş ne yaptıklarını bilmiyor. Ancak üzücü felâketler kapıyı çalınca “Of, of…” çekmeye başlıyor. Felâketin nereden geldiğini düşünmek bile istemiyor. Sadece dünyevi sebepleri sorguluyor. Nerede hata yaptım deyip özeleştiri yapmıyor. Toplumu çatırdatan bu acıların en büyük sebebi; “Çocukların ebeveynlerin sevgilerinden mahrum olarak manevi ve milli eğitimden yoksun olarak yetişmesi” diyebiliriz. Tanzimat’la başlayan “Batılılaşma” hareketleri, Müslümanların manevi değerlerine gereği gibi sahip çıkmayışları bizi bu hale getirdi. Batasıca batı kendi düştüğü dünyevileşme çukuruna bizi de çekiyor. Bazen düşüp bazen kalkıyoruz. Bazen yarı yerimiz pisliğe batıyor yarı yerimizi kurtarıyoruz. Şu haberlere bakar mısınız? Kesikbaş cinayetleri, bir annenin bebeği

Akıllı Padişah ile Hünerli Adam

Akıllı Padişah ile Hünerli Adam Bir ülkede eğitime, adalete, çalışmaya, sorumluluk bilincine, yeni buluşlara, kabiliyet ve yeteneğe önem veren bir padişah varmış. O ülke başkentinde her yıl panayırlar düzenlenir; güzel ürün ve hayvan yetiştiren çiftçilere; bilim, kültür ve sanat alanında başarı gösteren şairlere, yazarlara, sanatçılara ve yeni buluş yapanlara; bilgi, yetenek ve spor yarışmalarında kazananlara; üstün gayret gösteren herkese devlet heyeti ve padişah tarafından büyük ödüller verilirmiş. Bir gün devlet heyetine tuhaf bir adam gelmiş. Çok büyük bir yeteneği olduğunu anlatmış. Adam bir tahtaya yan yana dizilip, sabitlenen yedi tane kuş yumurtasını; elli metre uzaktan gözleri kapalı olduğu halde küçücük taşlarla birer birer kıracağını söylemiş. Devlet heyeti bu adamı denemeye karar vermiş. Gerçekten de adam gözleri bağlı olduğu halde elli metre uzaktan birer küçük taş atarak yedi tane kuş yumurtasını, birbirine zarar vermeden sırayla kırıyormuş. - Heyet bu olağanüstü y

İyi İnsan Kimdir?

İyi İnsan Kimdir?   İyi insan kimdir? Bu soruyu herkese sorsak değişik cevaplar alırız. Biz kısaca cevap verelim: “ İyi insan, görevini en iyi yapan kişidir.” Dünyamız devletlerden, devletler milletlerden, milletler ailelerden, aileler ise fertlerden oluşur. O halde herkes görevini iyi yaparsa; fertlerde, ailelerde, milletlerde ve devletlerde dolaysıyla dünyamızda hiçbir problem kalmaz.  O zaman diyoruz ki: Çöpçü, öğretmen, doktor, polis, asker, hâkim, vali, bakan, başbakan, kısacası her fert; görevini iyi yaparsa o toplum dünyanın en kalkınmış ve huzurlu toplumu olur. Yok, herkes suçu başkasına atarsa; kargaşa ve anarşi doğar. Ayrıca, görevini iyi yapmanın yanında, sorumluluk sahibi, suçu başkasına atmayan kişidir. Atasözüyle anlatırsak; “Elini taşın altına sokan” kişidir. “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” derse en kötü insandır. Hepimiz masa başı sohbetlerinde vatanı kurtarırız . “Ben yetkili olsaydım; şöyle yapardım, böyle çatardım!” diyerek mangalda kül bırakmayı

Herbiri, Birisi, Herhangibiri, Hiçbirisi

Herbiri, Birisi, Herhangibiri, Hiçbirisi Bu hikâye, isimleri “Her biri” , “Birisi” , “Herhangibiri” , “Hiçbirisi” olan dört kişinin hikâyesidir. Yapılması gereken “ÇOK ÖNEMLİ BİR İŞ" vardı. Bu dört kişinin her birinden o işi yapması istendi. “Herbiri” ,  bunu “Birisi” nin yapacağından emindi. “Herhangibiri” bunu yapabilirdi. Ama “ Hiçbiri” bunu yapmadı. “Birisi” buna çok kızdı. Çünkü “Herbiri” nin göreviydi. “Herbiri” bunu “Birisi” nin yapacağını zannediyordu ama… “Hiçbiri” bu işi “Herbiri” nin yapamayacağını düşünemedi. Ve sonunda “Birisi” nin yapabileceği işi “Hiçbiri” yapmayınca “Herbiri” birbirlerini suçladı. “Sorumluluk” yüklenmeyen  kişilerden hiçbir şey beklenmez! “Organizasyon” un önemi ne kadar büyük… “Kontrol mekanizması” ne kadar önemli…                                                                                                      Yaşar AKKAŞ “Bu eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve San