Kayıtlar

rahat etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Rahatları Bozulmasın!

Resim
Rahatları Bozulmasın! Kızı, oğlu, gelini, damadı ve torunları toplanmış pür neşe tatile gitmeye hazırlanıyorlardı.   Seksen yaşındaki yaşlı adam karısını iki yıl önce kaybetmiş,   ayaklarından rahatsız olduğu için tek başına kalamayınca çocuklarının yanında kalmaya başlamıştı. Üç ay oğlu, üç ay da kızı olmak üzere sırayla bakıyorlardı. Ama buna da bakma denmezdi çünkü her gün duyduğu iğneli sözler yaşlı adamı yaşamdan soğutmuş mecbur kalmadıkça konuşmaz olmuştu. İşte şimdi de tatile gitmeye hazırlanıyorlardı. Yaşlı adam içinden dur bakayım beni ne yapacaklar diye düşündü. Çünkü fısıldaşmalar çoğalmıştı. Zaten fazla beklemesine de gerek kalmadı. O akşam sofrada oğlu: “- Baba biz iki haftalığına tatile gidiyoruz! Senin durumun malum onun için bizimle gelemezsin ama merak etme sana iki haftalığına bir bakıcı tutacağım! Biz dönene kadar o sana bakar!” deyince yaşlı adama söyleyecek söz kalmamıştı… Mecburen: "- Öyle olsun oğlum siz rahatınıza bakın!" dedi. Oysa i...

İncinip, Üzüldüyseniz, İçiniz Daralıyorsa Rahatlamak İçin Dua

İncinip, Üzüldüyseniz, İçiniz Daralıyorsa Rahatlamak İçin Dua اَللَّهُمَّ إِنِّي عَبْدُكَ، اِبْنُ عَبْدِكَ، اِبْنُ أَمَتِكَ، فِي قَبْضَتِكَ، نَاصِيَتِي بِيَدِكَ، مَاضٍ فِيَّ حُكْمُكَ، عَدْلٌ فِيَّ قَضَاؤُكَ. أَسْأَلُكَ بِكُلِّ اسْمٍ هُوَ لَكَ سَمَّيْتَ بِهِ نَفْسَكَ، أَوْ أَنْزَلْتَهُ فِي كِتَابِكَ، أَوْ عَلَّمْتَهُ أَحَدًا مِنْ خَلْقِكَ، أَوِ اسْتَأْثَرْتَ بِهِ فِي عِلْمِ الْغَيْبِ عِنْدَكَ، أَنْ تَجْعَلَ  الْقُرْآنَ رَبِيعَ قَلْبِي، وَنُورَ صَدْرِي، وَجَلَاءَ حُزْنِي، وَذَهَابَ هَمِّي Okunuşu: Allahümme innî abdüke ibnü abdike ibnü emetike fî kabdatike nasiyeti biyedike, madin fiyye hükmüke adlün fiyye kadauke, eselüke bikülli hüve leke semmeyte bihî nefse’ke ev enzeltehû fî kitabike ev allemtehû ehaden min halkıke ev iste'serte bihî fı ilmi'l ğaybi îndeke en tecalel  Kur'âne Rabia kalbî nura sadri ve celâe huznî ve zehâbe hemmî. Anlamı: Allah'ım ben senin kulunum, kölenin cariyenin evladıyım. Senin avucundayım. İdarem senin elindedir. Hükmün bende geç...

İnsan Bu Dünyada Son Derece Âciz ve Noksandır

İnsan Bu Dünyada Son Derece Âciz ve Noksandır Buraya kadar anlatılanlardan, insanın  kalb  cevherinin  kıymet ini, âczini ve büyü klüğünü anladın. Şimdi bil ki, bu kıymetli cevheri sana verdiler ve sonra seni onun üzerine örttüler! Onu aramaz, zayi eder ve onu unutursan çok aldanırsın ve büyü k ziyanlara duçar olursun. Kalbini yeniden aramaya, dünya meşgalelerinden kurtulmaya ve onu kendi yüksek makamına ulaştırmaya gayret et. Onun şeref ve izzeti, öbür dünyada anlaşılacaktır. Üzüntüsüz neş’e, fenâsız beka, acısız kudret, şüphesiz marifet ve Allahü Teâlâ’yı perdesiz görmek olacaktır. Fakat, bu dünyada onun [yâni insanın] şerefi, kendisinde bulunan istidat [doğuştan gelen sonradan geliştirebilen…] ve liyakat ile hakiki şeref ve izzete kavuşmaktır. Yoksa, bugün ondan daha kusurlu ve zavallı kim vardır. Zira açlığın, susuzluğun, sıcaklığın, soğukluğun, hastalığın, ızdırabın, elemin, sıkıntı nın, hışmın ve hırsın esiri olmuştur. Rahatının ve lezzetinin bulunduğu şeyl...

Kul namaza duracağı zaman;

Kul namaza duracağı zaman; Allah (Celle Celâlühü) meleklere buyurur; kulumun üstünden günah ağırlıklarını alın ki namazı rahat kılsın.'' Melekler emri yerine getirir, kul namazı bitirir ve melekler Allah'a sorar. ‘‘Günahlarını yükleyelim mi?’’ Mevla şöyle buyurur; Alınan günahı geri yüklemek benim şanıma yakışmaz. Hz. Selman anlatıyor: Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu ki: “Mümin kul namaz kılmaya kalktığı zaman, günahları başının üzerine konulur. Sonra (Namaz esnasında), ağacın dallarının sağa-sola dağıldığı gibi günahları dağılıp gider.” (bk.Taberani, el-kebir, 6/236) Rabbim namazı hakkıyla kılanlardan eylesin...  Âmin!