Kayıtlar

Tul-i Emel etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tul-i Emel, İnsanların Seni Övmesi Seni Aldatmasın

Ömer bin Abdülaziz Rahmetullahi Aleyh halife olunca gelen bir heyetteki 11 yaşındaki bir genç dedi ki: “- Allahü Teâlâ, hallerini razı olduğu şekilde ıslah etsin. İnsanlar, Allahü Teâlâ’nın onlar üzerindeki merhametine, tul-i emellerine, insanların kendilerini övmelerine aldanmakta, böylece ayakları kayarak ateşe (Cehenneme) düşmektedir. Ey Emir-ül-müminin! Allahü teâlânın üzerindeki merhameti, tul-i emel, insanların seni övmesi seni aldatmasın. Eğer aldanırsan ateşe düşen aldananlara dahil olursun. Eğer aldanmazsan, Allahü teâlâ seni bu ümmetin salihleri ile beraber bulundurur.”   Bu genç Hüseyin bin Ali Radiyallahü Anh’ın oğlu, yani Hz. Ali Radiyallahü Anh’ın torunu idi.

Tul-i Emelin (Uzun Emelin) Dindeki Yeri Nedir?

Tul-i Emelin (Uzun Emelin) Dindeki Yeri Nedir?           Peygamber efendimiz, üç tane çubuk aldı. Birini önüne, birini de yanına dikti. Diğerini de uzaklara attı. Sonra, (Bu çubuk insan, yanındaki de eceli, uzaktaki ise emelidir. İnsan emellerinin peşinde koşar; fakat eceli onu yakalar, emeline ulaşamaz) buyurdu.           Ölüm korkunç olduğu halde, insanların ölümden habersiz gibi yaşamaları, ölümü az düşündüklerindendir. Hatta dünya zevkleri ile meşgul olan kalp ile düşününce etkisi az olur veya hiç olmaz. Korkunç olan ölümün kolay geçmesi için, ölümü hatırdan hiç çıkarmamak gerekir.           Bunun için de, kendi arkadaşlarından kendinden önce ölüp, çoluk çocuklarını, mallarını, dostlarını bırakarak toprak altına girenleri düşünmelidir. Makam sahibi olanların etki ve yetkilerinin kalmadığı, toprağın onları nasıl çürüttüğü, düşünülmelidir. Hayatta iken neler yapıyor, nasıl konuşuyorlardı. Yapılacak birçok işi vardı. Ölümü unutup yaşıyorlardı. Kimi malı ile kimi makamı ile, kimi