Kayıtlar

kabul etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dualar Neden Kabul Edil miyor?

Dualar Neden Kabul Edil miyor?   Çaresiz kaldığımızda sığındığımız tektir, o Allahtır. Allahtan dualar aracılığı ile yardım isteriz! Fakat herkesin duası kabul olmaz. bu konuda sizlerden gelen bir çok soru var, bunlardan bazıları; kimlerin duası kabul olmaz?   Dualar Neden Kabul Olmaz? Allah Teâlâ’dan dualarımızı kabul etmesini istiyorsak önce onun bizden istediklerini yerine getirmemiz gerekir. Onun bizden istediği ibadet ve amelleri yerine getirmiyorsak, yaptığımız iyilikleri arttırıp günahlardan kaçınmıyorsak Allah Teâlâ’dan bir şey istemeye nasıl yüzümüz olabilir ki? Bu kâinatı ve bizleri Allah Celle Celâlüh yarattı. Sahip olduğumuz her şeyi o verdi. Bizden istediği kendisini tanımamız, onu sevmemiz, ondan korkmamız ve verdikleri için şükretmemiz sadece. Bize yapılan en küçük bir yardımda, teşekkür etmek isteyen biz, bize daha doğmadan bunca nimet veren Allah Teâlâ’ya şükretmeyecek miyiz? O Allah Celle Celâlüh ki: Biz ona sırtımızı döndüğümüz, gün boyunca hiç hatırlamadığımız, anca

Yâ Rabbi! Kabul Buyur!

Resim
  Yâ Rabbi! Kabul Buyur!   Bismillâhirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabbilâlemîn. Vessalâtü vesselâmü alâ Muhammedin ve alâ âlihi ve ashâbihi ve sellim. Senden, senin güzel isimlerin hürmetine istiyor ve yalvarıyoruz… “RAHMAN” isminle, dünyadaki sıkıntılarımızı gider! “RAHİM” isminle, ahirette yardımcımız ol! “GAFFÂR” isminle, günahlarımızı bağışla! “TEVVÂB” isminle, tevbelerimizi kabul eyle! “AFÜVV” isminle, bizleri af ve mağfiret eyle! “RAZZAK” isminle, maddi ve manevi rızkımıza bereket ihsan eyle! “FETTAH” isminle, hakkımızda hayırlı kapılar aç! “HALİM” isminle, ahlâkımızı güzelleştir! “ŞÂFİ” isminle, maddi manevi hastalıklarımızın şifasını ver! “VEDÛD” isminle, senin sevgini ve senin sevgine ulaştıracak amelleri sevmeyi nasip eyle! “HAFİZ” isminle, nefsin ve şeytanın şerrinden ve yarattığın bütün mahlûkatın şerrinden bizleri muhafaza eyle! “MÜMİT” isminle, bu dünyadan iman ve şehadetle ayrılmayı nasip eyle! “GAFFAR” isminle günahlarımızı bağışla… “MUCİ

Dileğiniz Hemen Kabul Edilecek Olsa; Ne Dilerdiniz?

  Halife Hz. Ömer Radiyallahü Anh bir mecliste hazır bulunanlara sordu: “– Eğer dileğiniz hemen kabul edilecek olsa ne dilerdiniz?” Birisi: “– Benim falan vadi dolusu altınım olsun isterim. Onu harcayarak İslâmiyet’e daha çok hizmet edeyim diye!” dedi. Bir başkası: “– Şu kadar sürüm (davar, koyun, keçi), mal ve mülküm olsun isterdim. Gerektikçe onları sarf ederek dine yararlı olayım diye…” dedi. Herkes buna benzer şeyler söyledi. Hz. Ömer Radiyallahü Anh hiçbirini beğenmedi. Bu defa meclistekiler, Hz. Ömer Radiyallahü Anh’a sordu:   “– Ya Ömer Radiyallahü Anh peki sen ne dilerdin?” Cevap verdiler:   “– Ben de Muaz Radiyallahü Anh, Salim Radiyallahü Anh, Ebû Ubeyde Radiyallahü Anh… Gibi Müslümanlar yetişsin isterdim. İslâmiyet’e onlar vasıtasıyla hizmet edeyim d i ye...” Kıssadan Hisse: Savaşı kazanmak için önce komutan ve asker yetiştirmek lâzım. Fatih Sultan Mehmet Rahmetullahi Aleyh olmasaydı İstanbul alınamazdı. Hz. Ömer Radiyallahü Anh efendimiz de  demek

Dileklerin, İsteklerin Kabul Olması İçin Dua, Namaz Veya Zikir Var mıdır?

Dileklerin, İsteklerin Kabul Olması İçin Dua, Namaz Veya Zikir Var mıdır?      Soru Detayı - Sahih hadislerde geçen veya sahih kitaplarda, dileklerin isteklerin olması için dua, esmaü-l’hüsna, zikir, namaz vs. var mıdır? - Allah'a nasıl dua etmeliyiz ve istemeliyiz? Cevap Değerli kardeşimiz,  İnsan, bir işin neticesinin iyi mi, kötü mü olacağını bilemez. Muhakkak şu işim olsun diye ısrar etmemeli, kul olarak üzerine düşen maddi ve manevi görevlerini yapmalı, neticeyi Allah'a bırakmalı ve Ona itimat etmeli, sonuçlara razı olup memnun olmalıdır. Bir Müslüman olarak hayatımızın bütün alanlarında iki şeye dikkat etmeliyiz:   1. Allah’ın kâinatta koyduğu kurallar uymak.  Buna  tekvini kanunlar , kevni şeriat denilmektedir. Yapılacak işin  insana düşen görev ve sorumlulukl ardır. 2. Allah’ın dinde koyduğu kurallara uymak.  Buna da  teşrii kanunlar  denilmektedir. Yapılacak işin  haram, mekruh, sünnet, vacip ve farz  gibi dini krallarına uymaktır. Bu iki temel k

Allah'ın Rızası İçin Yapılmayan İbadet Kabul Olmaz mı?

  Allah'ın Rızası İçin Yapılmayan İbadet Kabul Olmaz mı?     Soru Detayı - Allah’ü Teâlâ’nın rızası için yapılmayan ibadetlerle ilgili şöyle bir hadis var mı? "Allah'ın rızası için yapılmayan hiç bir ibadet kabul olmaz"   Cevap Değerli kardeşimiz,   “Allah’ü Teâlâ, ancak kendi rızası gözetilerek samimi bir niyetle yapılan ibadetleri kabul eder.” anlamında bir hadis vardır. Dolayısıyla, Allah'ın rızası için yapılmayan ibadet kabul olmaz, anlamı çıkmaktadır.   Bir adam Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’a gelerek: “Şöhret ve ücret elde etmek için savaşan kimse hakkında ne dersin?” diye sordu. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Onun için hiçbir şey yoktur.” Adam sorusunu üç sefer tekrarladı. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem de her defasında: “Onun için hiçbir şey yoktur.” buyurdu ve şöyle devam etti: “Allah ancak kendi rızası gözetilerek samimi bir niyetle yapılan ibadetleri kabul eder.” (Nesai, Cihad

İstiklal Marşı'nın Kabul Edilişi ve Akif'in Para Ödülüne Tepkisi

İstiklal Marşı'nın Kabul Edilişi ve Akif'in Para Ödülüne Tepkisi 1921 yılı, milli mücadelenin devam ettiği o zamanlarda mücadeleye katkı sağlayacak ve toplumun bir arada kalmasına yardımcı olacak bir marş yazılması için düzenlenen yarışmada herkesin bildiği gibi tek bir kazanan vardı: Mehmet Akif Ersoy. Akif bu yarışmaya katılmak istemese de dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi'nin ısrarları ile yarışmaya katılmayı kabul etti. 724 şiir arasından, Akif'in bu eseri 12 Mart 1921 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bazı mebusların karşı çıkmasına rağmen, çoğunluğun alkışları arasında İstiklal Marşı'nın güftesi olarak kabul edildi. Kabul edilmesinden sonra ilk defa şiirin yarışmaya katılmasını sağlayan Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde okunmuştur. 1924 yılında ise bu şiirin bestelenmesi için bir yarışma düzenlenmiş ve Ali Rıfat Çağatay'ın bestesi kabul edilerek 1930 yılına kadar bu beste ile okunm

Kabul Edilmeyen Sahibine Geri Dönen Ameller

  Kabul Edilmeyen Sahibine Geri Dönen Ameller   Bir kişi, Muaz b Cebel”e Radiyallahü Anh “Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem”den dinlediğin bir hadîs-i şerîfî bize nakleder misin?” dedi. Bunun üzerine Muaz Radiyallahü Anh ağladı. Hatta susmayacağını sandım. Sonra sustu, devam ederek dedi: Hz. Peygamber Aleyhi Vesellem” bana: “Ey Muaz!” dedi. “Buyur! Anam babam sana fedâ olsun ya Rasûlullah Aleyhi Vesellem!” dedim. O zaman şöyle buyurdu: “Söyleyeceğimi ezberlersen sana fayda verir. Eğer unutursan kıyamette Allah katında delilin olmaz. Ey Muaz! Allah Teâlâ, yer ve gökleri yaratmadan önce yedi melek yarattı. Sonra gökleri yarattı. Yedi göğün her biri için bir melek vazifelendirdi. O meleği orada kapıcı yaptı. O gökleri, büyüklük yönünden oldukça yüceltti. Hafaza melekleri, sabahtan akşama kadar ibâdet ve taatta bulunan kulun amellerini göklere yükseltirler. Dünyamıza en yakın göğe varıncaya kadar, o amelin, güneşin ışığı gibi bir ışığı olur. Oraya varıncaya kadar hafaza

Evliyanın Duası

  Evliyanın Duası   Dürüstlüğün senet olduğu bir dönemde sözü ilahi aşkın kudretiyle mayalanmış, sözü ve özü bir olan Allah’ın rızasını, sevgisini her şeyden üstün tutan. Yaratılanı sadece yaratandan ötürü seven bir Allah dostu vardı.        Bu veliyullah sabırlı, hoşgörülü, mütevazı, güzel huylu ve iyilik sever biriydi.        Öte yandan bu velinin huysuz, Şükürsüz, çirkin ve bencil bir karısı vardı.        Eşi sürekli kendisine hakaret eder, sen bana layık değilsin. Ben krallara layıkım deyip, adamı   azarlayıp dururdu. Allah’ın bu sadık ve sıddık kulu ise yaratanına şükür eder, sabırla hanımının düzelmesi için dualarda bulunur ona nasihatler ederdi.        Bir gün Allah’ın sadık kulu düşünceli bir şekilde eve gelir. Eşi olup biteni anlamaya çalışsa da evliyanın ağzını bıçak açmaz. Bu durum günlerce, haftalarca devam eder. Karısı artık onun deli olduğunu düşünmüş ve onun için endişelenmeye başlamıştır.        Karısı Allah dostunun karşısına geçmiş ve kendisine