Kayıtlar

Benden etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sekiz Şey Benden İsteniyor

Sekiz Şey Benden İsteniyor   İmam-ı Şafiî Rahmetullahi Aleyh Hazretleri bir sabah namazdan sonra evine dönerken yolda birine rastlar. Adam önce selâm verir, iyi dilek ve duada bulunduktan sonra da “Hayırlı sabahlar” manasında: “Nasıl sabahladın?” der. Hazret-i İmam nasıl sabahladığını şöyle anlatır: “Sekiz tane şeyin benden istendiğini düşünerek sabahladım!” Adam şaşırır: “Ya imam, kim sizden 8 tane şey isteyebilir? Sizin kimseyle takışık bir işiniz yoktur ki?” Hazret-i İmam tebessüm ederek meseleyi açar: “Bak, benden her sabah kimler neler istiyor?” der ve şöyle izah eder: 1- Rabbim Azze ve Celle benden farzını istiyor. 2- Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem benden sünnetini istiyor. 3- Aile, çoluk çocuk günlük masrafını istiyor. 4- Nefis kendine tabi olmamı istiyor. 5- Şeytan arkasından gitmemi istiyor. 6- Kiramen kâtibin melekleri iyi şey yazdırmamı istiyor. 7- Geçen günler ihtiyarlanmamı istiyor. 8- Son olarak da Hazreti Azrail Aleyhisselâm haz

Benden İzinsiz, Benim Evime Nasıl Girersin?

  Bişr-i Hafî Rahmetullahi Aleyh anlatır: “- Bir gün evime girince bir zât ile karşılaştım. Benden izinsiz, benim evime nasıl girersin, sen kimsin?” deyince: “- Ben kardeşin Hızırım!” dedi. Ben ona: “- Bana duâ et!” deyince, “- Allahım! İbâdette bulunmasını buna kolaylaştır!” diye dua etti. Biraz daha dua et dedim. “- Allah’ım! İbadetinin gizli kalmasını buna nasip eyle!” dedi.

Aşkın Aldı Benden Beni

Aşkın Aldı Benden Beni   Aşkın aldı benden beni, Bana seni gerek seni, Ben yanarım dünü günü, Bana seni gerek seni   Ne varlığa sevinirim, Ne yokluğa yerinirim, Aşkın ile avunurum, Bana seni gerek seni…   Aşkın âşıkları öldürür, Aşk denizine daldırır, Tecelli ile doldurur, Bana seni gerek seni…   Aşkın şarâbından içem, Mecnûn olup dağa düşem; Sensin dün-ü gün endîşem, Bana seni gerek seni…   Eğer beni öldüreler, Külüm göğe savuralar, Toprağım orda çağıra, Bana seni gerek seni…   Sofilere sohbet gerek, Ahilere Ahret gerek, Mecnunlara Leyla gerek, Bana seni gerek seni…   Ne Tamuda yer eyledim, Ne Uçmakta köşk bağladım, Senin için çok ağladım, Bana seni gerek seni…   Cennet Cennet dedikleri Bir ev ile birkaç huri, İsteyene ver sen onu, Bana seni gerek seni…   Yusuf eğer hayalini, Düşte göreydi bir gece, Terk ederdi mülklerini, Bana seni gerek seni…   Yunus çağırırlar adım, Gün geçtikçe artar od

Ben Gidiyorum, Ta Ki Benden Hayırlısı Gelsin!

Ben Gidiyorum, Ta Ki Benden Hayırlısı Gelsin! Yatsı ezanına birkaç dakika vardı. Camiye gitmek üzere son hazırlıklarımı yapıyordum. O sırada kapının zili çaldı. Kapıyı açtım. Karşımda uzun zamandır görmediğim bir dostum. Beni ziyarete gelmiş. Selamlaşıp, kucaklaştık. Buyur ettim. Çay eşliğinde uzun bir sohbet için salona geçtik. Muhabbet gerçekten koyu idi. Nasıl geçtiğini anlayamadığımız üç koca saatin ardından misafirim geç oldu, bana müsaade diyerek noktayı koydu ve kalktı. Sokağın başına kadar eşlik etme teklifime, memnun olurum cevabını verdi. Birlikte çıktık. Sokağın başına vardığımızda, şimdi ayrılık vakti. “Ben gidiyorum, ta ki benden hayırlısı gelsin!” diyerek elini uzattı. Kucaklaşırken, dostumun ettiği duaya alışkanlıkla âmin dedim. Ve arkadaşım sokağın kösesini döndü gitti... Eve dönerken, arkadaşımın veda sözleri takıldı aklıma. “Ben gidiyorum, ta ki benden hayırlısı gelsin!” . Düşündüm, düşündükçe ürperdim. Bu bir dua idi. İlk kez duyduğum yaman bir dua.

Benden Korktuğun Kadar Allah’tan Korkmuyor musun?

Benden Korktuğun Kadar Allah’tan Korkmuyor musun? Genç bir delikanlı hocasıyla istişare eder: “- Hocam ben zina yapmak istemiyorum ama artık dayanamıyorum, sokağa çıkınca gözlerime hâkim olamıyorum! Allah rızası için bana bir tavsiye ver, zinaya düşmekten çok korkuyorum.” Hoca cevap vermiş: “- Bana evinden bir kova dolusu su getir ve sakın ola ki bir damlası yere dökülmesin. Şayet dökülürse her damlasına karşılık seni sopayla döveceğim.” Delikanlı itaat etmiş ve kovayla hocanın yanına gelmiş. Hoca: “- Evet, evladım sen kovayı bana dolu olarak getirdin peki çarşıdan geçtin, kaç tane bayan gördün ve baktın?” “- Hocam ben gözümü kovadan hiç ayırmadım ki dayak yememek için!” “- Peki, benden korktuğun kadar Allah’tan korkmuyor musun?” Delikanlı tövbe etmiş ve bu vesveselerin şeytandan geldiğini anlamış. Rabbim bu yazıyı okuyan tüm kardeşlerimi zina denen pislikten korusun. 

Benden yana mısın, Domuzdan yana mı?

Benden yana mısın, Domuzdan yana mı? Adamın biri arkadaşına şöyle bir soru sormuş: — Yalnız bir dağın başında bir domuza rastlasan ne yaparsın? Demiş. O da: — Tüfeğimle onu öldürürüm, Diye cevap vermiş. — Ya tüfeğin yoksa? Deyince: — Kafasına taş vururum, demiş. — Taş ta bulamazsan ne yaparsın? Deyince: — Bıçakla öldürürüm, demiş. — Ya bıçağın da yoksa deyince, adam artık dayanamamış: — Be arkadaş söyle, benden yana mısın, yoksa domuzdan yana mı? Demiş.  (Alıntı)

Benden Her Gün Sekiz Şey İstiyorlar…

🍃🍂  Benden Her Gün Sekiz Şey İstiyorlar…   🍃🍂 🍃🍂  İmam Şafii Hazretleri; bir sabah namazdan sonra evine dönerken yolda birine rastlar. Adam önce selam verir, iyi dilek ve duada bulunduktan sonra da  "Hayırlı Sabahlar"  manasında  "Nasıl Sabahladın?”  Der. 🍃🍂  İmam Şafii, nasıl sabahladığını şöyle anlatır: -Sekiz tane şeyin benden istendiğini düşünerek sabahladım! 🍃🍂  ... Adam şaşırır: - Ya imam kim sizden 8 tane şey isteyebilir? Sizin kimseyle takışık bir işiniz yoktur ki? 🍃🍂  İmam, tebessüm ederek meseleyi açar: -Bak benden her sabah kimler neler istiyorlar, der ve şöyle izah eder: 🍂   1) Rabbim benden farzını istiyor. 🍂  2) Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem benden sünnetini istiyor. 🍂  3) Aile çoluk çocuk günlük masrafını istiyor. 🍂  4) Nefis kendine tabi olmamı istiyor. 🍂  5) Şeytan arkasından gitmemi istiyor. 🍂  6) Kiramen kâtibin melekleri iyi şey yazdırmamı istiyor. 🍂  7) Geçen günler ihtiyarlanmamı istiyor. 🍂  8) So

Dile Benden, Ne Dilersen!

Dile Benden, Ne Dilersen! Birbirini seven iki genç evlenmişler. Yıllarca mutlu yaşamışlar. Bir gece efendisi hanımından su istemiş. Hanımı hemen fırlayıp suyu getirmiş. Bakmış ki beyi uyuyor. Uyandırmaya kıyamamış. Elindeki su maşrapası ile eşinin başında sabaha kadar beklemiş. Eşi sabaha karşı uyanıp da hanımını öylece başucunda bekler görünce çok duygulanmış. Öyle sevinmiş öyle sevinmiş ki… Dünyanın bütün altınlarını versen o kadar sevinmezmiş… Mutluluktan büyük bir şok yaşıyormuş. Bu memnuniyetin verdiği sevgiyle; “- Hanım dile benden ne dilersen! Ne istersen yapacağım!” Demiş. Hanımı da; “- Ne istersem isteyim, gerçekten yapar mısın?” Demiş. “- Evet, vallahi de billâhi de yaparım!” “- O zaman beni boşa!” Sevinci kursağında kalan adam, ikinci şoka uğramış. “- Gerçekten mi boşanmak istiyorsun?” “- Evet!” Demiş hanımı. Adam delirecek gibi olmuş. Renkten renge girip hüngür hüngür ağlamaya başlamış. “- Evet, sana söz verdim! Ama öyle bir şey istedin ki… Keşke

O Genç Benden Daha Cömerttir!

O Genç Benden Daha Cömerttir! Yemen'de, Hâtem-i Tâî adında, cömertliği dillere destan olan bir Arap kabile reisi vardı. Tepelere ateş yaktırarak, yolunu şaşıranların kendisine gelip misâfir olmasını sağlardı. Resûlullah Efendimizin (sallallahü alayhi ve sellem) İslamı tebliğinden önce Yemen'de, Hâtem-i Tâî adında, cömertliği dillere destan olan bir Arap kabilesi reisi vardı. Kabîlesinin yerleşmiş olduğu yerin etrafındaki tepelere ateş yaktırarak, yolunu şaşıranların kendisine gelip misâfir olmasını sağlardı. Peygamberimizin devrine yetişmiş, ancak peygamberliğinin açıklanmasından önce vefât etmiştir... Bir gün Hâtem-i Tâî'ye dediler ki: - Cömertlikte çok ileri gidiyorsun, bu yaptığın israf olmuyor mu? Onlara şöyle cevap verdi: - Ne kadar çok olursa olsun, hayır için verilen isrâf olmaz. Sonra kendisine sordular: - Senden daha cömert birisini gördün mü? - Evet gördüm. - Nerede gördün, kimmiş o? - Bir gün, yetim bir gence misafir olmuştum. Bana bir ko