Kayıtlar

İsa etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Gizli Günahlarımız Ve Biz...

  Gizli Günahlarımız Ve Biz...   Zina yaparken yakalanan bir kadın Hz. İsa Aleyhisselâm’ın huzuruna getirilir… Halk öfkelidir... Kadının recm cezasıyla taşlanarak öldürülmesini istemektedir… Hz. İsa Aleyhisselâm kavminin bu isteğini reddetmez… Eğilir yerden bir taş alır… Ve yere bir daire çizer… Daire Allah'ü Teâlâ’nın izni ve kudretiyle bir aynaya çevrilir... Ve aynaya bakan herkes geçmişte işlediği günahları tüm çıplaklığıyla görür... Hz. İsa Aleyhisselâm doğrulur, kalabalığa doğru döner ve: “- Haydi, ilk taşı en günahsız olanınız atsın." der. Kimse kadına taş atmaya cesaret edemez… Çünkü herkes haddinden fazla günahkârdır… Biri kadına taş atacak olsa günahları herkesin içinde ifşa olacaktır… Kimse taş atmaya cesaret edemeyince, Hz. İsa Aleyhisselâm kadını affederek oradan gönderir... Evet, Cennet'teki yerini babadan kalan miras malı gibi garanti görenler, şimdi söyleyin bakalım… Hangimiz diğerimizden daha az günahsızız? Amel defterlerimiz boynumuza a

Hz. İsa Aleyhisselâm ve Siyah Yılan

  Hz. İsa Aleyhisselâm ve Siyah Yılan   İsa Aleyhisselâm bir gün köye uğrar. Köyde bir elbise boyacısı vardır ki bütün köylüler kendisinden şikâyetçidirler. Çünkü boyacı elbiseleri boyamak için bir yandan sularını kesmekte, bir yandan da boyalarla suyu kirletmektedir. Köylüler toplanarak hep birden boyacıyı İsa Aleyhisselâm’a şikâyet ederler ve: “- Ey İsa Aleyhisselâm!” derler. “- Bu adama öyle bir beddua edin ki gidişi olsun, fakat bir daha dönüşü olmasın.” Bunun üzerine İsa Peygamber de şöyle dua eder: “- Allah’ım! O adama öyle siyah bir yılan musallat et ki, onu sokup öldürsün. Bir daha da gelmek nasip olmasın.” Boyacı her zamanki gibi yine yanına üç ekmek alarak suyun kenarına gider ve elbiseleri boyamaya koyulur. Tam bu sırada yanında bir abid (kendisini Allah’a ibadete adayan bir kimse) beliriverir. Abid oradaki dağlardan birinde ibadetle meşgul olmaktadır. Boyacıya selam vererek ona: “- Yanında yiyecek içecek bir şeyin var mı? Şu kadar zamandır ağzıma bir lok

İsa Aleyhisselâm

  İsa Aleyhisselâm   İsrailoğullarına gönderilen ve Kur’ân-ı kerîm’de ismi bildirilen peygamberlerden. Peygamberler arasında en yüksekleri olan ve kendilerine Ülülazm denilen altı peygamberin beşincisidir. Annesi hazret-i Meryem’dir. Allahü teâlâ onu babasız yarattı. Kudüs’te doğdu. Otuz yaşında peygamber oldu. Kendisine İncil adlı kitap gönderildi. Otuz üç yaşında diri olarak göğe kaldırıldı. Kıyâmete yakın yeryüzüne tekrar inecektir.   İsa Aleyhisselâmın annesi Meryem Hatun, Süleyman Aleyhisselâmın neslinden sâlihâ ve temiz bir hanımdı. Hazret-i Meryem, on beş yaşına geldiği zaman, Yusuf-i Neccâr isminde biriyle nişanlanmıştı. Fakat onunla evlenmeden Allahü teâlâ, hazret-i Meryem’e babasız olarak bir çocuk vereceğini müjdeledi.   Hazret-i Meryem, Allahü Teâlâ’nın emri ve kudretiyle İsa Aleyhisselâm’a hâmile oldu. Bundan bir müddet sonra, normal olarak hâmilelik hâlleri görülmeye başlandı. Bu hâlleri gören İsrailoğulları, dedikodu yapmaya başladılar. Çeşit çeşit iftirâda b

Peygamberlerin Meslekleri

Peygamberlerin Meslekleri Peygamberler Niçin Gönderildi?             Peygamberlerin insanlığa gönderiliş amacı; Allah’ü Teâlâ’dan aldıkları emirleri insanlar iletmek, örnek davranışlarıyla doğru yolu göstermek insanları hem dünyada hem ahirette saadete erdirmektir.             Peygamberlerin en büyük görevi onlar elçidir. Allah’ü Teâlâ’dan aldıkları emirleri insanlara tebliğ etmektir. Kısacası emri bil ma’ruf, nehyi anil münker yapmak yani cihad etmektir.              Her insan aynı zamanda Allah’ü Teâlâ’nın halifesi ve peygamber vekilidir. Zaten bu zamandan sonra peygamber gelmeyeceğine göre bu görevi kim yapacak? Bundan dolayı her insan emri bil ma’ruf nehyi anil münker yapmak zorundadır. İyiliği emretmenin kötülüğü yasaklamanın sevabı öyle yüksek ki anlatılamaz… Peygamberler, Allah’ın Celle Celâlüh hikmeti, adaleti, rahmeti ve şefkati gereği olarak dünyaya gönderildiler. İnsanlığın kurtarıcısı ve yol kılavuzları oldular. Yetmedi insanlık için kitaplar ve melekler gönderi

Kuş ve Namaz

Kuş ve Namaz İsa aleyhisselam bir gün deniz kenarından geçerken nurdan yaratılmış bir kuş gördü. İnsan ona baktığı zaman nurunun aydınlığından gözünü açamazdı. Kuş gidip kendini çamura batırdı ve gidip denize girdi ve yine tertemiz olup parladı. Denizden çıkıp yine çamura battı ve gelip denize girip temizlendi. Bu hal tam beş sefer tekrar etti. İsa Aleyhisselam: "Bu kuş neden kendini çamura batırıyor, sonra çıkıp denize giriyor ve temizleniyor?" diye kuşun haline şaşırdı. Allahü Zülcelal, İsa Aleyhisselam'a şöyle vahyetti: "Ya İsa! O, namazın temsilidir. Ahir zaman peygamberi Muhammed Aleyhisselam’ın ümmeti namaz kıldığı zaman, aynı o kuşun denizde temizlenip nurlandığı gibi, hatalarından temizlenip nurlanacak. Yine hata yaparsa aynı kuşun çamura girmesi gibi zulmetle kaplanacak ve namaz kıldığı zaman tertemiz olacak. İşte namaz, insan için böyle kıymetlidir." Rabbim hakkıyla kılanlardan eylesin. Okuduysanız paylaşalım, Bu güzel kıssayı h