Kayıtlar

söz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Allah’ü Teâlâ’nın En Hoşlandığı Söz

Allah’ü Teâlâ’nın En Hoşlandığı Söz   Ebû Hüreyre Radıyallahu Anh’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “ ‘Sübhânallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber’ demek, benim için, üzerine güneş doğan her şeyden daha kıymetlidir.” (Müslim, Zikir 32. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 128)   Yine Ebû Hüreyre Radıyallahu anh Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu söyledi:   “Bir kimse her gün yüz defa, “Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l–mülkü ve lehü’l–hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr!” , derse, on köle âzâd etmiş kadar sevap kazanır; ona yüz iyilik sevabı yazılır; yüz günahı bağışlanır; bu zikir o gün akşama kadar o kimsenin şeytandan korunmasını sağlar. Bu zikri ondan daha fazla tekrarlayan kimse dışında hiç kimse daha faziletli bir iş yapmamış olur!”. Rasûl–i Ekrem Sallallahu Aleyhi Vesellem sözüne şöyle devam etti: “Bir kimse günde yüz defa ‘Sübhânallâhi ve bi–hamdihî’ derse, onun

Dilin Yaratılış Sebebi, Hz. Âdem Aleyhisselâm’ın İlk Sözü

  Dilin Yaratılış Sebebi, Hz. Âdem Aleyhisselâm’ın İlk Sözü   Muhakkak ki dil sadece ve sadece Allâh’ü Teâlâ hazretlerini zikretmek ve Allâh’ü Teâlâ hazretlerine dua etmek için yaratıldı. Yoksa: 1- Dünya kelâmı, 2- Gıybet, 3- Bühtan, 4- İftira. 5- Yalan ve 6- Benzeri şeyler için değil...   “- Dil sadece ve sadece Zikir, şükür ve hamd için geldi. Gıybet, halkın dedikodusunu yapmak için verilmedi. Ey hakkı tanıyan..."   İnsanın ilk ve Son Sözü?   Bizim babamız Âdem Aleyhisselâm'ın kendisine ilk telaffuz ettiği ve kendisiyle ilk kez konuştuğu sözü; esnediği zaman:   “El-hamdu lillahi (Hamd Allah'ındır)." demesidir.   İnsanoğlunun son duası (sözü de) bu olacaktır.   (Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:11 S:420)

Cennete Götüren Büyük Söz

  Cennete Götüren Büyük Söz   Cennet, âhiret nimetlerinin yurdudur. Kendisini yaratan ve türlü nimetler lütfeden Rabbine itaat eden insanların mükâfat görecekleri yerdir. Mü’minler, Cennette, kendilerine lütfedilen nimetleri kaybetme ve Allah’ü Teâlâ’nın rızâsından uzaklaşma korkusu olmaksızın ebediyyen kalacaklardır. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:   “Ey ayetlerimize inanan ve Müslüman olan kullarım! Bugün size korku yoktur. Sizler üzülmeyeceksiniz de. Siz ve eşleriniz büyük bir sürurla ve neşeler içinde Cennet’e giriniz! Hizmetkârlar, altın tepsiler ve kadehlerle onlara ikramlarda bulunmak için devamlı etraflarında dönüp dururlar. Orada canlarının istediği, gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Ve kendilerine: ‘Siz, orada ebedî olarak kalacaksınız, dünyada yaptıklarınıza karşılık size lütfedilen cennet işte budur. Orada sizin için pek çok meyveler vardır, onlardan yiyeceksiniz!’ denilir.” (Zuhruf, 68-73)   “Allah’ın azâbından korkup fenalıklardan sakınan muttakiler, emin bir

Söz Taşıyan Köle

  Söz Taşıyan Köle   Bir adam bir köleyi satın almak isterken satıcıya; “- Bunun bir ayıbı yok mudur?” diye sormuş. Satıcı; “- Ayıbı yoktur, ancak söz taşımayı sever.” demiş. Adam bunun önemli olmadığını düşünerek köleyi satın almış. Köle eve iyice yerleştikten sonra bir gün hanıma; “- Kocan seni sevmiyor ve seni aldatıyor. Seni sevmesini istiyorsan uyurken çenesinin altından birkaç tane kıl kes ve onları bana getir, üstüne okuyayım.” demiş. Ondan sonra adama gidip; “- Hanımın seni sevmiyor ve seni birisiyle aldatıyor. Yakında da seni boğazlayıp öldürecektir. Bunu önlemek istiyorsan uyur gibi yap ve gör.” demiş. Adam uyur gibi yapmış. Kadın onun uyuduğunu zannederek bir ustura alıp gelmiş ve onun başucunda oturmuş. Adam usturayı ve kadının oturuşunu görünce ayağa fırlamış ve usturayı kadının elinden alıp hanımını kesmiş. Ondan sonra da kadının akrabaları gelerek adamı öldürmüşler.   Kaynak: İhyâ’u Ulûmi’d-Dîn, İmam-ı Gazali (ra), Nemime, c.3, s.270

Söz Taşıma İle İlgili Hadis-i Şerifler

  Söz Taşıma İle İlgili Hadis-i Şerifler   01-   Nemmam / kattat, koğuculuk yapan cennete giremez. (Buhari, Edeb, 50; Müslim, İman, 169, 170) 02- Arkadaşının kötülüğünü gizleyenin kusurları, kıyamette gizlenir. (Taberani) 03- Suizan etmeyin! Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, münakaşa, haset ve düşmanlık etmeyin, birbirinizi çekiştirmeyin, kardeş gibi birbirinizi sevin! (Müslim) 04- Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Hasetçi, koğucu ve falcı benden değildir.) (Taberani) 05- (En kötünüz, söz taşıyan, dostların arasını bozan ve ayıp araştırandır.) (Taberani) 06- Koğuculuk yapan melundur. (İ. Maverdi) 07- Söz taşıyan helalzade değildir. (Hakim) 08- Söz taşıyan, veled-i zina veya zina karışıklığı bulunan soysuz kimsedir. (Beyheki) 09- Koğucu, kıyamette maymun suretinde haşrolunur. (R. Nasıhin) 10- Söz taşıyan Cennete girmez. (Buhari) 11- Koğuculuk, kabir azabına sebep olur. (Beyheki) 12

Sözü Feraset ve Nezaketle Söylemek

  Sözü Feraset ve Nezaketle Söylemek   Padişahın biri, Rüyasında, dişlerinin önden arkaya doğru döküldüğünü, yemek yiyemez hâle geldiğini görür! Canı sıkılan padişah, gördüğü rüyanın yorumunu yaptırmak üzere derhal saray tabircilerini huzuruna çağırtır! Rüyasını anlattıktan sonra tabirci başına: “- Hele bir söyle, bu rüya hayır mıdır, şer midir? Neye işarettir?” Diye sorar! Tabirci başı hiç düşünmeden: “- Maalesef şerdir padişahım!” Der ve sözlerine şöyle devam eder: “- Uzun yaşayacaksınız; ama ne yazık ki gözlerinizin önünde bütün yakınlarınızın birer birer ölüp sizi yapayalnız bıraktıklarını göreceksiniz!” Tabirci başının bu yorumu, padişahın gönlünde âdeta soğuk rüzgârlar estirir! Bir anlık sessizliğin ardından pâdişâh hiddetle kükrer: “- Tez atın şunu zindana, felâket tellâlı olmak neymiş öğrensin!” Muhafızlar, tabirci başıyı yaka-paça götürüp zindana atarlar! Padişah, bu kez huzurundaki diğer bir tabirciye dönerek: “- Sen söyle bakalım, rüyamın tabiri n

Şu Altı Şey Hakkında Söz Verin...

Şu Altı Şey Hakkında Söz Verin... Rasûlullah Sallâllâhu Aleyhi Vesellem de şöyle buyurmuşlardır: “ –   Bana şu altı şey hakkında söz verin, ben de sizin Cennet’e gireceğinize kefil olayım: 1)     Konuştuğunuz zaman doğru konuşun! 2)     Vaatte bulunduğunuz zaman yerine getirin! 3)     Emânet husûsunda güvenilir olun! 4)     İffetinizi muhâfaza edin! 5)     Gözlerinizi haramdan koruyun! 6)     Ellerinizi haramdan uzak tutun!” (Ahmed, V, 323) Doğruluk ve emînlik İslâm’ın özüdür. Nitekim Süfyân bin Abdullah Radıyallâhu Anh Peygamber Efendimiz Sallâllâhu Aleyhi Vesellem’e: “ –   Yâ Rasûlâllah! Bana İslâm’ı öyle anlatınız ki, onu Siz’den sonra bir başkasına sorma ihtiyacı duymayayım!” demişti. Rasûlullah Sallâllâhu Aleyhi Vesellem: “– Allâh’a îman ettim de, sonra da dosdoğru ol!” buyurdular. O: “– Peki, yâ Rasûlâllah! En fazla korunmam gereken şey nedir?” diye sordu. Allah Rasûlü Sallâllâhu Aleyhi Vesellem mübârek eliyle diline işâret ettiler. (Ahmed, III, 413. Ayrıca bkz. Müslim, İmân, 62;

Kıyamet Günü Amel Defterimden İki Söz Çıkar

  Kıyamet Günü Amel Defterimden İki Söz Çıkar   Mekkî b. İbrahim Rahmetullahi Aleyh anlatıyor: İbn Avn’ın yanında oturuyorduk. Bazıları bir adama lânet ediyor, aleyhinde konuşuyorlardı. İbn Avn Rahmetullahi Aleyh ise susuyordu. Bunun üzerine, “- Ey İbn Avn! Biz bunları, onun sana karşı yaptığı kötülük ve eziyetlerden dolayı söyledik!” dediler. İbn Avn Rahmetullahi Aleyh ise şu cevabı verdi: “- Kıyamet günü amel defterimden biri ‘lâ ilâhe illallah’, diğeri ise ‘Allah falan kişiye lânet etsin’ olmak üzere iki söz çıkar. Benim amel defterimden ‘lâ ilâhe illallah’ sözünün çıkmasını, lânet sözüne tercih ederim.” Lokman da Aleyhisselâm oğluna şöyle nasihat etmiştir: “- Oğlum! Sana bazı tavsiyelerde bulunacağım eğer bunlara uyarsan hep seçkin olursun: Uzak yakın herkese güzel ahlâklı ol. Kardeşlerini koru. Akrabalarınla ilişkini kesme. Dedikoducuya, seni kötülüğe düşürmek isteyen bozguncuya kulak asmayacağına dair akraba ve dostlarına güvence ver. Kendisinden ayrıldığında se

Küfre Sebep Olan Söz Ve İşler

Küfre Sebep Olan Söz Ve İşler İbni Hacer-i Mekki hazretlerinin Zevacir isimli eseriyle, Hadika, Berika, Birgivi, Miftah-ül Cenne, Mektubat-ı Rabbani, Seadet-i Ebediyye, İbni Abidin’den aldığımız, küfre düşüren söz ve işlerden bazıları şunlardır: 1- Allahü teâlâya layık olmayan şey söylemek. Mesela bir kimse bir işi yaptığı halde, zaruretsiz (Allah biliyor ki yapmadım) demek. Yahut, yapmadığı bir şey için, zaruretsiz (Allah biliyor ki yaptım) demek. Böyle söylemek Allahü teâlâyı hâşâ cahillikle suçlamak olur. 2- Allah akıllıdır, şuurludur, iyi düşünür demek, Onu yaratıklara benzetmek olur ki küfürdür. 3- Peygamberleri küçültücü şey söylemek, onlarla alay etmek. Mesela Hazret-i Âdemi kastedip (İlk insan vahşi idi) demek. Veya bir evliyayı peygamberden üstün bilmek. Yahut peygamberin dediği doğru ise biz kurtulduk demek. (Yalnız Kur'an), (Kur'andan başka kaynak tanımam), (Kur'andan başka kaynağa lüzum yok), (Peygamber postacıdır, vazifesi bitmiştir) gibi sözl