Sözü Feraset ve Nezaketle Söylemek

 Sözü Feraset ve Nezaketle Söylemek

 

Padişahın biri, Rüyasında, dişlerinin önden arkaya doğru döküldüğünü, yemek yiyemez hâle geldiğini görür!

Canı sıkılan padişah, gördüğü rüyanın yorumunu yaptırmak üzere derhal saray tabircilerini huzuruna çağırtır!

Rüyasını anlattıktan sonra tabirci başına:

“- Hele bir söyle, bu rüya hayır mıdır, şer midir? Neye işarettir?” Diye sorar!

Tabirci başı hiç düşünmeden:

“- Maalesef şerdir padişahım!” Der ve sözlerine şöyle devam eder:

“- Uzun yaşayacaksınız; ama ne yazık ki gözlerinizin önünde bütün yakınlarınızın birer birer ölüp sizi yapayalnız bıraktıklarını göreceksiniz!”

Tabirci başının bu yorumu, padişahın gönlünde âdeta soğuk rüzgârlar estirir!

Bir anlık sessizliğin ardından pâdişâh hiddetle kükrer:

“- Tez atın şunu zindana, felâket tellâlı olmak neymiş öğrensin!”

Muhafızlar, tabirci başıyı yaka-paça götürüp zindana atarlar!

Padişah, bu kez huzurundaki diğer bir tabirciye dönerek:

“- Sen söyle bakalım, rüyamın tabiri nedir? Hayır mıdır, şer midir?” Der!

Tabirci sükûnet içinde bir müddet düşünür, sonra birden yüzü aydınlanır ve tane tane konuşmaya başlar:

“- Hayırdır padişahım hayırdır!” Der.

“- Bu rüya, bütün yakınlarınızdan uzun yaşayacağınızı ve daha nice seneler ülkenizi huzur ve saâdetle idâre edeceğinizi gösterir!”

Bu habere çok sevinen Padişah, tabirciye iki kese altın ihsân eder!

Olup biteni başından beri izleyenler ise, şaşkınlıkla tabirciye şu suâli sorarlar:

“- Aslında sen de tabircibaşı da aynı şeyi söylediniz! Padişah neden onu cezâlandırdı da seni mükâfatlandırdı?”

Tabirci tebessüm eder ve şöyle der:

“- Elbette aynı şeyi söyledik; fakat öyle zaman olur ki, ne söylediğinden ziyâde nasıl söylediğin ve kime söylediğin daha mühimdir!”

 

Kıssada ki hisse:

Hakkı söylerken, sözü, muhâtabın hissiyâtını dikkate alarak, ince düşünüş, firâset, nezâket ve zarâfetle söylemenin ne derece ehemmiyetli olduğudur!

Zira Rabbimiz, kullarının bu hususta hassâsiyet sahibi olarak tatlı, gönül alıcı ve yumuşak söz söylemelerini emir buyurmaktadır! Bu hakîkat âyet-i kerîmede şöyle bildirilmektedir:

“Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler!” (el-İsrâ, 53)

 

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis