Kayıtlar

mısın etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Haydi, Mevlâna’ca Namaz Kılmaya Var mısın?

Haydi, Mevlâna’ca Namaz Kılmaya Var mısın?   Onun gibi secde ede ede seccadeyi lime lime etmeye var mısın? Veysel Karani Rahmetullahi Aleyh gibi geceleri gündüzleri namazla geçirmeye var mısın? Öyle güzel bir namaz kılarmış ki mübarek bir geceyi sadece kıyamda, bir gece sadece rükûda, bir gece sadece secdede geçirirmiş... Hz. Ali Radiyallahü Anh gibi, savaşta yediği okun acısından çıkaramıyorlar, ancak Hz. Ali Radiyallahü Anh namaza durunca çıkarıyorlar hem de kılı bile kıpırdamıyor, soranlara da: "- Biz namaz kılarken can kuşumuzu salıveririz!" demiş… Var mısın böyle namaz kılmaya? Hz. Rabia Rahmetullahi Aleyha gibi, gözlerinde yaş kalmayıncaya kadar namaz da ağlamaya var mısın? Ve “ O Güzeller Güzeli” , namazı en güzel kılan; o kimse onun gibi kılamazdı, var mısın onun ümmeti olarak namaz kılmaya? Biliyorum sen onlar gibi namaz kılamazsın, onlar gibi olsan zaten bahane uydurmaz, namaz kılmak için kendine yollar arardın bu zamanda... Nasıl mı namaz kılaca...

Hocam! Ölüm Nedir? Anlatır mısın?

  Hocam! Ölüm Nedir? Anlatır mısın?   Bir Gün Öğrencileri; Îmâm-ı Gazâlî Rahmetullahi Aleyh Hazretlerine: “- Hocam! Ölüm Nedir? Bize Özel Olarak Anlatır mısın?” Demişler. Velâyet nûru ile ölümünün çok yakın olduğunu anlayan Îmâm-I Gazâlî Rahmetullahi Aleyh Hazretleri: “- Men lem yezuk, lem ya’rif… (Yani; tatmayan bilmez ki!) Önce kendim tadayım, sonra size anlatırım…” Demiş. Öğrencileri de: “- Aman Hocam! Öldükten sonra sizinle nasıl bağlantı kurarız?” Dediklerinde gülümseyerek yalnızca, “İnşaallah!” diye cevap vermiş. Gerçekten aradan çok zaman geçmeden Îmâm-I Gazâlî Rahmetullahi Aleyh hazretleri ölümü tatmış ve öldüğü gece öğrencilerinin rüyalarına gelerek: “- Allah’ü Teâlâ dostları sözünü tutar… İşte, bugün ölümü tattım ve sözümü tutmak için rüyanıza geldim…” Demiş ve şöyle devam buyurmuş: “- Abdestimi tazeleyip sabah namazını kıldıktan sonra, yalnızca odama çekildim ve ölüm meleğini beklemeye başladım. “Lâ ilâhe illallah” diye zikrederken, bir ...

Bir Dakikanı Ayırır mısın?

Bir Dakikanı Ayırır mısın? Cerrahın telefonu çalar, arayan hastahane sekreteridir. “- Buyurun sizi dinliyorum.” “- Sayın hekim, ağır hasta var, acele bütün işinizi bırakın gelin.” “- Geliyorum!” deyip hekim telaşla yola düştü. Hekimi hastahanede hastanın babası hışımla karşıladı: “- Benim oğlum ölüm döşeğindedir, ne için bu kadar geç kaldınız? Sizin kendi oğlunuz olsaydı yine böyle yapar mıydınız?” Cerrah gülümsedi: “- Bana haber verilir verilmez acelece geldim. Bir de unutmayın ki, hayat ve ölüm Allah'ın elindedir.” Cerrah ameliyat odasına dâhil oldu. Ameliyat iki saat sürdü. Cerrah odadan çıkıp koridordaki babanın yanından sakince geçip gitti. Ardından yardımcı hekim çıktı. Babaya; “- Oğlunuz yaşayacak!” dedi. Baba bir an sevindi, sonra yine hiddetlenip dedi: “- Bu cerrah çok kötü ve insafsız bir adam! Ne vardı yani, çıkarken bana iyi haberi o verseydi!” Yardımcı hekimin gözleri doldu ve adamı hayatı boyunca pişmanlığa sevk edecek olan şu ce...