Kayıtlar

beden etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Can Bedenden Ayrılmadan

  Can Bedenden Ayrılmadan   Gel kardeşim bırak nazı. Ömrün geçti kaldı azı. Beş vakitte kıl namazı. Can bedenden ayrılmadan.   Unutma ki; dünya fani. Hani annen, baban hani? Dünya aldatmasın seni. Can bedenden ayrılmadan.   Dünya yalan, ölüm gerçek. Her nefis bir gün ölecek. Günahlardan elini çek. Can bedenden ayrılmadan.   Yaradan'a olalım kul. Nasuh tövbe olur kabul. Günahlarına çare bul. Can bedenden ayrılmadan.   Ömrümüz geçiyor aha. Neyi bekliyorsun? Daha. Tövbe et yalvar Allah'a. Can bedenden ayrılmadan.   Nurettin SEVİM

Ruhun Bedene Galip Gelmesi

  Ruhun Bedene Galip Gelmesi   Ruhun bedene galip gelmesi sadece çilelerle, uzletlerle mi mümkündür; yoksa sünnete ittiba çizgisinde yürüyüp de uzlet yerine hizmet düşüncesiyle gidenlerde de bu tarz şeyler görünebilir mi?   Değerli Kardeşimiz;   Ruh ile cesed, tabiat olarak birbirine zıt varlıklardır. Ruh nuranî ve latif bir varlıktır, cesed ise maddî ve kesif bir varlıktır. Ruh zaman ve mekân kaydından mücerreddir, cesed ise zaman ve mekân ile mukayyeddir. Ruh bir anda binlerce işi tedbir ve tedvin edecek bir hâsiyettedir, cesed ise aynı anda iki işi yapamaz. Ruh hafif ve kayıtsızdır, cesed ise sakil ve mukayyeddir. Ruh inbisat ve tekemmül ettikçe beden incelir, ruha karşı mukavemetini kaybeder, onun gibi latif ve nuranî olmaya başlar. Cesed kalınlaşır ve hükmünü icra ederse, yani madde ve maddî kayıtlar inkişaf edip kesafet galip olursa, o zaman da ruh asliyetini kaybeder ve sakil bir hale dönüşür. Onun için ruh ile cesed iki mübayin rakiptir. Mücadeleyi ruh kazanırsa, ya

İnsanlar Bedeni Ölenlere Ağlıyorlar da Kalbi Ölenlere Ağlamıyorlar!

  İnsanlar Bedeni Ölenlere Ağlıyorlar da Kalbi Ölenlere Ağlamıyorlar! İnsan en çok; zelzele, tsunami, savaş, yangın gibi can kaybının fazla olduğu maddî felâketlerden korkar. Fakat esas korkulması gereken şey, kalbî hayata zehir serpen günahlardır. O günahlar sebebiyle kabir ve âhirette karşılaşılacak dehşetli manzaralardan korkulmalıdır. İnsanlar bedeni ölenlere ağlıyorlar da kalbi ölenlere ağlamıyorlar! Mevlânâ Hazretleri buyurur: “İnsanların çoğu, bedenlerinin ölümünden korkarlar. Asıl korkulması gereken husus, kalplerin ölümüdür.” Kur’an’ı Kerim’de bir ayette mealen, “Allah sizlerin mallarınıza, güzelliğinize bakmaz ancak sizlerin kalplerine bakar. Gönlünüzdekini bilir.” buyuruyor. Yani bir Müslüman için önemli olan Allah’a yakınlaşmak için çırpınan ve Muhabbetullâh’ı barından bir kalp her şeyden önce gelir. En büyük korkusu ise kalbin kararması yani ölmesidir. İnsan en çok; zelzele, tsunami, savaş, yangın gibi can kaybının fazla olduğu maddî felâketlerden korkar. Fakat

Edeb Örtüsünü Giymemişse Beden

Edeb Örtüsünü Giymemişse Beden Kalbin köşküne kurulmuşsa nefis; İnsan da bir, hayvan da bir... Edeb örtüsünü giymemişse beden; Bahar da bir, hazan da bir... Haram lokmaya alışmışsa kursak; Aç da bir, tok da bir... Haline şükrü unutmuşsa insan; Az da bir, çok da bir... Merhamet elini tutmamışsa vicdan; Zalim de bir, mazlum da bir... Bildiği ile amel etmemişse dimağ; Âlim de bir, cahil de bir... Samimiyetten nasibini almamışsa akıl; Akil de bir, mecnun da bir... Manaya bakmayı bilmemişse göz; Güzel de bir, çirkin de bir... Vermeye kudretsiz kalmışsa el; Zengin de bir, fakir de bir... Vermeye kudretsiz kalmışsa el; Zengin de bir, fakir de bir... Ezandan huzursuz olmuşsa kulak; Duyan da bir, sağır da bir... Kulluğun önüne geçmişse kibir; Şeytan da bir, melek de bir... Ve gaflet uykusuna dalmışsa ruh; Hayat da bir, ölüm de bir... Allah aşkını tatmamışsa gönül; Sevgi de bir, nefret de bir... Mevlânâ Ce

Bedende Dört Cevher Vardır ki, Dört Şeyle Gidebilir.

Bedende Dört Cevher Vardır ki, Dört Şeyle Gidebilir. Rasulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu: Âdemoğlunun bedeninde dört cevher vardır ki, dört şeyle gidebilir. Bu cevherler: Akıl, din, hayâ ve salih ameldir. 1- Öfke aklı giderir, 2- Haset dini giderir, 3- Tamah hayâyı giderir, 4- Gıybet de salih ameli giderir.

“O'nun” (Sallallahü Aleyhi Vesellem) Gibi Dua Etmek

“O'nun” (Sallallahü Aleyhi Vesellem) Gibi Dua Etmek Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem en güzel dualarla insanlara örnek olmuştur. Beden ve ruh sağlığından, dini yaşantıya, güvenliğe, refaha, kötülüklerden emin olmaya kadar hemen hemen her alanda dilekte bulunmuştur. İnşallah bizlerde Rasulullah gibi dua edelim O'nun istediklerini bizlerde Rabbimizden isteyelim. Bakın, Yaratıcısına ihtiyacını nasıl yansıtıyor: ''Allah'ım, sözlerimi işitiyorsun, yerimi görüyorsun, gizlimi de, açığımı da biliyorsun. Durumumdan hiçbir şey Sana gizli değildir. Ben çaresiz ve muhtacım. Yardımın istiyor ve korunmamı diliyorum. Azabından korkuyorum ve korkundan dolayı kalbim titriyor. Günahımı kabul ve itiraf ediyorum. Yoksul bir insanın isteyişi gibi Senden istiyorum. Günahkâr ve zelil bir kimsenin yakarışıyla yalvarıyorum. Zor durumda kalmış, Senden korkan, Sana boynunu bükmüş, Senin için gözyaşı akıtmış, bütün bedeniyle emrine girmiş birisinin duası gibi sana dua ediyor

İnsan Bedeninde Allah’ü Teâlâ’nın Şaşılacak Sun’u

İnsan Bedeninde Allah’ü Teâlâ’nın Şaşılacak Sun’u İnsanın  kalb hâlleri nden anlattıklarımız, böyle bir kitap için kâfidir. Bundan fazlasını öğrenmek isteyenler için Acâibü’l –  Kalb kitabımız  vardır. O kitabda ve bu kitabda, bir insanın kendini tanıması tamamen anlatılamadı. Anlattıklarımız kalbin bâzı sıfatlarının izahıdır [açıklamasıdır]. Bu, insanın bir rüknüdür. Diğer rüknü de bedendir. Bedenin yaratılmasında da şaşılacak hâller çoktur. Dıştaki ve içteki her bir uzuvda; garib, duyulmamış mânâlar, faydalar vardır. İnsanın bedeninde binlerce damar, sinir ve kemik vardır. Her birinin şekli ve sıfatı başkadır. Her birinin vazifesi ayrıdır. Senin ise onlardan haberin yoktur. Senin bildiğin şu kadardır: El ve ayak, tutmak ve yürümek içindir. Dil, konuşmak içindir. Ama gözün on ayrı kısımdan yapıldığını, bunlardan biri vazifesini yapmazsa görme işi olmayacağını bilmezsin ve yine bu kısımların her birinin ne yaptıklarını ve hangi sebeple görmeye tesir ettiklerini bilemezsin. G