Kayıtlar

Haziran 1, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Buyur Ey Kulum!

Buyur Ey Kulum! Musa Aleyhisselam bir gün: “- Ya Rabbi! Ya Rabbi!” Diye diye seslendi. Allah-u Zülcelal: - Lebbeyk! Ya Musa! Diye cevap verdi. (Lebbeyk; “Buyur, ben daima senin emrine hazırım’ manasındadır.) Musa aleyhisselam buna çok şaşırdı ve: “- Ya Rabbi! Ben benim, sen ise kudret ve azamet sahibi olan Allah-u Zülcelal’sin. Böyle olduğu halde bana 'Lebbeyk!’ diyorsun. Allah-u Zülcelal, Musa Aleyhisselama hitaben şöyle buyurdu: “- Ya Musa! Ben, nefsim üzerine yemin ettim. Kullarımdan her kim: “- Ya Rabbi! Diyerek, Beni rububiyetle anarsa, Beni kendine “Rabb kabul eder, kendisini de benim karşımda kul olarak görürse ben onlara ‘Lebbeyk! ’ diye cevap vereceğim.” İşte, biz bu zayıflığımızla, “- Ya Rabbi!” dediğimiz zaman, O Kudret ve Azamet sahibi olan Allah-u Zülcelal, “- Lebbeyk!” diye cevap veriyor. Bunun üzerine, Musa aleyhisselam Şöyle sordu: “- Ya Rabbi! Bu her kuluna karşı böyle midir yoksa sadece bana karşı mı böyle cevap veriyo

Devlet Başkanı Çocuğuna Bayramlık Elbise Alamadı

Devlet Başkanı Çocuğuna Bayramlık Elbise Alamadı Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” halîfe iken, bir bayram günü, bütün Eshâb-ı güzîn “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” evlâdlarına hâllerine uygun olarak, bayramlık elbiseler aldılar. O bayramda, hazret-i Ömerin “radıyallahü teâlâ anh” çocuğunun elbisesi eski idi. Diğer çocukların elbiseleri yeni idi. Çocukluk sebebi ile olacak ki, onunla bir mikdâr istihzâ etdiler. Hazret-i Ömerin “radıyallahü teâlâ anh” oğlu kendisi ile istihzâ etdiklerini anlayınca, ağlıya ağlıya babasının huzûruna geldi. Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” oğlunu ağlar şeklde görünce, sebebini sordular. O da çocuklar ile arasında geçen hâdiseyi babasına anlattı. Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” da oğlunu böyle mahzûn ve gamlı görünce, kalbden acıyıp, şefkat ve merhametinden, beytül-mâl emînini huzûruna çağırdı. Dedi ki: “- İyd-i şerîf [bayram] gelmekte olup, herkes çocuklarına yeni elbise aldılar. Bizim oğlumuzun elbisesi eski olmakla, diğ

Benden Duyduğunuz Hadisleri Başkalarına Anlatın

Benden Duyduğunuz Hadisleri Başkalarına Anlatın حَدَّثَنِي أَبُو مُحَمَّدٍ عِيسَى بْنُ مُوسَى، عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ الْحَارِثِ الْمَذْحِجِيُّ أَنَّهُ سَمِعَ عُبَادَةَ بْنَ الصَّامِتِ يَقُولُ: إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَقُولُ: إِنِّي أُحَدِّثُكُمْ بِالْحَدِيثِ، فَلْيُحَدِّثِ الْحَاضِرُ مِنْكُمُ الْغَائِبَ Ubade b. Samit anlatıyor: Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle dedi: “Size hadisleri anlatıyorum. Sizden burada hazır olanlar, olmayanlara anlatsın.” قَالَ: خَطَبَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: نَضَّرَ اللَّهُ عَبْدًا سَمِعَ مِنَّا حَدِيثًا فَبَلَّغَهُ كَمَا سَمِعَهُ Yine Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem bir gün Hutbe verdi ve şöyle dedi: Bizden bir hadis işitip de işittiği gibi onu başkasına anlatan kulun Allah yüzünü ak eylesin حَدِّثُوا عَنِّي مَا تَسْمَعُونَ مِنِّي، وَلَا تَقُولُوا إِلَّا حَقًّا Yine Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem “Benden işittiğiniz şeyleri rivayet edin. Ancak