Kayıtlar

Ocak 2, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Medine Kahramanı

Medine Kahramanı Güneri Cıvaoğlu Medine’yi 2 yıl 7 ay boyunca koruyan Osmanlı Kuvvetleri’nin komutanı Fahreddin Paşa “efsane askerdi.” “Türk Kaplanı”, “Çöl Kaplanı”, “Medine Kahramanı” lakaplarıyla anılırdı. Iraklı bir “densiz” tweet atmış. “Fahreddin Paşa’nın Medine’deki kutsal emanetleri çaldığını, İstanbul’a kaçırdığını” iddia etmiş. Ve şöyle bir küstahlıkta bulunmuş: “İşte Erdoğan’ın dedelerinin, Müslüman Araplarla ilişkisi buydu!” BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed de edepsizliği bu tweet’i paylaşarak sürdürmüş bulunuyor. Bu saldırganlık Türkiye’yle Suudi Arabistan ve BAE arasında makasın açılmakta olduğunun bir yeni göstergesidir. ....................... Önce... İşin aslı... İngilizlerin kışkırttığı, silah ve parayla desteklediği Şerif Hüseyin Osmanlı’ya isyan bayrağını açmıştı. Ünlü casus Lawrence’ın başrolü aldığı bu oyunda Şerif Hüseyin’e “Arabistan Krallığı” vaat edilmişti. Şerif Hüseyin’in başını çektiği Arap

İstemez misin Ey Ömer?

İstemez misin Ey Ömer? Hz. Ömer Radiyallahü Anh, Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in dinlenmekte olduğu odaya, sessizce girer. Bir an çevresine göz gezdirir. Odasının bir yanında işlenmiş bir deri, bir diğer köşesinde de, içinde birkaç avuç arpa bulunan küçük bir torba vardı. İşte Allah Resûlü'nün odasında bulunan eşyalar bundan ibaretti. Bu manzara karşısında ağlamaya başlayan Hz. Ömer Radiyallahü Anh'in hıçkırıkları O'nu Sallallahü Aleyhi Vesellem’i uyandırır. Kalkınca hasırın vücudunda iz yaptığını, kan oturduğunu gören Hz. Ömer Radiyallahü Anh ise omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başlar. Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem hayretle sorar: “Ey Hattab oğlu! Niçin ağlıyorsun?” “Ey Allah'ın Elçisi! İranlılar imparatorlarını saraylarda yaşatırken, Bizanslılar Kayserlerini lüks ve ihtişama boğmuşken sen ki Allah'ın Elçisisin... İzin versen de, biz de seni...” Maksat anlaşılmıştır, Allah'ın Elçisi Sallallahü Aleyhi Vesellem’i, g

Oyna ya Bilal!

Oyna ya Bilal! Bir gün mescitte Bilal-i Habeşi Radiyallahü Anh hazretleri oynuyordu. Hazret-i Ömer Radiyallahü Anh, –  Ya Bilal, burası mescid, ne yapıyorsun, burada oynanır mı?  Dedi. Bilal-i Habeşi hazretleri, Resulullahı göstererek; –  Buranın sahibi var, sen çık aradan!  Dedi. Hazret-i Ömer Radiyallahü Anh, taaccüp edip;   –  Ya Rasulallah Sallallahü Aleyhi Vesellem, Bilal mescidin içinde oynuyor!  Dedi. Peygamber efendimiz onu çağırarak, –  Ya Bilal, bu ne hâl, niye oynuyorsun?  Diye sordular.   –  Anam babam sana feda olsun ya Rasulallah Sallallahü Aleyhi Vesellem!  Dedi,   –  Bu benim Allah’ü Teâlâ’ya özel teşekkürüm. Allah’ü Teâlâ, her şeyi senin için yarattı, sana her şeyi verdi, sadece bir şeyi vermedi. İşte bu sebepten sevincimden oynuyorum!  Dedi. Peygamber efendimiz tebessüm buyurup,   –  O sebep nedir ki ya Bilal, seni sevinçten oynatıyor?  Diye sordular.   –  Anam babam sana feda olsun ya Rasulallah Sallallahü Aleyhi Vesellem! Cenab-ı Ha