Kayıtlar

araba etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Beni Götürsün İnanmış Dört Adam

  Beni Götürsün İnanmış Dört Adam   Ben güzel bir günde ölmek isterim, Üşümesin cenazeme gelenler Ne ağıt isterim ne de gözyaşı Yasin okusun Yasin bilenler Olmasın ne çelenk ne top arabam Beni götürsün inanmış dört adam   Kısa olsun konuşmanız imamlar Temiz yıkayın cesedimi yuyanlar Uzak da olmasın benim mezarım Yorulmasın omuzuna alanlar Olmasın ne çelenk ne top arabam Beni götürsün inanmış dört adam   Bu sözlerimi sakın unutmayın Aldatıcı bu dünyaya tapmayan Günahları da olsa ölen insanlar Arkasından dedikodu yapmayın Olmasın ne çelenk ne top arabam Beni götürsün inanmış dört adam   Bu dünyadan bir şey anlamadım ki Hakka yarar bir iş yapamadım ki Nefisle kör şeytan aldattı beni Yaşımı da sormayın yaşamadım ki Olmasın ne çelenk ne top arabam Beni götürsün inanmış dört adam   Ağlamak gerekken güldüm halıma Günahtan başka ne geçti elime Muhammed ümmetin af eyle Ya rab bekletmeyin çabuk koyun kabrime Olmasın ne çelenk ne

Evde Harika, Trafikte Berbat

Evde Harika, Trafikte Berbat Bir Japon, İstanbul’da geçirdiği bir haftanın sonunda fikri sorulduğunda şunları söylüyor: Türker’in evine gittiğinizde, tanımasalar da buyur ediyorlar. Siz oturmadan kimse oturmuyor. Siz sofraya geçmeden kimse geçmiyor. En iyi yere sizi oturtuyorlar. Siz yemeğe başlamadan kimse başlamıyor. Zorla her yemekten tattırıyorlar. Siz kalkmadan kimse, evin çocuğu bile sofradan kalkmıyor. Çay, kahve, meyve, ikram bitmiyor. Herkes sizi rahat ettirmek için uğraşıyor. Kumandayı elinize veriyorlar. Sırtınıza, altınıza yastık konuyor. Yorgunluktan ölseler bile siz kalkmadan kimse gidip yatmıyor. Gitmeye yeltendiğinizde bu kez bırakmıyorlar. Yataklarını veriyorlar, kendileri kanepede, koltukta yatıyor. Sonra evden çekiyorsunuz ayni adamlar 180 derece değişiveriyor. Herkes arabasını üstünüze sürüyor. Arabanın burnunu çıkarmazsanız kimse yol vermiyor. Kornalar, küfürler. Şerit değiştirmek bile mümkün değil. Yayaysanız ışık olmayan bir geçitten mümkünü

Nereden Nereye, Yoksa Ben..?

Nereden Nereye? İşsiz, aç, garibanın biri yolda açlıktan bayılır. Ünlü bir holding sahibi oradan geçerken adama acır. Arabasına alarak, işyerine götürür. Odasında adamı mülakata alır. Çok titiz, mütevazı, iyiliksever holding sahibi o garibana der ki sana bazı şartlarım var. Şu kurallara uyacaksın. Erken yatıp erken kalkacaksın! Çevrene dikkat et! Kötülerden uzak dur! İbadetlerini aksatma! Çok çalışacaksın! Verilen her vazifeyi en iyi şekilde yapacaksın! Kesinlikle kaytarıcılık yok… Doğru, dürüst ve ahlâklı ol! Vaktini boşa geçirme! Oku, araştır! Sürekli kendini geliştirip yenile! Sana son model telefon vereceğim. Bu telefon gelecek çağın telefonu… Sen o telefonu verilen talimatlar doğrultusunda dikkatli kullan! Eğer bu kurallara uymaya söz verirsen seni işe alırım. Hayatın kurtulur. Bu şartlara uymazsan; sen bilirsin. Adam Sevinçten şok olmuştur.             -Hepsini kabul ediyorum efendim!             -Tamam der holding sahibi işe alındınız! Halkla i

Dostluğun Öyküsü

Resim
Dostluğun Öyküsü Ahmet ve Nihat adında iki arkadaş varmış. Aynı okulda okuyorlarmış. Ahmet İstanbul'da yaşayan, evi, arabası yeterince parası olan biriymiş. Nihat memleketten İstanbul'a gelmiş zor şartlar altında yaşayarak okuyormuş. Bunlar zamanla daha da iyi arkadaş olmuşlar. Ahmet Nihat'ın durumuna üzülüyor, yardım yolları arıyormuş. Nihat'ı evine almış. Yedirmiş içirmiş. Cebine para koymuş. Üstünü giydirmiş. Kendine aldığı yeni kıyafetleri bile ona vermiş. Artık beraber gül gibi yaşayıp gidiyorlarmış. Bir gün Ahmet camdan dışarı bakıyormuş. Karşıdan gelen, uzun süredir hayran olduğu ve yakında açılmak istediği kızı görmüş. Ve sonra arkadan Nihat'ın onu takip ettiğini. Nihat eve gelmiş ve Ahmet'e o kızdan çok hoşlandığını aralarını yapıp yapamayacağını sormuş. Ahmet kendisinin de ondan hoşlandığını söyleyememiş. Arkadaşının üzülmesini istememiş çünkü. Aralarını yapmış. Derken zamanla okul bitmiş. Nihat bir süre sonra Kayseri'ye Vali olmuş. Evi arab

Bir Şehir Halkı İstiyorum…

Bir Şehir Halkı İstiyorum… Bir şehir halkı istiyorum: Saygılı, sevgili olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Güler yüzlü, tatlı dilli olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Ahlâklı, faziletli olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Yumuşak huylu, anlayışlı, mütevazı olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Nefretsiz, kinsiz, olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Kavgasız, zulümsüz olsun! Bir şehir halkı istiyorum: İşsizlik, açlık olmasın Bir şehir halkı istiyorum: Çalışmanın uşağı, bilginin efendisi, olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Üzüntü ve fakirliği paylaşarak azaltsın! Bir şehir halkı istiyorum: Sevinç ve refahı paylaşarak çoğaltsın! Bir şehir halkı istiyorum: Üreten, ürettiğini paylaşan olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Kanaatkâr, gözleri tok, olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Alınteri kutsal, tembellik ayıp olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Kimse kimsenin sırtından geçinmesin! Bir şehir halkı istiyorum: Üreteni hilesiz, esnafı yalansız olsun! Bir şehir halkı istiyorum: İs

Anneni seviyor musun?

Resim
Anneni seviyor musun? هل تحب أمك …؟؟؟ Anneni seviyor musun? كيف تعامل الأم؟   Annene nasıl davranıyorsun? إذا أنت تحب أمك... أقرأها Anneni seviyorsan bu yazıyı okumaya devam et... ما الأجمل من هذا كله...؟؟؟ Bir insan için bundan daha güzel ne olabilir: من الجميل أن يكون لديك مرسيدس جديدة ومن الرائع أن تكون لديك فيلا عظيمة وزوجة جميلة وأموال لا حصر لها ولكن الأجمل من هذه كله أن يكون لديك أم تقبلها كل صباح فتقول: … الله يرضي عليك يا ولدي Yeni bir Mercedes arabaya, süper bir villaya, güzel bir eşe sahip olmak. Fakat  bunlardan daha güzeli insanın annesinin yanında olması ve onu her sabah öperek " Allah senden razı olsun anne" demesidir... يخجل الكثير من الأبناء من أمها  م ويحسون بالخزي وهم يمشون معها أويأخذو  ا إلي مكان ما وعلي العكس تماما تفتخر الأم عندما يأخذها ولدها إلي السوق أوإلي بيت أحد الأقارب ...... فعلا ما أروع الأمهات وما أقسي الأبناء Çocukların birçoğu anneleri ile beraber olmaktan sıkılır ve onlarla