Kayıtlar

Birkaç etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İnsanlara Dert, Belâ, Musibet Birkaç Bakımdan Gelir

İnsanlara Dert, Belâ, Musibet Birkaç Bakımdan Gelir   1- Bunlardan birisi işlediğimiz günahlar sebebiyledir 2- Belâ, hastalık ve musibetler, günahların kefareti [af olması) için gelir. 3- Cennette yüksek derecelere kavuşması için mü’mine musibet gelir. Bunlardan birisi işlediğimiz günahlar sebebiyledir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Belâların gelmesine sebep günah işlemektir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:   “Size gelen musibet, işlediğiniz [günahlar) yüzündendir.” (Şura, 30)   “Sana gelen kötülük, kendindendir, günahların yüzündendir.” [(Nisa, 79)   2- Belâ, hastalık ve musibetler, günahların kefareti (af olması) için gelir.   Dünyada musibetlere maruz kalıp da güzelce sabreden kimse, ahirete günahsız gider.   Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:   “Her musibet, affedilecek bir günah için gelir.” (Ebu Nuaym)   “Mümine gelen her sıkıntı, günahlarına kefaret olur.” (Buhari)   “Mümini...

Efsane Namağlup Boksör Kemal Sonunur’dan Birkaç Hatıra

Resim
  Efsane Namağlup Boksör Kemal Sonunur’dan Birkaç Hatıra İsimsiz Kahraman, Kemal Sonunur Kimdir? 1951 Ankara doğumlu. İlkokul, ortaokul ve liseyi Ankara’da bitirdi. 1973 yılında polis memuru olarak Emniyet camiasına katıldı. Polis memurluğu yaparken Gazi Üniversitesi Spor Akademisi’ni bitirdi. 1980’de zamanın Ankara Valisi Vecdi Gönül’ün korumalığını yaparken, Başbakan Yardımcılığına gelen Merhum Özal’ın isteği ile koruması oldu. Boksa 1968’de Ankara’da Ring İhtisas’ta başladı. 11 kez Türkiye şampiyonu, 2 kez Avrupa Uluslararası Turnuva Şampiyonu, 1972 Dünya Şampiyonu, 2 kez Balkan Şampiyonu oldu. Eski emniyet müdürü… Efsane Namağlup Boksör Kemal Sonunur, boks hayatı boyunca 251 maça çıktı ve 241 nakavt yaptı. “Allah Demek Bile Neredeyse Suçtu!”   “12 Eylül darbesine az bir zaman var. O zamanki Balkan şampiyonaları şimdiki Avrupa Şampiyonası düzeyinde. Bursa’da Balkan Şampiyonası var. Ben, şampiyonadan iki gün evvel, İstanbul’a gittim. Mahmut Sami Ramazanoğlu Kud...

Seyyid Abdülkâdiri Geylânî Rahmetullahi Aleyh’ten Birkaç Nasihat!

Seyyid Abdülkâdiri Geylânî Rahmetullahi Aleyh’ten Birkaç Nasihat! ·      Emelini kısa yap. Dünyâ hakkında zühd sahibi ol. ·      Zühd, uzun emel sahibi olmamaktır. Kötü arkadaşları terk et. Onlara sevgi duyma. ·      Sâlih kimseleri sev. Yakının bile olsa, kötü arkadaştan uzak dur. Uzak bile olsa, iyi arkadaşlarla beraber ol. ·      Kimi seversen, seninle onun arasında bir yakınlık hâsıl olur. Bu bakımdan, sevgi beslediğin kimsenin kim olduğuna iyi bak. ·      Ey oğul! Yaratılanlar üzerinde tefekkür edersen, onların yaratıcısına varırsın. ·      Hakîkî îmân sahibi mü’minin, iki zâhirî, iki tanede bâtınî gözü vardır. Zâhirî gözü ile Allah’ü Teâlâ’nın yeryüzünde yarattıklarını görür. Bâtınî gözü ile de, Allah’ü Teâlâ’nın göklerde yarattıklarını görür. Sonra, kalbinden perdeler kalkar. Yüksek derecelere kavuşur. Ona çok şeyler ma’lûm olur. Fakat sözü edile...

Avrupa'da İlk İslam Medeniyeti

Resim
Avrupa'da İlk İslam Medeniyeti Hz. Muhammed Aleyhisselâm’ın doğuşu, Kuran-ı Kerimin yeryüzüne indirilişi ve bu ilahi tebliğin ışığında Arabistan Yarım Adasında başlayarak dört kıtaya yayılan ve kitleler halindeki insanların kabulüne mazhar olan İslam Dini, İnsan merkezli bir kabul anlayışıyla kısa bir sürede yeryüzünde son uygarlığın temelini atmaya başlamıştır. Mekke'de doğan İslâm Güneşi'nin yaydığı ışık, birkaç asır geçtikten sonra doğuda Maveraünnehir ve Çin önlerini, batıda da Avrupa'yı aydınlatacak seviyeye ulaşmıştı. Hızla ilerleyen İslâm fatihleri M.S 711 yılında İberik Yarımadasına çıkarma yapmışlar ve yaklaşık 715 yılında da yarımadanın bütün büyük şehirlerini ele geçirmişlerdir. Ardından Fransa içlerine doğru akınlarını sürdürmüşler, diğer taraftan da Akdeniz deki Sicilya adasından hareketle Roma önlerine kadar gelmişlerdi. İşte İslam uygarlığının en büyük temeli, M.S. 711 yılında Cebeli Tarık Boğazını geçerek İberik Yarımadasına çıkarma yapan Tarık B...

Başarısızlıktan Kurtulmanın Birkaç Anahtarı

Başarısızlıktan Kurtulmanın Birkaç Anahtarı 1- Başarabileceğinize inanın, inanç başarıyı getirir. 2- Bir günü nasıl geçireceğinizi düşünün ve mutlaka yapmanız gerekenleri yazarak, yapılacak işler listesi hazırlayın. Neleri hemen yapmalıyım, neler bekleyebilir? Sonra da bunları bir programa oturtun. Program başarma inancını artırır. 3- İşe ders açıklarınızı tespit ederek başlayın. Daha sonra arkadaşlarınızdan, öğretmenlerinizden yardım isteyin. Yardımcı kaynakları araştırın 4- Öğrenmenin tadına varın. Başardığınız, üstesinden geldiğiniz işleri ve o anki duygularınızı düşünün. 5- Olumlu düşünceler üretin. İşe “Ben yapamam” diye değil “yapabilirim” diye başlayın. 6- Amaçsız ve düşüncesiz çalışmayın, neyi öğrenecekseniz ona yoğunlaşın. 7- Gereksiz sorunlarla beyninizi meşgul etmeyin, her şeyin bir zamanı vardır. 8- Bilgilerinizi sık sık tekrarlayın. Tekrar, daha sonra harcanacak olan çalışma zamanını kısaltır. 9- Vücudunuzu ve beyninizi dinlendirin. Yorulduğunuzda, ...

Soru ve Cevaplarla Besmele

Soru ve Cevaplarla Besmele Sual: Besmele çekmenin hükmü nedir? CEVAP Yerine göre, Besmelenin hükmü değişir. Birkaç örnek verelim: Farz olduğu yerler: Hayvan keserken Besmele çekmek farzdır. Besmelesiz kesileni yemek haramdır. Vacib olduğu yerler: Namaz dışında Fatiha okumaya başlarken Besmele çekmek vacibdir. Şafii mezhebindeyse, her zaman Fatiha okurken Besmele çekmek farzdır. Sünnet olduğu yerler: Namazda her rekâtta Fatiha’dan önce, gusletmeye ve abdest almaya, yiyip içmeye, mektup yazmaya ve her faydalı işe başlarken Besmele çekmek sünnettir. Namaz dışında, Fatiha’dan başka bir sure okumaya başlarken de Besmele çekmek sünnettir. Müstehab olduğu yerler: Namazda, Fatiha ile zamm-ı sure arasında Besmele çekmek, caiz veya müstehabdır. Mubah olduğu yerler: Yürümeye, oturmaya, kalkmaya ve her mubah işe başlarken Besmele çekmek mubahtır. Mekruh olduğu yerler: Avret yerini açarken, necaset bulunan yere girerken, Berae suresini önceki sureye bitişik okurk...

Özürlü Olimpiyatları

Özürlü Olimpiyatları… Bir kaç yıl önce, Seattle Özel Olimpiyatlarında, tümü fiziksel ve zihinsel özürlü olan dokuz yarışmacı, 100 metre koşusu için başlama çizgisinde toplandılar. Başlama işareti verilince, hepsi birlikte başladılar. Yarışı bitirmek ve kazanmak için istekliydiler. Yarışa başlar başlamaz içlerinden genç bir delikanlı tökezleyip yere düştü ve ağlamaya başladı. Diğer sekiz kişi oğlanın ağlamasını duydular. Yavaşladılar ve geriye baktılar. Sonra hepsi yönlerini değiştirdiler ve geriye döndüler ve oğlanın yanına geldiler. İçlerinden Down Sendrom’lu bir kız eğilip oğlanı öptü ve “Bu onun daha iyi olmasını sağlar” dedi. Sonra dokuzu birden kol kola girdiler ve bitiş çizgisine doğru hep birlikte yürüdüler. Stadyumdaki herkes ayağa kalkıp dakikalarca onları alkışladı. Orada bulunan insanlar hala bu öyküyü anlatıyorlar. Neden mi? Çünkü şu tek şeyi derinden bilmekteyiz: Bu hayatta önemli olan şey, kendimiz için kazanmaktan çok daha ötede olan bir şeydir. Bu hay...

Ayı Postu Giyen Askerler

Resim
Ayı Postu Giyen Askerler Fatih, Tuna üzerindeki kalelerden birini kuşatmıştı. Kale yedi ay toplarla dövüldü. Ordu yürüyüşe geçip yaklaşırken, kaleden bir kaç ayının çıktığını gören Fatih: “Buradan hırs (ayı) geliyor’’ dedi. Gelen ayılar askerleri görüp geri dönmüş, kalenin mağaralarına girmişlerdi. Birkaç yürekli asker bu ayıların peşinden mağaraya daldı. Meğer bunlar sırtlarına ayı postu geçirmiş düşman askeri imişler. Mağaraların içi kaleye geçit veriyordu. Osmanlı askerleri bu geçitleri aşıp kaleyi fethettiler. Kale çevresinin adı “Hırsova’’ kaldı.