Kayıtlar

Şefkat etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Allah'ın, Kullarına Karşı Olan Şefkat Ve Merhameti

Allah'ın, Kullarına Karşı Olan Şefkat Ve Merhameti Cevap Değerli kardeşimiz, Hiç düşündünüz mü; Hazreti Allah Celle Celâlüh kullarını ne kadar seviyor, cehenneme gitmemelerini ne kadar istiyor? İsterseniz sözü uzatmadan bir kudsî hadisin hatırlatmasına bir göz atalım, sonra diğer misallere geçebiliriz. Kudsî hadiste şöyle bildiriliyor: – Rabbimiz kulunun işlediği amelleri içinde en çok tövbesini sever. – Neden? – Çünkü tövbe eden kul cehennemden kurtulur da ondan. Rabbimiz de kulunu cehennemden kurtaran ameli çok sever. Hatta bir ana, yavrusunu ateşe atmayı nasıl istemezse, Rabbimiz de kulunu cehenneme atmayı ondan çok daha fazla istemez. Nitekim bir defasında ashaptan biri bir çocukluk hatırasını anlatırken demişti ki: – Çalılıkta dolaşırken, bulduğum bir kuş yuvasından yavruları alıp koynuma koymuştum. Tam bu sırada yavrunun anası başımda dolaşmaya başladı, acıdım, yavruları bırakmak için ihramımı açmaya çalıştığım sırada kuş hemen koynumda

Evlilikte Aşk ve Şefkat

Evlilikte Aşk ve Şefkat Bir baba evlenmek üzere olan oğluna tavsiyelerde bulunuyormuş. “Son tavsiyemi mutfakta anlatmak istiyorum!” demiş. Mutfağı ve yemek yapmayı bilmeyen delikanlı “Olur!” demiş çekine çekine. Baba, ocağa aynı büyüklükte üç kap koymuş, hepsini suyla doldurup üçünün de altını yakmış. “Şimdi, istediğim her şeyden iki tane vereceksin bana!” demiş oğluna. Sırasıyla havuç, yumurta ve kavrulmamış kahve çekirdeği istemiş… Oğlu hepsinden ikişer tane vermiş babasına. Adam iki havucu birinci kaba, iki yumurtayı ikinci kaba ve iki kavrulmamış kahve çekirdeğini üçüncü kaba koymuş. Her üçünü de yirmi dakika süreyle kaynatmış. Daha sonra kapları indirip yemek masasına buyur etmiş oğlunu. Yemek masasında üç tabak duruyormuş. Kaplarda kaynayan havuçları, yumurtaları ve kahve çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara yerleştirmiş. Sonra oğluna dönüp sormuş: “Ne görüyorsun?” Oğlu düşünürken açıklamaya başlamış. “Havuçlar haşlandıkça aslını kaybedip yumuşam

Baba Şefkati

Baba Şefkati Aile pikniği çok güzel başlamıştı. Gölün karşısındaki meşenin dibine örtülerini sererek yayıldılar. Ali Hakan babası ile odun toplamaya gitti. Ömer Yasin’de annesi ile mangal hazırlıklarına başladı. Kısa sürede mangallar yakıldı. Etler kızartıldı. Salatalar hazırlanırken Ali Hakan’la, Ömer Yasin top oynamaya başladılar. Çocuklar var güçleriyle topa tepiyorlar, neşe ile hoplayıp zıplıyorlardı. “Kimin teptiği top daha çok havaya fırlıyor?” diye yarış diyorlardı. Ömer Yasin topa öyle bir hızlı tepti ki top havalandı yere düşünce zıplayarak göle fırladı. Ali Hakan eşofmanlarını çıkararak atlet kilot göle atlayarak topa doğru yüzmeye başladı. Topa dokundukça top ileri gidiyordu. Babaları Abdullah Bey dehşetle izlerken göl kenarına koşmaya başladı. Ali Hakan topu yakalarken top kayarak tekrar uzaklaştı. Babaları: -Oğlum topu bırak geri gel! Diye haykırdı. Fakat Ali Hakan dinlemeyerek topa doğru hızla yüzerken yavaş yavaş su yutmaya başlamıştı. Paniğe kapılan Öme

Şefkat Peygamberi Ve Yetim Kız

Şefkat Peygamberi Ve Yetim Kız Akşam vaktiydi. Gündüzün yakıcı sıcağı, yerini serin rüzgârlara bırakmıştı. Küçük bir kız çocuğu ağlıyordu, Medine'nin akşama bürünmüş alaca karanlıklı yollarında... Korkuyla burkulan yüreğinden, yalnızlığın damlaları düştü küçük avuçlarına. Ağlayan küçük çocuğu gördü İki Cihan'ın Güneşi Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem. Şefkat dünyasına küçük yavrunun acısı düştü. Hemen yanına gitti. Merhametle kuşatıp, sevgiyle saran bakışlarıyla sordu: "Niçin ağlıyorsun yavrum?" Çocuk ağlama sebebini anlattı: "Ev sahibim bana un almam için iki gümüş vermişti, kaybettim!" Belli ki küçük kız hizmetçiydi. Kaybettiği paralardan dolayı kendisine kızılacağını veya dövüleceğini sanmakta, eve gitmeye korktuğu için de ağlamaktaydı. Peygamberimizin o gün, on gümüş parası vardı. Bunlardan dördü ile sabah kendisine bir gömlek satın almıştı. Tam evine gelmişti ki, bir fakir kapıda gömleğini beğenip istemişti. Peygamberimiz Sallallahü Al

Sabır ve Şefkat Kahramanı Bir Hanımefendi

Sabır ve Şefkat Kahramanı Bir Hanımefendi Üç çocuk anası bir hanımefendi, Ahmet Şahin Hoca'mızın yanına geliyor ve "Hocam, derdim derindir, bana bir yol gösterin!" diyerek yardım istiyor ve yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Kocam, içki bağımlısı; gece yarılarına kadar meyhanede içiyor. Sonra da geliyor, kapıyı yumruklamaya başlıyor. Çocuklar duyup da huzursuz olmasınlar diye, hemen kalkıp ka­pıyı açıyorum. "Buyur, deyip saygıyla karşılıyorum. Bazen, gecenin o saatinde yemek istiyor. Akşamdan hazırladığım yemekle sofra kuruyorum. Bu defa beğenmiyor, bunlar beklemiş, bana yeniden yemek yap, diyor. "Çocuklar okula gidecekler, uyanıp da rahatsız olmasınlar diye, yine mutfağa giriyor, yeniden yemek yapmaya başlıyorum. Arkamdan geliyor, hazırladığım yemeğe bakıyor, 'Ben bunları yemem, başka yemek yok mu?' diye bağırıp çağırmaya başlıyor. Ben de 'Kazanabildiğim parayla, ancak böyle yemek yapabiliyorum; sen yardımcı olursan istediğini ya

Anne Şefkati

Anne Şefkati Hazreti Davud aleyhisselâm zamanında iki kadın, çocuklarını bir ağacın altına bırakmışlar, kendileri de beraber tarlada iş yapıyorlardı. Biraz sonra ağacın altındaki çocuklardan birini, kurt kaptığını gördüler. Koşarak ağacın dibine varan kadınlardan her ikisi de orada kalan çocuğa sahip çıkıyor, ikisi de birbirine, senin çocuğunu kurt kaptı bu kalan çocuk benim diyorlardı. Aralarında anlaşamayıp, meseleyi halletmesi için Hazreti Davud'un Aleyhisselâm huzuruna çıkmaya karar verdiler. Kadınlardan birisi çocuğu kucağına almış, öbürü de onun yanında Hazreti Davud'un huzuruna çıkıp meselelerini anlattılar... Davud aleyhisselâm, çocuksuz kadına: — Bu kadının kucağındaki çocuk benim diyorsun. Bana bir şahid bulabilir misin? Diye sordu. Kadıncağız: — Bulamam, Ya Davud! Çünkü orada yanımızda kimsecikler yoktu. Fakat ben iyi biliyorum ki çocuk benimdir. Bu benden evvel varıp benim çocuğumu aldı, dedi. Davud aleyhisselâm, kadına: — Şahid bulamay

Yaşanmış Korkunç Bir Hikâye Işığında; Çocuk Yetiştirmede Sevgi Şefkat ve Merhametin Önemi…

Yaşanmış Korkunç Bir Hikâye Işığında; Çocuk Yetiştirmede Sevgi Şefkat ve Merhametin Önemi… Caninin biri 6 kişiyi işkence ederek öldürüyor. Cinayetlerine 23 yaşında başlayan, bu cani son kurbanı yaşlı bir teyzeyi öldürdüğü gün yakalandı. Yakalanana kadar geçen 7 ay 13 günlük sürede 6 kurbanı ardında bırakan, tam bir cani psikopat. Öldürmeden önce kurbanlarının kimisinin kulaklarını kimisinin ellerini, burunlarını kesen öldürdükten sonra bile işkencelerine devam eden bir vampir… Vampir çünkü bazı cesetlerin kanını bile içmiş… İnsan aklının ve vicdanının alamayacağı derecede kötülük dolu bu cani, 23 yaşında başlıyor; 7 ay 13 gün devam ediyor işkence etmeye, öldürmeye… Sonunda yakalanarak ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı. Olayları medyadan takip eden ünlü bir psikolog bu adamla görüşüp konuşturmaya karar verdi. Çeşitli hediyelerle seri katili ziyaret etti.  Eğer konuşursan sana para vereceğim hapishanede rahat edersin, belki de afla çıkar rahat yaşarsın dedi. Cani s