Kayıtlar

işler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tevbe Eden Genç

Tevbe Eden Genç Beni İsrail zamanında bir genç, kötü işler yapar, tevbe eder, tevbesinde durmazdı. Çok günah işlese de, çok tevbe ettiği için, tevfik-i ilahi imdadına yetişti. Büyük bir günah işledikten sonra pişman oldu. Sahraya çıkıp yüzünü, gözünü topraklara sürerek dedi ki: "Ya ilahi, ne kadar tevbe ettiysem tevbemi bozdum. Beni günahtan korumazsan yine tevbemi bozar, ebedi felakete düçar olurum. O zaman halim nice olur?" Şöyle bir ses duydu:"Ey kulum, sen günahından vazgeçtiğin için, sana rahmetle muamele ediyorum. Tevbeni kabul edip, kötü amellerini lutf ve keremimle affettim." [R. Nasıhin] Allahü teâlâ, çok merhametli olup, kullarına çok acıdığı için, bir günde ibâdete, yalnız beş vakit ayırmış, birkaç şeyi haram edip, çok şeyi mubah etmiş, izin vermiştir. O hâlde, gençlik zamanında, sıhhatin, gücün kuvvetin, malın ve rahatlığın bir arada iken, bu zamanı değerlendirmek gerekir. Sonsuz saadete kavuşturacak sebeplere yapışmalı, iyi işler yapmalı, bug

Zorlar ve Kolaylar

Zorlar ve Kolaylar Hayatta zor işler, kolay işler var, Bunları ayıran insan olmak zor... Bilgiçlik taslamak, konuşmak kolay, Az ve öz konuşup susan olmak zor... Akıl vermek kolay, iş bozmak kolay, Bozuğu onaran insan olmak zor... Niyet etmek kolay, başlamak kolay, Bir işi bitiren insan olmak zor... Almak kolay, benlik, bencillik kolay, Alan insan değil, veren olmak zor... Merak kolay, olay seyretmek kolay, Bakan insan değil, gören olmak zor... Kazanç kolay, servet, zenginlik kolay, Vicdanlı, namuslu patron olmak zor... Açları kandırmak, azdırmak kolay, Açları doyuran insan olmak zor... Yemin etmek kolay, söz vermek kolay, Verdiği sözünde duran olmak zor... Seçilmek, yükselmek, baş olmak kolay, Sahtekâr baskıyı kıran olmak zor... Hile, yalan, riya, kalleşlik kolay, Doğru olmak, içten insan olmak zor... Kan akıtmak kolay, acıtmak kolay, Acıyan yarayı saran olmak zor... Nefse uymak kolay, hırslanmak kolay, Nefs

Adalet ve Tevazu

Adalet ve Tevazu Emevi halifelerinin büyüğü Ömer Bin Abdülaziz Hazretleri, devlet başkanlığı sırasında kul hakkı ve sosyal adalet hususunda çok titiz davranırdı. Gece çalışmalarında ayrı işlere tahsis ettiği iki kandili vardı. Bunlardan birini kendi özel işleriyle ilgili notları yazarken kullanır, öbürünü ise devlet ve millet işleriyle ilgili yazışmalarda kullanırdı. Halife, birden fazla gömleği olmayan, varlıksız biriydi. Yakınlarından birisi Ömer Bin Abdülaziz’e bir elma hediye göndermişti. O da elmayı biraz kokladıktan sonra sahibine geri gönderdi. Elmayı geri götüren görevliye şöyle dedi: – Ona de ki, elma yerini bulmuştur. Fakat görevli itiraz edecek oldu: – Ey müminlerin başkanı! Rasulullah Aleyhisselâm hediye kabul ederdi. Bu elmayı gönderen de senin yakınlarındandır. Halife cevap verdi: – Evet, ama Rasulullah Sallallahü Aleyhi Aleyhisselâm’a verilen hediye idi. Bize gelince, bize verilen hediyeler rüşvet olur. Valilerin maaşlarını çok bol verirdi. Sebebini şö

Zaman ve Sabır

Zaman ve Sabır İkinci dünya Savaşı’nın ilk yıllarında, Amerika seferberlik dairesi müdürü Elmer Knudsen, işlerin gerektiği gibi hızlı ve istenildiği gibi yürümediğini söyleyerek kendisini tenkit edenlere şu cevabı vermişti; -“Unutmayınız ki, bugün bu ülkede, dünyanın en iyi hastanelerine, en iyi anestezi uzmanlarına, en iyi çocuk doğum doktorlarına ve en iyi hastane personeline sahibiz; ama bütün modern bilgilerimize ve tıp alanındaki araştırmalarımıza rağmen, bir çocuğun normal doğumu için 9 ay beklememiz gerekiyor. ” Evet! Hiç şüphesiz bazı şeyler için zaman, sabır ve doğru bir şekilde mücadele gerekiyor. Esasen her şey mükemmel olsa bile, bazı işlerin asla aceleye gelmeyeceğini aklımızdan çıkarmamız gerekiyor.