Kayıtlar

Sınır etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Edepsizliğin Sınırsızlığı

Edepsizliğin Sınırsızlığı Ali Günaydın Edeb: Hayâ demektir. Türkçemizde “AR” kelimesiyle de ifade edilmektedir. Utanmak, sıkılmak ve çekinmek anlamlarına gelmektedir. Kişiyi kötülüklerden alıkoyup, iyiliklere yönelten fıtrî bir ahlâk güzelliğidir Edeb/hayâ duygusu: Genel olarak yüzün kızarması, kişinin başını öne eğmesi, gözlerini kaçırması, şaşkın davranışlar sergilemesi gibi özelliklerle kendini gösterir. Edeb duygusu kişinin dînî yaşayışına, içinde bulunduğu toplumun örf ve âdetlerine göre şekillenir. Bir toplumda değer yargılarının değişmesiyle orantılı olarak edeb duygusu da değişir. Kişiden kişiye farklılıklar da gösterir. Hatta edebin hiçe sayıldığı toplumlarda tamamen ortadan kalkabilir. Edeb duygusunun mimarları da peygamberler olup, kavimlerine bunu öğütlemişlerdir. Buna işareten bir hadîs-i şeriflerinde de Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuşlardır: “İnsanlık, ilk günden beri bütün peygamberlerin üzerinde ittifak ettikleri bir söz bili

Öfkede Sınır Yoktur

Öfkede Sınır Yoktur Muhterem okuyucular öfkemize sahip olalım. Adam, yeni aldığı arabasını yıkarken 6 yaşındaki oğlu yerden bir taş alır ve arabaya bir şeyler yazar! Çok öfkelenen Baba çocuğunun ne yazdığına bile bakmadan oğlunun elini tutar ve  vurur da vurur! Hastanede, elindeki sayısız kırık yüzünden çocuğun parmaklarının hepsi alınır. Ameliyattan sonra çocuk, oldukça üzgün olan babasını gördüğünde:  – “Baba, parmaklarım ne zaman çıkacak?” diye sorar! Adam soru karşısında biter ve yıkılır kalır. Arabasına döndüğünde kafasını arabaya vurur da vurur. Sonra gelir motor kaputuna oturur ve işte o zaman oğlunun yazmaya çalıştıklarını görür: “SENİ SEVİYORUM BABA!” “Öfke ve Sevgide sınır yoktur. Her zaman güzel bir yaşama sahip olmak için siz ikinciyi seçiniz! Nesneler, kullanılmak üzere yapılmıştır. İnsanlar ise; sevilmek için! Lütfen bu yazıyı paylaşıp bu duruma düşmek üzere olan bir kaç kişinin bile olsa okumasına vesile olun!!!

Allah'ın Rahmetine Sınır Çeken Adam

Allah'ın Rahmetine Sınır Çeken Adam Bir keresinde Hz. Peygamber mescidde ashabı ile birlikte oturmuş sohbet ediyorlardı. Bedevinin biri içeri girdi ve iki rek'at namaz kıldıktan sonra ellerini açtı ve şöyle dua etti: "Allahım, bana ve Muhammed'e rahmet et. Başka da kimseye rahmet etme." Bedevinin bu duasını duyan Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem, "Çok geniş olan Allah'ın rahmetine sınır çektin"102 buyurarak bedevinin hatasını düzeltti. Bedevi biraz sonra kalktı ve gitti, mescidin bir tarafına abdestini bozdu. Ashab onu bu halde görür görmez adamı uyarmak için ayağa kalktılar ve başına üşüştüler. Hz. Peygamber onlara müdahale etti ve şöyle buyurdu: "Onu bırakınız. İşini görsün. Sonra oraya bir kova su dökersiniz. Çünkü siz kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz, güçleştirici olarak değil." Sonra bedeviyi yanına çağırdı, şu dersi verdi: "Bu mescidler ne abdest bozmak için ne başka pislik yapmak içindir. Buralar