Kayıtlar

kurtuluş etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kurtuluşa Götüren 10 Huy

  Kurtuluşa Götüren 10 Huy   01- İşlenen günaha pişman olmak, 02- Belaya sabretmek, 03- Kazaya, Allah'ın takdirine rıza göstermek, 04- Havf ve recada eşit olmak (korku ve ümit arasında olmak), 05- Nimete şükretmek, 06- Dünyadan yüz çevirmek, dünya sevgisini kalpten çıkarmak, 07- Taat ve ihlas yolunda olmak, 08- Halka karşı güzel huylu olmak, 09- Hak Teâlâ’yı sevmek, 10- Ölümü hatırlamak.          İmam Gazali Rahmetullahi Aleyh - Kimya-yı Saadet

Otuzuncu, Tavsiye, Cehennem, Kurtuluş,

  01- Otuzuncu Tavsiye: Cehennem’den Kurtuluş Haris b. Müslim et Temimi Radiyallahü Anh Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’in kendisine şöyle buyurduğunu söylemiştir: “- Sabah namazını kıldığında hiçbir şey konuşmadan önce yedi defa; “- Allahümme ecirni mine'nnar!” (Allah'ım beni Cehennem ateşinden koru!) söyle! “- Şunu bil ki sen bugün ölürsen; Allah’ü Teâlâ seni Cehennem’den korunanlardan kılar.”   Akşam namazını kıldığında da hiçbir şey konuşmadan önce yedi defa; (Allahümme ecirni Mine'nnar!) söyle! “- Şunu bil ki sen bu gece ölürsen; Allah’ü Teâlâ seni, Cehennem’den korunanlardan kılar.” (Nesei, Ebu Davud)   02- Otuz Birinci Tavsiye: Cennet’lik Bir Adam Ebu Hureyre Radiyallahü Anh şöyle anlatır: Bedevi birisi, Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e geldi ve şöyle dedi: “- Ya Rasulallah bana bir amel göster ki onu işlediğimde Cennet’e gireyim!” Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “- Allah’ü Teâlâ’ya kulluk eder, O'na

Bebeğim Anasız Büyür de Vatansız Büyüyemez!

Resim
    Nene Hatun, 1857 yılında Erzurum’un Çeperli köyünde dünyaya geldi. 16 yaşındayken Erzurumlu Mehmed Efendi ile evlendi. Osmanlı ‘93 Harbi’ni (1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı) kaybetmişti. Rus Ordusu’nun baskınla aldığı kent merkezi yakınındaki Aziziye Tabyaları, Erzurum halkının da yardımıyla yapılan karşı baskınla Ruslar’dan geri alındı. Nene Hatun, bu savaşta 22 yaşında bebeğini beşikte bırakarak Erzurum halkıyla cepheye koştu. Cumhuriyet Devri’nde “Kırkgöz” soyadını alan Nene Hatun’un, 4’ü erkek, 2’si kız 6 çocuğu dünyaya geldi. 3 oğlu 1. Dünya Savaşı’nda şehit oldu. 1952 yılında Erzurum ve çevresinde incelemelerde bulunan NATO orduları Başkomutanı Amerikalı General Ridgway, Nene Hatun’u cesaretinden dolayı ziyaret ederek elini öptü. Nene Hatun annemiz; 22 Mayıs 1955’te tedavi gördüğü Numune Hastanesi’nde vefat etti. Üç aylık bebeğini son kez emzirip: “Seni bana Allah’ü Teâlâ verdi. Ben de seni O’na emanet ediyorum!” diyerek şehit ağabeyinin tüfeğini alarak sokağa fır

Kurtuluşun Reçetesi İstikamet!

  Kurtuluşun Reçetesi İstikamet!   Yaşar Kandemir Altınoluk Dergisi (Sayı: 254 Sayfa: 028)   Pek güzel bir duamız vardır:   “Allah istikametten ayırmasın” deriz. İstikamet; Sırâtı müstakîme, yani dosdoğru yola girmek demektir. Dosdoğru yol; Allah’ı bir bilmek, ve sağa sola sapmadan O’nun gösterdiği yolda yürümektir.   Hz. Ömer Radiyallahü Anh’ın deyişiyle: Tilki gibi eğilip bükülmeden, Cenâb-ı Hakk’ın emir ve yasaklarını uygulamaktır.   Kısacası istikamet: Allah’ın yap dediğini yapmak, kaç dediğinden kaçmak… İbadetlerini sadece Allah için yapmak…   Âyetlerin diliyle? Cenâb-ı Mevlâ hep dosdoğru olmaktan söz eder: Ve kendisine: “Bizi doğru yola ilet” diye dua etmemizi ister. Dosdoğru yolda olmamızı öğütler. Acaba dosdoğru yol nedir?   Dosdoğru yol, Allah’ü Teala’ya kulluk etmektir. Rabbimiz, kendisine kulluk etmeyi: “İşte dosdoğru yol budur” diye değerlendirir. (Âl-i İmrân 3/51; Meryem 19/36).   Bir başka âyetin ifadesiyle dosdoğru yol, Allah’ü

Gerçek Mü’minler Kurtuluşa Ermiştir

Gerçek Mü’minler Kurtuluşa Ermiştir Gerçek Mü’minlerin kurtuluşa ermiş olduklarını âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerden öğrenmekteyiz. Gerçek Mü’minler; hayatlarının her anını Kur’an ve Sünnette emredilenleri yerine getirip, yasaklamış olduklarından da uzak durarak İslâm’a uygun güzel ahlâk sahibi olarak yaşarlar. Birçok âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerde; kurtuluşa erecek gerçek Mü’minin vasıfları, özellikleri sayılmıştır. Bu vasıfların genel olarak özeti; İmanın gereği olarak ibadetleri yerine getirmek ve güzel ahlâk’a sahip olmaktır. Namazını dosdoğru kılan aynı zamanda devamlılık gösteren, Allah Celle Celâlüh’ün âyetleri okunduğu vakit, Kalbi titreyen, zekâtı veren, gizli ve açık Allah Celle Celâlüh için harcayan, infak eden, içki, kumar, zina, hırsızlık, faiz, rüşvet, gıybet, yalan, iftira v.b. haramlardan büyük günahlardan uzak duran, güvenilir olan, sözünde ahdinde sebat gösteren, güzel ahlâk sahibi davranışlar sergileyen Mü’minler övülmüşlerdir. Gerçek anlamda ku

Bana Bir Kurtuluş Yolu Göster

Bana Bir Kurtuluş Yolu Göster Bir gün eski Belh Sultanı İbrahim bin Edhem Kuddise Sirrûh Hazretlerine bir adam geldi: “- Ey doğruluk ırmağı, dedi, ben günah işleyip duruyorum. Bana bir kurtuluş yolu göster ki, o belâdan kurtulayım.” Velîler velisi tatlı bir tebessümle dedi ki: “- Madem günah işliyor, Rabbine isyan ediyorsun.” O halde Allah’u Teâlâ'nın senin için vermiş olduğu rızıklardan yeme.” Adam birden titredi: “- İyi ama dedi, Allah'ın bana verdiği rızıklardan yemezsem, nasıl yaşarım?” “- Madem öyle! Allah'ın senin için takdir ettiği sudan içme.” “- Bu hiç mümkün değil! Su içmeden yaşanır mı?” “- O halde, Allah'ın yarattığı havayı teneffüs etme.” “- Hayır, hayır! Buna da imkân yok!” “- Sana daha ne diyeyim? Madem Öyle! Allah'ın mülkünden çık git. Kendine bir başka mülk edin!” Günahkâr adamın aklı uçacak gibi oldu ve dedi: “- Neler diyorsun ey Pir? Allah'ın mülkünden başka mülk var mı ki, gidip oraya sığınayım?” Büyük velini

Bizi Kurtuluş ve Doğruluğa Ulaştır Duası

Bizi Kurtuluş ve Doğruluğa Ulaştır Duası رَبَّنَٓا اٰتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ اَمْرِنَا رَشَدًا Okunuşu: Rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten veheyyi lenâ min emrinâ raşedâ. Anlamı: Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır. Kaynak: (Kehf Sûresi; 10. Ayet)

Son Anda Gelen Kurtuluş...

Son Anda Gelen Kurtuluş... Amsterdam’da bir cami imamı, her Cuma günü 10-11 yaşındaki oğluyla şehrin sokaklarında dolaşır, İslâm’a dair kaleme aldığı küçük dergiyi dağıtır, insanları İslâm’a davet edermiş. Yine bir Cuma günü rahatsız olduğundan oğluna; - "Bu hafta tebliğ için çıkmayalım." der. Bir insanın hidayetine vesile olmanın ne büyük bir devlet olduğunun hazzını defalarca yaşayan çocuk, babasına yalnız çıkma noktasında ısrar eder. Şiddetli yağışın da olduğu soğuk bir kış günü İmam, oğlunun ısrarına dayanamaz ve; - "Peki." der ve onu gönderir. Çocuk Amsterdam sokaklarında dolaşır ve her gördüğü kişiye o dergiyi takdim eder ve onlara; - "Allah, seni cennetine davet ediyor." der. Fakat hava soğuk olduğu için sokaklarda pek kimseler yoktur. En son elinde tek bir dergi kalır, verecek birilerini arar, bulamaz. Sonunda bir kapıya gelir ve defaatle zili çalar. Lakin kimse kapıyı açmaz. Tam dönerken yaşlı bir kadın açar kapıyı. Kadın, karşıs

Korkunç Bir Felâketle Gelen Kurtuluş!!!

Korkunç Bir Felâketle Gelen Kurtuluş!!! Bir gün okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek battı. Gemiden sağ kurtulan adamı, dalgalar küçük, ıssız bir adaya kadar sürükledi. Adam ilk günler kendisini kurtarmasını için Allah'ü Teâlâ’ya yakardı ve yardım bulurum umuduyla ufka baktı. Ama ne gelen oldu, ne giden… Daha sonra rüzgârdan, yağmurdan ve zararlı hayvanlardan korunmak için ağaç dallarından ve yapraklardan bir kulübe yaptı. Sahilde bulduğu, gemiden arta kalan konserve, pusula gibi eşyaları bu kulübeye koydu. Günler hep aynı şekilde geçiyordu. Balık avlıyor, pişirip yiyor ve ufku gözlüyor, kendisini kurtarması için Allah'ü Teâlâ’ya dua ediyordu. Bir gün tatlı su getirmek için yürüyüşe çıkmıştı, geri döndüğünde kulübesinin alevler içinde yandığını gördü. Duman, dans ede ede göğe yükseliyordu. Başına gelebilecek en kötü şeydi bu. Keder ve öfke içinde donakaldı. Şimdi bu ıssız adada, başını sokabileceği bir kulübe bile kalmamıştı. "Allah'ım, bunu

Kurtuluşa Eren Mü’minler

Kurtuluşa Eren Mü’minler Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Sonunda peygamberlerimizi ve îman edenleri kurtarırız. İşte böyle, üzerimize bir borç olarak mü’minleri kurtarırız.” (Yûnus, 103) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “En üstün ibadet, kurtuluşu beklemektir.” (Deylemî, hadis no: 1426; Münâvî, II, 44, Aclûnî, II, 239) Kurtuluşun en azı ölümdür. Çünkü ölüm mü’mine verilen bir armağandır. Mesela Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’in bir cenazenin yanından geçerken: “Ya rahata ermiştir ya da kendisinden kurtulunmuştur.” (Buhârî, Rikak, 42; Müslim Cenâiz, 61) dediği rivayet edilir. İlki, dünya zorluklarından kurtulan ve berzahta ruhani sevapla rahata eren salih bir kimsedir. Bu sevap naim cennetlerinin yarısıdır. İkincisi ise ölümüyle herkesin kendisinden rahata kavuşup eziyetlerinden kurtulduğu, kendisi berzahta ruhani azaba dûçar olan fâsık bir kimsedir. Bu azab da cehennemin yarısıdır. Bundan Allah Teâlâ’ya sığınırız. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’

Mucize kurtuluş! Öldürmeyen Allah öldürmüyor!

Resim
Mucize kurtuluş! Öldürmeyen Allah öldürmüyor! İzmir’in Buca ilçesine bağlı Yenigün Mahallesi'nde oturan 16 yaşındaki Başak Görücü sofra bezini silkelemek için 5. katta bulunan evinin penceresine çıktı. Üzerine bastığı koltuğun kayması ile bir anda dengesini kaybederek aşağıya düştü. Düşerken altta bulunan erik ağacının dallarına çarpmasıyla zemine sert şekilde çakılmaktan kurtuldu.  112 ambulansı ile Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi Acil Servisine getirilen Başak’ta, yapılan tetkik ve incelemeler sonucunda sırt omurlarında çatlak, bel omurlarında parçalanma kırığı ve omurganın kayması saptandı. Acilen Beyin Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Berkant Atay tarafından gece 01.00’de ameliyata alınan Başak, 4 saat süren ameliyatın sonrasında servise alındı. Başak Görücü, sedyeyle geldiği hastaneden yürüyerek çıktı. Hızımı Yavaşlattı Tedavi altındayken yürüyememe korkusu yaşadığını belirten Başak Görücü, yaşadığı kazayı şu sözlerle anlattı “Sofra bezini silkelemek için

Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflere Göre Kurtuluşa Erenler Kimlerdir

Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflere Göre Kurtuluşa Erenler Kimlerdir        Dünya ve ahiret kurtuluşu isteyen İnsanlar, Allah’ın Kitabı Kur’an’a ve Resulullah’ın sünnetine tabi olmalıdır. Çünkü kurtuluş için sağlam bir imana ihtiyaç vardır. Sağlam bir iman ise ancak Kitap ve sünneti yaşantıya geçirmekle olur. Mü’minun suresinde Allah Teâlâ şöyle buyurur:    قَدْ أَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ { 1 }   “Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir”, (Mü’minun 23/1) dedikten sonra, devam eden ayetlerde bunların kimler olduğunu Allah şöyle açıklıyor.                 الَّذِينَ هُمْ فِي صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ { 2 } “Öyle Müminler ki, namazlarında huşû içindedirler;   وَالَّذِينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ { 3 }     Öyle Müminler ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler;   وَالَّذِينَ هُمْ لِلزَّكَاةِ فَاعِلُونَ { 4 }     Öyle Müminler ki, zekâtı verirler;   وَالَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ { 5 }      Ve Öyle Müminler ki, iffetlerini korurlar;