Gerçek Mü’minler Kurtuluşa Ermiştir


Gerçek Mü’minler Kurtuluşa Ermiştir

Gerçek Mü’minlerin kurtuluşa ermiş olduklarını âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerden öğrenmekteyiz. Gerçek Mü’minler; hayatlarının her anını Kur’an ve Sünnette emredilenleri yerine getirip, yasaklamış olduklarından da uzak durarak İslâm’a uygun güzel ahlâk sahibi olarak yaşarlar.

Birçok âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerde; kurtuluşa erecek gerçek Mü’minin vasıfları, özellikleri sayılmıştır. Bu vasıfların genel olarak özeti; İmanın gereği olarak ibadetleri yerine getirmek ve güzel ahlâk’a sahip olmaktır. Namazını dosdoğru kılan aynı zamanda devamlılık gösteren, Allah Celle Celâlüh’ün âyetleri okunduğu vakit,

Kalbi titreyen, zekâtı veren, gizli ve açık Allah Celle Celâlüh için harcayan, infak eden, içki, kumar, zina, hırsızlık, faiz, rüşvet, gıybet, yalan, iftira v.b. haramlardan büyük günahlardan uzak duran, güvenilir olan, sözünde ahdinde sebat gösteren, güzel ahlâk sahibi davranışlar sergileyen Mü’minler övülmüşlerdir. Gerçek anlamda kurtuluşa ereceklerinde bu özelliklere sahip olanlar olduğu açıkça belirtilmiştir.

Peygamberimiz Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’e Mü’minun sûresinin ilk on âyetinin inzalini müteakip olarak Abdullah b. Abbas’tan rivayet edilen bir hadis-i şerifte: “Bana on âyet indi ki, durumu bunlara uyan Cennete gidecektir.” buyurulmuştur. Bu âyet-i kerimeleri siz değerli okuyucularıma hatırlatmak istiyorum. Bu hatırlatma sonucu belirtilen özelliklerin hangileri bizde mevcut, hangilerinde noksanlığımız var, değerlendirme yaparak yaşayışımızı bu gerçeklere göre uyumlu hala getirelim ki, gerçek Mü’minlerden olalım ve gerçek anlamda kurtuluşa erebilelim.

Âyet-i Kerimelerde: “Gerçekten Mü’minler kurtuluşa ermiştir. Onlarki, namazlarında huşu içindedirler. Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çeviririler. Onlar ki, zekâtı verirler ve onlar ki, iffetlerini korurlar; Ancak eşleri yahut ellerinin sahip olduğu hariç. Çünkü onlar (eşleri ile olan ilişkilerinden dolayı) kınanmazlar. Şu halde kim bunun ötesine gitmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir. Yine onlar (o Mü’minler) ki, emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler ve onlar ki, namazlarına devam ederler. İşte, asıl bunlar vâris olacaklardır; (Evet) Firdevs’e vâris olan bu kimseler, orada ebedi kalıcıdırlar.” (Mü’minun Sûresi Âyet-i Kerime :1-11)

“Mü’minler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah’ün âyetleri okunduğunda İmanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir. Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah Yolunda) harcayan kimselerdir.

İşte onlar gerçek Mü’minlerdir. Onlar için Rableri katında nice dereceler, bağışlanma ve tükenmez bir rızık vardır.” buyrulmuştur. (Enfal Sûresi Âyet-i Kerime 2-4)

Hayatımızın her anını İslâm’a uygun yaşamak zorundayız. Her ne kadar biz Allah Celle Celâlüh’ı görmüyor isek de, Allah Celle Celâlüh’ün bizi her an görüp gözettiğini bilerek, bu hakikatin şuurunda olarak, O’nu görürcesine ibadet ve taât içerisinde olmalıyız. Rabbimizin bizi her an görüp gözettiği şuuruna vakıf olarak ihsan derecesinde yaşantımızı sürdürmeliyiz. Bu özelliğe sahip olan Mü’minler, hem dünya hem de âhiret yurdundaki güzelliklere sahip olup, gerçekten de kurtuluşa erme lutfuna mazhar olurlar.

Mü’minler, kâfirlere karşı çetin fakat kendi aralarında birbirlerine karşı çok şefkatli, merhametli olmak durumundadırlar. Kabalıktan, çirkinlikten uzak, yumuşak huylu olarak hayatımızı yaşamalı, örnek şahsiyetler olmalıyız.

Peygamberimiz Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in rol model hayatını kendimize örnek edinmeliyiz. Peygamberimiz Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in ahlâkı ile ahlâklanmalıyız.

Cengiz Numanoğlu Üstad’dan Gerçek Müslüman başlıklı Şiirinden bir kaç kıtasını aktarmak istiyorum:

Âlim geçinip de, ilme çatana,
Suyu bile, sulandırıp satana,
Kur’ân’a, kadehle kafa tutana;
Kalbini açar mı, gerçek Müslüman?

Ne mutlu, rehberi Kur’ân olana,
Kulluk rütbesini, Hakk’tan alana.
Bir koltuk uğruna, yalan dolana,
Tenezzül eder mi, gerçek Müslüman?

Mevlâ, bir kuluna yetki verince;
Hesâbını sorar, inceden ince.
Polisten, hâkimden, savcıdan önce,
Allah’tan korkmaz mı, gerçek Müslüman?

Gerçek anlamda kurtuluşa erecek güzel ahlâk sahibi Mü’minlerden olmamızı Allah Celle Celâlüh’ten niyaz eder, sıhhat ve afiyetler dilerim.

(omerlutfiersoz@gmail.com)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis