Kayıtlar

bekçi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Padişahlığı Bırakıp Derviş Oldu

Padişahlığı Bırakıp Derviş Oldu Evliyanın büyüklerinden İbrahim bin Edhem Kuddise Sirrûh Hazretleri anlatıyor: Babam Horasan Belh hükümdarlarındandı. Bir gün atına binip ava çıkmıştım. Önüme çıkan -tilki veya tavşan- bir hayvanı kovalıyordum. Arkadan bir ses duydum: - Ey İbrahim, sen bunun için yaratılmadın, bununla emir olunmadın! Sağa-sola bakındım, fakat kimseyi göremedim. Aynı sesi daha açıktan, sonra da pek yakından yine iki kere duydum. Bu sefer durdum ve dedim ki: Bu bana Allah'tan bir uyarıdır. Vallahi bugünden sonra Rabbime isyankârlık yapmam. Atımı sürüp babamın bir çobanına geldim. Onun çoban elbisesini aldım, kendi kıymetli elbiselerimi ona bıraktım. Dağları, ovaları aşarak yürüdüm; Irak ülkesine ulaştım. Oralarda günlerce işçi olarak çalıştım. Fakat helal kaygısından hiçbir şey bana huzur vermiyordu. Bazı olgun kişiler, safi helal kazanç için Şam ve Tarsus tarafına gitmemi tavsiye etmişlerdi. Oralara gittim. Tarsus'ta iken nice günler bost...

Sağ Cebin De Sol Cebe Borcu Mu Olurmuş!

Sağ Cebin De Sol Cebe Borcu Mu Olurmuş! “Saf çocuğu masum Anadolu” ’nun tabirine uygun bir genç okulu bitirip polis olmuş. İlk olarak da Fâtih – Balat Karakolu’nda işe başlamış. İlk gününü masasını düzelterek, çekmecelerini, dolabını yerleştirerek geçirdikten sonra, akşam hizmetli masasına gelmiş. Bir miktarı parayı uzatıp: -“Al!” demiş, “Bugünkü hasılattan payın!” Şaşırmış bizimki: -“Ne hasılatı, ne payı? Kim gönderdi bu parayı?” Aldırmamış hizmetli, “Al işte!” demiş, “Bu parayı baba gönderdi!” -“Kimdir bu baba?” -“Bu karakolun komiseri!” -“Yok, hemşerim, ben öyle bilmediğim parayı almam!” -“Sen bilirsin” demiş adam ve çıkıp gitmiş. Ertesi sabah aniden Fethiye Karakolu’na tayin olduğunu öğrenmiş zavallı genç. Ne yapsın, gitmiş bir gün de oraya yerleşmekle uğraşmış. Akşama kadar masasını düzeltmiş, eşyalarını yerleştirmiş, akşam olunca yine birisi parayla çıkagelmiş. -“Al bu parayı baba gönderdi!” -“Hangi baba?” -“Karakolun komiseri.” -“Yok, ben öyle bilm...