Kayıtlar

Ekim 27, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tesettürlüyüm, Çünkü…

Tesettürlüyüm, Çünkü… ALLAH' ı hatırlamak ve hatırlatmak için Yaratılış gayemin gereği Özel olduğum için Özel hissettiğim için İnsanların gözünde değil, Rabbimin nazarında özel olduğum için... Kulluğumun gereği Rabbimin rızasını kazanmak için Tesettürlüyüm! diyorum. Örtü, yükseklerden bir emir ve yüksek bir eylemdir! ALLAH' tan kuluna mahsus bir hediye, Mümine mahsus bir ahlaktır! Göklerden gelen hediyeyi kabul ettiğim için Tesettürlüyüm!.. Tesettürlüyken daha rahat olduğum için, Dışarıda kendimi en rahat hissedebileceğim giyim şekli olduğu için, Allah rızası için, Birtakım kötü gözlerden koruduğu için, Tesettürlü bir insan dış görünüşüyle değil de kişiliği ve ahlakıyla davranışlarıyla, düşünceleriyle ön planda olduğu için, Tesettürlüyüm! Çünkü hürüm ben Tesettürüm sayesinde namahremim saygı duruşuna geçmek zorunda (öyle bir temsil etmeliyim ki bu olmak zorunda) Tesettürlüyüm! Çünkü Hak böyle istiyor Hak istedi mi, şe

Bu Hikâyedeki Adam Biz Olabiliriz

Bu Hikâyedeki Adam Biz Olabiliriz Bugün ALLAH İçin Ne Yaptın             Bir zamanlar bir adam yaşarmış. Bu adam bir olay neticesinde hayatını kaybeder ve karşısında sorgu sual meleklerini görür...             -Seni, demişler bugünden sınava tutalım ilk olarak kolay bir soru soralım... Adam sevinmiş ve hemen kabul etmiş...             Melekler sormuş bugün Allah için ne yaptın?             Adam soruyu gülüp tebessüm ederek başlamış anlatmaya; Bugün tüm namazlarımı kıldım, ayrıca nafile namazlarda kıldım, ramazan ayı olduğu için orucumu tuttum ve Allah dua ettim der...             Bu sefer melek tebessümle başlamış konuşmaya, sen beş vakit namazı görevin olduğu için kıldın, Fazladan kıldığını ise cehennem korkusundan kıldın, orucunu cennetteki rahatlık için tuttun, duayı da isteklerin olduğu için ettin...             Melek tekrar sormuş bugün Allah için ne yaptın?             Adam yarı yıkılmış halde; bugün sadakamı ve zekâtımı verdim, helalım olmayanı alm

Stres

Stres Doç. Dr. Şafak Nakajima Stres ve Beslenme İlişkisi Eski çağlarda stres hayatta kalma mücadelesi iken zamanla bu stres faktörleri günün getirdiği imkânlara göre değişmiştir.  Genel anlamda stres; bireyin kendini huzursuz veya baskı altında hissettiğinde verdiği fiziksel, zihinsel, duygusal ve davranışsal tepkiler bütünüdür. Stres ve beslenme ilişkisi birçok araştırma tarafından kanıtlanmış önemli bir husustur. Bu yazımızda stresin beslenmeye ve beslenmenin strese etkisinden bahsedeceğiz. Stres sebepleri nelerdir? Önemli yaşam değişiklikleri, Çalışma hayatı, İlişki zorlukları, Maddi problemler, Aşırı yoğunluk, Çocuklar ve aile, Belirsizliği kabul edememek, Pesimistlik (Karamsarlık), Olumsuz iç görü, Mükemmeliyetçilik, Kendini ifade edebilme eksikliği, Gerçek dışı beklentiler, Stres kadın… Stresin belirtileri nelerdir? Tansiyon yükselmesi, Sindirim bozukluğu, Nefes darlığı, terleme, alerji, Baş ağrısı, Yorgunluk, Mide bulantısı, Kaygı, Çabuk ağlama, ruhsal

Allah'ü Teâlâ’nın Her Yarattığında Bir Hikmet Vardır

Allah'ü Teâlâ’nın Her Yarattığında Bir Hikmet Vardır   Adamın biri, pislik böceği görür ve: “- Bu, yaradılışı çirkin pis kokulu olan bir yaratıktır. Allah'ü Teâlâ’nın bunu yaratmasındaki maksadı nedir?" der. Bunun üzerine Allah'ü Teâlâ o adama bir çıban verdi ki, bütün doktorlar onu tedavi etmekten aciz kaldılar. Herkes yaranın iyileşmesinden ümit kesmişti ki, bir gün sokakta bağıran bir adamın sesini işitir ve onun getirilip, yarasına bakmasını ister. Kendisine: “- Senin yaranı iyileştirmek en meşhur doktorlar bile aciz kaldılar, o adamın senin yaranı ne yapabilir?" derler kendisine. Adam: “- Muhakkak onun yanıma gelmesi lazımdır!" der. Bunun üzerine adamı hastanın yanına getirirler. Adam çıbanı görünce, kendisine bir pislik böceği getirmelerini ister. Orada bulunanlar adamın bu isteğine gülerler. Fakat hasta başından geçeni hatırlayıp, yanında bulunanlara, adamın istediğini kendisine getirmelerini söyler. Çünkü adam işin hakikatini görüyor ve biliyor!"

Hikmetler

Hikmetler   Dileyin verecektir; arayın bulacaksınız, kapıyı çalın size açılacaktır.  İsteme beş nesneyi beş kimseden, gelmez vefa:  Biri câhil kimselerden lafz-ı ihsân u atâ,  Biri müfsitten nasihat, biri müflisten kerem,  Kıl münâfıktan hazer, umma avretten vefâ.  Beyhûde yere kadının istediğine mani olmaya çalışma.  Her halde seni aldatıp istediğini yapar. Kovsalar da müezzin ol, talep etseler de imam olma.  Tembellikte devam eden kişi, arzusuna ulaşamaz. İnsanı edebine göre seç, edepli insanın yanında ihya olursun;  Edepsizse yürü geç, yanında durdukça rezil rüsva olursun! (Alıntı)

Münker ve Nekir'in Sorgusu

Münker ve Nekir'in Sorgusu Ebû Hüreyre Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet eder: Kul öldüğünde ona siyah renkli, mavi gözlü iki melek gelir. Birinin adı Münker, diğerinin adı Nekir'dir. O iki melek ölüye 'Muhammed hakkında ne diyordun?' derler. Eğer ölü mü'min ise der ki: 'Muhammed Allah'ın kulu ve peygamberidir. Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in Allah'ın Rasûlü olduğuna şahidlik ediyorum'. İki melek 'Zaten bunu söyleyeceğini biliyorduk' derler. Sonra o ölü için kabir yetmiş zirâ genişletir, nûrlandırılır. Sonra ona uyu denir. Ölü der ki: 'Yakamı bırakın! Ehlime döneyim. Onlara başımdan geçeni haber vereyim!' Ona 'Uyu!' denir. O, güvey uykusu gibi Allah Teâlâ onu o kabrinden haşre gönderinceye kadar uyur. Eğer ölü münafık ise Münker ve Nekir'in sualine şöyle cevap verir: 'Peygamberi bilmiyorum. Ben halkın bir şeyler dediğini duyar, ben de onu söylerdim'. Bunun üzerine o iki mele