Kayıtlar

Aslı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Her Şey Aslına Dönecektir!

Resim
Her Şey Aslına Dönecektir! Şeyh Sadi Şirazi hazretleri bir eserinde şöyle anlatıyor: Vaktiyle eski Sultanlardan biri, ''Mademki ben sultanım ve idarenin mesulüyüm, Hızır Aleyhisselam'ı görmem lazım gelir.'' diyerek vezirini çağırmış ve ona sormuş: - Hızır Aleyhisselam diri midir, hayatta mıdır? - Şeriat-ı İlah iyede verilen haberlere göre diridir ve hayattadır. - Madem hayattadır. Hızır Aleyhisselam'ı davet et. Gelsin, beraberce görüşelim. - Onun nerede olduğu bilinmez, sorulmakla tanınmaz. - Binlerce evliya-ı izam bulup görüştüğüne göre bizimde bilip görüşmemiz lazım gelir. Sen benim vezirimsin ne icap ediyorsa yerine getir. Vezir tamam vezir amma, öyle ha deyince de Hızır Aleyhisselam'ı bulmak her yiğidin harcı değil. Biraz da siyaseten demiş ki; - Hızır Aleyhisselam hayattadır ama benimle görüşmesi mümkün olmaz. Çünkü benden çeşit çeşit zulüm meydana geliyor. Hızır Aleyhisselam kalbi cilalanan, nefsini terbiye eden Allah

Terör Duasının Aslı ve Türkçesi

Terör Duasının Aslı ve Türkçesi Yüce peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimizin ömründe iki defa beddua ettiği bilinmektedir, bunlardan birisi, “Maune Kuyusu” faciasında 70 kadar kurra hafızın hunharca ve kalleşçe şehit edilmesi üzerinedir. Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem kendisine bu acı haberin ulaştığı gece sabah namazının ikinci rekâtında rukûdan doğrulunca: "Allah'ım! Onların durumlarını sana havale ediyorum. Ey Allah'ım! Onların yıllarını Yusuf Aleyhisselâm'ın kıtlık yılları gibi çetin yap, başlarına darlık getir." diye beddua etmiş ve buna beş vakit namazlarında 30 gün müddetle devam etmişti. Cemaatin de arkasında "Âmin" dediği Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem 'in bu duası kabul olmuştur. Bir de Hendek savaşı sırasında yüce peygamberimizin dış mihrakların da tahrikiyle Medine içindeki ve civarındaki terörist hiziplerin top yekûn İslam Devletine saldırıya geçtikleri sırada okudukları ve

Her Şey Aslına Çeker

Her Şey Aslına Çeker Bir padişah Hızır Aleyhisselâm’ı görmek istiyordu. Bir gün bunun için tellallar çağırttı: -Kim bana Hızır Aleyhisselâm'ı gösterirse onu armağanlara boğacağım, dedi. Birçok oğlu uşağı olan fakir bir adam bu işe talip oldu. Karısına dedi ki: -Hanım ben padişaha Hızır Aleyhisselâm'ı bulacağımı söyleyip ondan kırk gün müsade alacağım. Bu kırk gün için padişahtan size ömrünüz boyunca yetecek yiyecek, içecek ve para alırım. Kırk günün sonunda Hızır Aleyhisselâm'ı bulamayacağım için benim kelle gider, ama siz rahat olursunuz. Adamın karısı kanaatkâr biriydi: - Efendi biz nasıl olsa alıştık böyle kıt kanaat geçinmeye. Bundan sonra da idare ederiz. Vazgeç bu tehlikeli işten, dedi. Ama adam kafaya koymuştu. Padişaha gidip Hızır Aleyhisselâm'ı bulacağını söyledi. Bunun için kırk gün izin istedi. Hızır Aleyhisselâm'ı bulmak için koşuşturacağı kırk gün zarfında ailesinin geçimi için sarayın ambarından tonlarca yiyecek, içecek ve nakit