Kayıtlar

Eylül 12, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kurban Kesmenin Fazileti

Kurban Kesmenin Fazileti Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’den şöyle bildirirler: Gözlerinin ışığı hanımların efendisi, kerîmesi Fâtıma (r.anha)’ya: “Ey Fâtıma! Kalk! Kurbanının yanına git! Ve kurban kesilirken şu duayı oku: “Şübhesiz benim namazım, ibâdetlerim, hayâtım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi olan Allah Celle Celâlûh içindir. Onun ortağı yoktur. Ben bununla emr olundum ve ben Müslüman olanların ilkiyim.” (En’âm 162-163) Muhakkak ki, kurbanından yere damlayan ilk kan damlası ile ömründe işlemiş olduğun her günâh mağfiret olunur. Muhakkak yarın kıyamet günü, kestiğin bu kurbanın kanını ve etini getirip, terazinin sevaplar kefesine koyarlar, yetmiş kat fazlasıyla” buyurdu. (Müslim) Mü’minlerin annesi Aişe-i Sıddîka (r. anhâ)’nın bildirdiği Hadîs-i Şerîf’te: “ Âdemoğlu için, Kurban Bayramı Günü, Allah Celle Celâlûh katında kurban kanı akıtmaktan daha sevgili bir şey yoktur” buyuruldu. (Tirmizi) Yine Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu ki: “Kurbanl

Kanuni Sultan Süleyman Han’ın Şahsiyeti

Kanuni Sultan Süleyman Han’ın Şahsiyeti Kanuni, Osmanlı Padişahları’nın onuncusu ve İslam Halifeleri’nin yetmiş beşincisidir. Yavuz Sultan Selim Han’ın oğludur. 27 Nisan 1495‘te Trabzon’da Aişe Hafs Sultan’dan doğdu. Doğduğu Zaman, Süleyman ismi, Kur’an-ı Kerim açılarak verildi. Neml Suresi otuzuncu ayeti kerimede geçen Hz. Süleyman (a.s.)’ın isminden alındı. Her şehzade gibi, onun da bir sanat sahibi olması arzu edildi. Devrin tanınmış kuyumcularından biri hoca tayin edildi. Ve kuyumculuk sanatı öğretildi yaşı ilerledikçe çeşitli ilimlerde çeşitli hocalardan ders aldı. Şehzade Süleyman’ın annesi ile birlikte gittiği Kefe’de lalası nezaretinde devlet idaresinde tecrübe sahibi oldu. Çevresinde meydana getirilen ilmi havadan hiç bir zaman uzak kalmadı. Alimlerin ders ve sohbetlerine devamlı katıldı. Onların nasihatlarını dinleyerek ilim ve feyizlerinden istifade etti. Özellikle fıkıh bilgilerinde çok yükseldi. Kanuni Sultan Süleyman yuvarlak çehreli, ela gözlü, arası açık kaşl

Ehlullah’ın Helal Lokma Hassasiyeti

Ehlullah’ın Helal Lokma Hassasiyeti İbrâhîm Edhem Rahmetullahi Aleyh Hazretleri’ne, falanca yerde bir genç var. Gece gündüz ibâdet ediyor. Vecde gelip kendinden geçiyor, pek çok haller görülüyor dediler. Gencin yanına gidip, üç gün misafir kaldı. Dikkat etti, söylediklerinden daha çok acayip şeyler gördü. Kendinin soğuk, hâlsiz, habersiz, gencin ise, böyle uykusuz ve gayretli hâline şaşıp kaldı. Genci, şeytan aldatmış mıdır, yoksa hâlis ve doğru mudur anlamak istiyordu. Yediğine dikkat etti. Lokması helâlden değildi. “Allahü ekber, bu hâlleri hep şeytandandır” deyip, genci evine dâvet etti. Kendi lokmalarından bir lokma yedirince, gencin hâli değişip, o aşkı, o arzusu, o gayreti kalmadı. Genç, İbrâhîm Edhem Rahmetullahi Aleyh ’e sorup, “Bana ne yaptın?” deyince, buyurdu ki: “Lokmaların helâlden değildi. Yemek yerken, şeytan da midene giriyordu. O hâller, şeytandan oluyordu. Helâl yiyince şeytan giremedi. Asıl, doğru hâlin meydana çıktı”. Haram yemek, kalbi karartır, hasta eder.

Nebi Sallallaü Aleyhi Vesellem’İn Bir Sahabiye Duasının Bereketi

Nebi Sallallaü Aleyhi Vesellem’İn Bir Sahabiye Duasının Bereketi Bir keresinde Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’e şu şiiri okudum: “Cömertliğimiz ve zenginliğimiz göklere ulaştı. Buna rağmen biz bundan daha fazlasını istiyoruz”. Bundan çok hoşlanan Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem, “Ey Ebâ Leylâ! Daha başka ne istiyorsun?” diye sordular. “Cenneti istiyorum” dedim. Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem de, “Allah (c.c.)’nun izniyle bu da olacaktır” buyurdular. (Buhari) Bunun üzerine ben şiire devamla şu beyti okudum: “Ortalığın selâmetini koruyamayan halimlikte (yumuşak huylulukta); işler karıştığında düzeltecek tevâzu yoksa cehâlette de hayır yoktur”. Bunları işiten Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem, “Çok güzel söyledin. Allah Teâlâ ağzını bozmasın ve onu korusun!” diye dua ettiler. (Buhari) Ya’lâ Radiyallahü Anh şöyle diyor: “Ben onu (Nâbiga’yı) gördüm; yüz küsur yaşında olmasına rağmen bir tek dişi dahi düşmemişti.” Abdullah b. Cirad Radiyallahü Anh i

Müslümanlar Ve Astronomi

Müslümanlar Ve Astronomi Günümüzde kullanılan bir çok yıldızın ismi İslâm menşeilidir. Müslüman astronomlardan ders alan Batı, bugün hâlâ Aldebaran, Algenib, Algol, Atair, Wega, Beteuges, Deneb, Fomalbaut, Rigel gibi İslâm sabit yıldızlarının isimlerini kullanırlar. Bugün astronomi ilmi ile ilgilenen her şahıs, Zenit, Azimut, Nadir, Alhidade ve Theodolit gibi astronomik sembollerin, İslâm astronomisinden kaynaklandığını bilir. Yunanlar, M.Ö.500’lü yıllarda gökyüzünü geometrik olarak küre şekline en doğru ve en uygun şekilde vermişler, dünyayı ise silindir şeklinde düşünmüşler ve Dünyayı kainatın merkezine hareketsiz olarak bir boşluğa koymuşlardır. M.Ö. 3. Asırda Aristo ise kâinatın merkezine güneşi koymuştur. Astronominin kurucusu Hipparch’a kadar dünya kainatın merkezinde hareketsiz bir şekilde durmaktaydı. Hipparch, kendi döneminden sonra da uzun bir zaman, en dikkatli ve en titiz çalışmaları yapmış en büyük astronomu olarak anılmıştır. Hipparch’tan sonra astronomi ilmindeki

Kurban Bayramı Günü Müstehab Olan Şeyler

Kurban Bayramı Günü Müstehab Olan Şeyler قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ أَوَّلَ مَا نَبْدَأُ فِي يَوْمِنَا هَذَا أَنْ نُصَلِّيَ ثُمَّ نَرْجِعَ فَنَنْحَرَ فَمَنْ فَعَلَ ذَلِكَ فَقَدْ أَصَابَ سُنَّتَنَا. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Bu (kurban bayramı) günümüzde bizim için ilk yapılacak şey, (bayram) namaz(ını) kılmaktır. Ondan sonra dönüp kurban kesmek olacaktır. Kim böyle yaparsa bizim sünnetimize muvafık iş yapmış olur.” (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî) 1) Bayram sabahı erken kalkmak. 2) Misvak kullanmak. 3) Gusletmek. (Boy abdesti almak) 4) Güzel koku sürünmek. 5) Temiz ve helâl elbise giymek. 6) Kurban Bayramı’nda imsak vaktinden bayram namazını kılıncaya kadar oruçlu gibi davranıp bir şey yiyip içmemek. 7) İlk yediği kurban eti olması için yemeği namazdan sonra yemek. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kurbanın ciğerinden yerlerdi. 8) Mümkün ise namaza yürüyerek gitmek. 9) Namazdan sonra başka bir yoldan