Kayıtlar

Haziran 21, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Allah Hangi Gençleri Beğenir?

Allah Hangi Gençleri Beğenir? Hayatıyla bize en büyük bir rehber, en büyük bir nümune olan Yüce Peygamberimiz Aleyhisselâm, “Allah, gayr-i meşrû şehvet peşinde olmayan genci pek beğenir” (Müsned, 4: 151) buyurmaktadır.   Bu hadiste, hayatının en fırtınalı ve en tehlikeli dönemlerini yaşayan gençler için çok büyük bir müjde vardır: Allah’ın beğenmesi. Bu öyle bir müjdedir ki, insanın tüm sevdiklerinden, beğenisini kazanmak istediği bütün şahıslardan daha değerli, daha yücedir. Çünkü Bedîüzzaman Hazretlerinin dediği gibi, “Kim Allah’a yâr ise her şey yârdır, her şey yarar.” Meşhur Hikem-i Atâiyye, “Cenâb-ı Hakkı bulan neyi kaybeder? Ve onu kaybeden neyi kazanır?” demiştir. Yâni “Onu bulan her şeyi bulur, Onu bulmayan hiçbir şey bulmaz. Bulsa da başına belâ bulur.” İşte dünyalara bedel olan Allah’ın beğenisini kazanmanın yolu gayri meşru şehvet peşinde olmamaktır. Yine gençlerle ilgili hadislerde, “Allah’ın gayri meşrû şehvetini terk eden genci meleklerin bazısı gibi gördüğü” b

Gençliğin Tehlikelerinden Sakınınız

Gençliğin Tehlikelerinden Sakınınız Gelişiyle insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkaran Yüce Peygamberimiz (aleyhisselam), bütün söz, fiil ve davranışlarıyla bizlere örnektir. Kur’an-ı Kerimde meâlen “Ant olsun ki, Allah’ın rahmetini ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için, Allah’ın resûlünde size güzel bir numûne vardır” (Ahzâb: 21) buyuran Rabbimiz, onun her yaş ve her kesimden insana rehber olduğunu belirtmiş oluyor. Yüce Peygamberimiz (aleyhisselam) bizim için en güzel “öğretici, uyarıcı ve müjdeleyici”dir. Hayatlarının en fırtınalı ve en hareketli dönemini yaşayan gençler hakkında buyurduğu, “Gençliğin tehlikelerinden sakınınız.” (Kenzü-l Ummâl, 2: 258) şeklindeki hadîs, o en büyük muallim ve terbiyecinin çok mühim bir uyarısıdır. Hadiste birbiriyle çok yakından ilgili olan iki kavram var: Gençlik ve tehlike. Gençlik, insan hayatının en duygusal dönemidir. İnsanın gerek maddî organlarının, gerekse mânevî duygularının çok canlı olduğu

Kıyamette Gençlik Nimeti Sorgulanacak

Kıyamette Gençlik Nimeti Sorgulanacak Tüm insanlığı hayat veren sözleriyle uyaran Allah’ın Resulü (aleyhisselam), “verilen nimetlerin hakkıyla değerlendirilmesi” konusunda çok durmuştur. Nitekim konuyla ilgili bir hadislerinde şöyle buyurur: “İnsanoğluna şu beş şeyden hesap sorulmadıkça onun ayakları Kıyâmet Gününde Rabbinin huzurundan ayrılmayacaktır: Ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nerede kazanıp nereye harcadığından ve öğrendiği ilimle nasıl amel ettiğinden.” (Tirmizi, Sıfâtü-l Kıyâme: 1) Görüldüğü gibi burada her yaş ve her baştaki insanı yakından ilgilendiren beş nimetin hesabının sorulacağı belirtilmektedir. Ömrünü nerede tükettiğinin sorulması, bir bakıma “hayat nimeti”nin ve insana ihsan edilen “zaman”ın nerede harcandığıyla ilgilidir. İnsana, hayatı ve zamanı ihsan eden Allah olduğuna göre, bu nimet Onun rızası ve emirleri doğrultusunda kullanılmalıdır. Yüce Peygamberimiz Aleyhisselâm, İbn-i Abbas’dan rivâyet edile

Coğrafi Keşiflerin İç Yüzü

Resim
Coğrafi Keşiflerin İç Yüzü Tarih de coğrafi keşifler, İspanyol ve Portekizli denizcilerin 15. yüzyılın sonları ile 16. yüzyılın başlarında bilinmeyen uzak kıtaların ve denizlerin bulunması amacıyla yaptıkları seyahatler olarak anlatılır. Bu seyahatlerin en önemli nedenleri bilimsel bir merakla yeni ufukların keşfedilmesinden çok tamamen ekonomik nedenlere dayanmakta olup öne çıkan isimler ise ders kitaplarında bile adları sık sık geçen Kristof Kolomb, Vasco Da Gama, Ferdinand Macellan ‘dır. Bu denizciler maalesef coğrafi keşifler adı altında katliam ve Hıristiyanlık propagandasından başka bir şey yapmamışlardır. Amerika kıtasının varlığından 1000 yıllarında ilmen ilk defa bahseden Müslüman bilgin Biruni’dir. Ayrıca başka Müslüman âlim ve kâşifler de Amerika’nın varlığından Kolomb’dan daha asırlar önce bahsetmişlerdir. Kolomb’un da başta İbni Rüşd olmak üzere birçok Müslüman kâşif ve bilginin eserlerinden istifade ederek yola çıktığına dair güçlü deliller bulunmaktadır. Hatta 3

Cennete Uçarak Giren Yiğit

Cennete Uçarak Giren Yiğit Ebu Talibin çok çocuğu vardı. Mekke’de kıtlık hüküm sürerken mali durumu biraz daha iyice olan Hz. Abbas ağabeyinin yükünü hafifletmek üzere çocuklarını almak istedi. Ebu Talip Ona Cafer Radiyallahü Anhi verdi. Cafer Radiyallahü Anh Hz. Ali Radiyallahü Anhın kardeşidir. Bir gün babası Ebu Talip’le şehrin dışında gezinirken Rasülullah Sallallahü Aleyhi Vesselâm ve Ali Radiyallahü Anhi namaz kılar gördüler. Ebu Talip Cafer Radiyallahü Anhe: “Haydi koş yanlarına dur sen de namaza başla” dedi… Cafer Radiyallahü Anh böylelikle çocuk yaşta İslam’ı seçti. Kıldığı bu namaz sonrası Rasülullah Sallallahü Aleyhi Vesselâm ileride gerçekleşecek bir olayı işaret edercesine ona şöyle dua etti: “Allah’ü Tealâ sana iki kanat versin de cennette uç inşallah! “Minik Cafer Radiyallahü Anh bu duaya pek sevindi. Kaderi saklı idi aslında bu duada... Büyüyüp geliştiğinde o da diğer müminler gibi işkencelere maruz kalır. Bunun üzerine Habeşistan’a hicret etmesine izin verilir.