Kayıtlar

sahip etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kâinatın Sahibisin Allah'ım!

  Kâinatın Sahibisin Allah'ım!   Her bir yarattığın sonsuz mucize, Kâinatın sahibisin Allah’ım! Cümle sırlar tesir etmez acize… Kâinatın sahibisin Allah’ım!   Seni anmadığım bir günüm olmaz, Yüreğe sığarsın, cihana sığmaz, Dünyaya gelip te, var mı ki ölmez… Kâinatın sahibisin Allah’ım!   Her nereye baksam; her yerde nurun, İbadet ‘im eksik, aciz bir kulum, Zalimlik yapanlar; hep cahil kulun… Kâinatın sahibisin Allah’ım!   Hür irade verip; serbest bıraktın, Cennet ile cehennemi var ettin, Peygamberlerini hep önder yaptın… Kâinatın sahibisin Allah’ım!   Ne olur beni doğru yoldan ayırma, Hidayet eyle bu aciz kuluna, Bütün Dualarım kabul oluna… Kâinatın sahibisin Allah’ım!   Kâinatın sahibisin Allah’ım...   İsmail Hakkı Bağdat

Sekiz Şey Sahibine Zillet Getirir

  Sekiz Şey Sahibine Zillet Getirir   01- Çağırılmadığı sofraya oturmak. 02- Ev sahibine amirlik taslamak. 03- Düşmandan ihsan beklemek. 04- Kendisini davet etmeyen iki kişinin konuşmasının arasına katılmak. 05- Sultanı hakîr görmek. 06- Rütbesinden yüksek makama oturmak. 07- Sözünü dinlemek istemeyenlere konuşmak. 08- Eh il olmayanla arkadaşlık yapmak.   (İmâm Gazâlî, et-Tibru’l-Mesbûk fî-Nasîhati’l-Mulûk)

Her Zaman Kâinatın Yegâne Sahibine Sığın...

  Her Zaman Kâinatın Sahibine Sığın...   Dr. İşân Hüseyni, Pakistanlı idi: Yaptığı büyük hizmetlerden dolayı ödül almak için uluslararası bir konferansa gidiyordu. Uçağa bindi... Ancak havada bir arıza olmuş ve yıldırım çarpması sonucu uçak en yakın havaalanına inmek zorunda kalmıştı. Bir sonraki uçak 16 saat sonra kalkacaktı. Sinirlendi ve o toplantıya muhakkak yetişmem lazım, 16 saat bekleyemem diye sinirlenerek bağırdı. Görevliler gideceği şehrin 6 saat uzaklıkta olduğunu ve isterse araba kiralayarak gidebileceğini söylediler. Acele yola çıktı ama aksilik bu sefer de yolda şiddetli yağmurdan göz gözü görmez olmuş ve selden dolayı araç gidemez olmuştu. Yol kenarında eski bir evin kapısını çalıp hızla içeri girdi. Yaşlı bir kadın içeride oturuyordu. Süratle ona: “- Telefonu verir misin? Telefon etmem lazım!” dediğinde... Kadın tebessüm ederek dedi ki: “- Görmüyor musun evladım ne telefonu. Burada ne telefon ne de elektrik var. Geç az dinlen ve az yemek ye çay i

Sahibine Çekmiş...

  Sahibine Çekmiş...   Bir gün Nasreddin Hoca Rahmetullahi Aleyh’in komşusu yanına gelerek;   "- Ya hocam, benim bir çift öküzüm var. Onlara öyle iyi bakıyorum ki, en güzel samanları onlara veriyorum. Arpa veriyorum, yerlerini günde iki defa temizliyorum. Anlayacağınız gözüm gibi onlara bakıyorum. Ama nedense çift sürme zamanı gelince hoyrat oluyorlar, çift sürmüyorlar. Bunun hikmeti veya izahı nedir acaba?" der. Nasreddin Hoca Rahmetullahi Aleyh: "- Sahibine çekmişler..." deyince, komşusu öfkeleniyor kızarıyor. Hiddetli bir şekilde: "- Sen ne diyorsun, Hoca efendi. Sözlerine dikkat et." deyince, Nasreddin Hoca Rahmetullahi Aleyh: "- Öfkelenme komşum. Bak sana, Allah’ü Teâlâ el, ayak, göz, burun, ağız, kulak, beyin, akıl vermiş. Sana Müslümanlığı nasip etmiş. Anlayacağın Allah’ü Teâlâ, sana en güzel nimetlerini vermiş. Ama namaz vakti gelince sen; Namaz kılmıyorsun. Ramazan gelince oruç tutmuyorsun. Kazancının zekâtını vermiyorsun. Sen

Fakire Verilen Bir Lokma, Sahibine Beş Şeyi Müjdeler

  Fakire Verilen Bir Lokma, Sahibine Beş Şeyi Müjdeler   ·    Bir tane iken beni çoğalttın. ·    Küçük idim, büyüttün. ·    Düşman iken, beni dost ettin. ·    Fâni, yok olmak üzere iken, beni sonsuz kalıcı ettin. ·    Bugüne kadar sen beni muhafaza ettin, artık ben seni muhafaza ederim.” Ey Oğul İlmihâli)

Kabul Edilmeyen Sahibine Geri Dönen Ameller

  Kabul Edilmeyen Sahibine Geri Dönen Ameller   Bir kişi, Muaz b Cebel”e Radiyallahü Anh “Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem”den dinlediğin bir hadîs-i şerîfî bize nakleder misin?” dedi. Bunun üzerine Muaz Radiyallahü Anh ağladı. Hatta susmayacağını sandım. Sonra sustu, devam ederek dedi: Hz. Peygamber Aleyhi Vesellem” bana: “Ey Muaz!” dedi. “Buyur! Anam babam sana fedâ olsun ya Rasûlullah Aleyhi Vesellem!” dedim. O zaman şöyle buyurdu: “Söyleyeceğimi ezberlersen sana fayda verir. Eğer unutursan kıyamette Allah katında delilin olmaz. Ey Muaz! Allah Teâlâ, yer ve gökleri yaratmadan önce yedi melek yarattı. Sonra gökleri yarattı. Yedi göğün her biri için bir melek vazifelendirdi. O meleği orada kapıcı yaptı. O gökleri, büyüklük yönünden oldukça yüceltti. Hafaza melekleri, sabahtan akşama kadar ibâdet ve taatta bulunan kulun amellerini göklere yükseltirler. Dünyamıza en yakın göğe varıncaya kadar, o amelin, güneşin ışığı gibi bir ışığı olur. Oraya varıncaya kadar hafaza

Kız Evlat Sahiplerine Müjde

Kız Evlat Sahiplerine Müjde Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in zamanında yaşayan iki kız çocuğu olan fakir bir kadın vardı. Kadın, bir gün çocuklarının elinden tutarak Hz. Aişe Radiyallahü Anha’nın yanına gitti. Hz. Aişe Radiyallahü Anha bir şeyler vermek için bakındı. Sadece bir hurma bulabildi. Daha fazla bir şey veremeyişin hüznü ile hurmayı kadına verdi. Fakir kadın, kendisine uzatılan hurmayı alıp kızlarına paylaştırdı. Kadının bu annelik şefkati ve merhameti Hz. Aişe Radiyallahü Anha’nın gözünden kaçmadı. Olayı Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’e anlattı. Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, kendi nefsine çocuklarını tercih eden anne için şöyle buyurdu: “Kadın, erkek herhangi bir mümin, kız çocukları yüzünden bir suretle sıkıntı çekerlerse bunu hayır bilsinler. Çünkü kız çocukları, onları cehennem ateşinden koruyan birer perde olurlar.” (Buhari, Edeb, 18) “Kim iki kız çocuğu ergenlik çağına vardıktan sonra yanında kaldıkları veya o k

Sağlıklı İlişkilere Sahip Olmak için Yapmanız Gereken Tek Bir Şey Var!

Sağlıklı İlişkilere Sahip Olmak için Yapmanız Gereken Tek Bir Şey Var! Araştırmalara göre sağlıklı ilişkilere sahip olmak için yapmanız gereken tek bir şey var! Çoğumuz sağlıklı ilişkiler kurmanın söylemlerimizi değiştirmekle mümkün olacağına inanırız. Ancak yapılan araştırmalar, söylediklerimiz kadar dinlediklerimizin de önemli olduğunu gösteriyor: Dinlemek, pek çoğumuzun zannettiğinden daha zor bir iştir. Dinlemek, pek çoğumuzun zannettiğinden daha zor bir iştir. Nörobilim uzmanı Dr. Joseph Dispenza, aklımıza her saniye 400 milyar farklı düşünce geldiğini, ancak bunun 2,000”ini işlediğimizi söylüyor. Kısacası bize dışarıdan gelen bilgilerin, anlatıların da yalnızca çok küçük bir kısmını algılayıp değerlendirebiliyoruz. Dinlemek, tamamen bulunduğumuz anda ve bulunduğumuz yerde olmakla ilgilidir. Dinlemek, tamamen bulunduğumuz anda ve bulunduğumuz yerde olmakla ilgilidir. Karşımızdaki insanla iletişim kurarken de bedenimizin ve zihnimizin de tamamen orada ol

Sahip Olduğunuz Nimetlerin Farkında mısınız?

Sahip Olduğunuz Nimetlerin Farkında mısınız? İsa Aleyhisselâm bir ağacın altında dua eden birini gördü. Dikkatlice baktığında adamın ayakları yürümeyen bir kötürüm olduğunu anladı. İki gözü de görmüyordu. Vücudunda ise baras hastalığı olduğu anlaşılıyordu. Ama adam bütün bunlara rağmen ellerini kaldırmış mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu: 'Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!..' Hazret-i İsa Aleyhisselâm kötürüm adama yaklaştı: 'Ayağın yürümüyor, gözün görmüyor. Bedenin de sıhhatli görünmüyor. Buna rağmen çoğu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte, bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin. Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?' Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelen kötürüm adam dedi ki: 'Efendi! Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple O’nu tanıyorum. Öyle de bir dil vermiş ki, o dille de ona ş

Temiz Kalbe Sahip Olmanın Şartları

Temiz Kalbe Sahip Olmanın Şartları Mânevî tezkiye ve tasfiye netîcesinde selîm ve münîb bir kalbe ve mutmain bir nefse sâhip olabilmek için riâyet edilmesi gereken birtakım şartlar vardır. Onların başlıcaları şunlardır: 1- Helâl gıdâ, 2- İstiğfar ve duâ, 3- Kur’ân okumak ve ahkâmına tâbî olmak, 4- İbâdetleri huşû ile edâ etmek, 5- İnfak, 6- Geceleri ihyâ etmek, 7- Zikrullâh ve murâkabe, 8- Resûlullâh’a muhabbet ve salevât-ı şerîfeye devâm etmek, 9- Tefekkür-i mevt, 10- Sâlih ve sâdıklarla beraber olmak, 11- Güzel ahlâk sâhibi olmak… Bütün bu şartlar üzerinde ciddiyetle durulup, gayretle yaşanması neticesinde elde edilen kalb-i selîm, mâsivâdan arınmış ve mücellâ bir ayna gibi Hakk’ın cemali sıfatlarının tecellîgâhı hâline gelmiştir. Hak Teâlâ, kulunun kalbinde cemâlî sıfatlarının tecellîlerini görünce onu sever ve ondan râzı olur. Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları

Hakiki Müslüman olmak için ne yapmak, nelere sahip olmak lazımdır?

Hakiki, Müslüman olmak için ne yapmak, nelere sahip olmak lazımdır? İslam dininin temeli; ilim, amel ve ihlastır. İlim; iman, fıkıh ve ahlak bilgileridir. Bunlar, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından öğrenilir. Amel, bu bilgilere uygun işlerdir. İhlas; ilmin ve amelin, Allah rızası yani Allah’ü Teâlâ’nın sevgisini kazanmak için elde edilmesidir. Bu üç temele malik olan Müslümana “Hakiki Müslüman” denir. Hakiki Müslüman olmak demek, yalnız âdetlere tabi olarak ibadet etmek değil, İslam’ın emrettiği güzel ahlakı edinerek, insanlık vazifelerini yaparak, ruhen de tertemiz olmak demektir. İbadet eden, fakat hileyi zekâ eseri sayan, insanları aldatan, hatta bazen zararlı propagandalara aldanarak insan öldüren, ortalığı yakıp yıkan, yalan söyleyen bir kimse, Müslüman olduğunu söylese de hakiki Müslüman değildir.

Keskin Bir Hâfızaya Sahip Olmanın Yolu

Keskin Bir Hâfızaya Sahip Olmanın Yolu Mahir İz Hocaya sormuşlar: "Keskin bir hafızaya nasıl sahip olunur?" - Evladım biz Osmanlı mektebine gittik. Bize ilk gün "Yolda nasıl yürünür?" bunun kaidesini öğrettiler. Yürürken gözün ayağının ucunda olacak. Gözümüz hep ayağımızın ucundaydı. Hep önümüze bakardık… Sizler boyuna etrafınıza bakıyorsunuz… Ona bak, şuna bak. Sizde hafıza olmaz. Günahı göz işler belasını da gönül çeker. Gözler bakar, gönül rahatsız olur ve hafıza zayıflar…

Akıl Sahibi Olana Ders

Akıl Sahibi Olana Ders           Bedevinin birine sormuşlar: "Sen Yüce Allah’ü Teâlâ’yı nasıl tanıyorsun?" Bedevi demiş ki: İz izciye, dışkı deveye, delalet ederken nasıl olur gök borçlarıyla, toprak girinti ve çıkıntılarıyla, deniz dalgalarıyla her şeyden haberdar, bol lütuf sahibi Yüce Allaha delalet etmesin!

Zarif Gönüllere Sahip Olmak

Zarif Gönüllere Sahip Olmak Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Rahmân’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevâzu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara lâf attığında, (incitmeksizin) «Selâm!» derler (geçerler).” (Furkân, 63) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Size iyilik yapanlara karşı iyilik yapmak, fenâlık yapanlara da fenâlık yapmak meziyet değildir. Asıl meziyet, size fenâlık yapanlara karşı aynı şekilde mukâbelede bulunmayıp iyilik yapabilmektedir.” (Tirmizî, Birr, 63) Hz. Mevlânâ şöyle ifâde buyurur: “İnsanı inciten kişinin, Allâh’ı incittiğinden haberi yoktur. O bilmiyor ki bu küpün suyu, Hak ırmağının suyu ile birleşmiştir.” “Bilgisizliğimiz, körlüğümüz yüzünden, Hakk’ın velîlerini hor görmek, onları incitmek istiyoruz.” “İbtilâ, belâya uğrayış bir hastalıktır, belâya uğrayan kişiye acırlar, ama ahmaklık öyle bir hastalıktır ki başkalarını da yaralar ve incitir.” “Ahmaklar, insan yapısı mescide saygı gösterirler de, gönül sahiplerinin gönüllerini kırmaya

Sahip Olduğunuz Nimetlerin Farkında mısınız?

Sahip Olduğunuz Nimetlerin Farkında mısınız? İsa aleyhisselam bir ağacın altında dua eden birini gördü. Dikkatlice baktığında adamın ayakları yürümeyen bir kötürüm olduğunu anladı. İki gözü de görmüyordu. Vücudunda ise baras hastalığı olduğu anlaşılıyordu. Ama adam bütün bunlara rağmen ellerini kaldırmış mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu “Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!..” Hazret-i İsa kötürüm adama yaklaştı “Ayağın yürümüyor, gözün görmüyor. Bedenin de sıhhatli görünmüyor. Buna rağmen çoğu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte, bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin. Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?” Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelen kötürüm adam dedi ki; “Efendi! Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple Onu tanıyorum. Öyle de bir dil vermiş ki, o dille de ona şükrediyorum. Hâlbuki dünyanın serveti elinde ol

Tüm Çatışmaların Kaynağı Enerji Savaşları

Tüm Çatışmaların Kaynağı Enerji Savaşları Sömürgeciliğin ortaya çıktığından bu yana dünya üzerinde kadar süregelen bir güç savaşı vardır. Bu savaş özellikle zengin enerji havzalarına sahip toprakların paylaşımı konusunda ortaya çıkmaktadır. Süper güçlü devletler, gerekse terör grupları, enerji odaklı bir strateji izlemekte olduğunu söylemek yanlış olmaz. Yaşanan çatışmaların, uluslararası siyasi krizlerin perde arkasına baktığımızda da enerji konusunun ön planda olduğunu söyleyebiliriz. Enerji kaynakları yenilenebilir ve tükenebilir olmak üzere iki grup altında toplanırlar; Yenilenebilir enerji, pratik olarak sınırsız varsayılır. Sürekli ve tekrar tekrar kullanılabilir. Mesela güneş, rüzgâr, vb. Tükenebilir enerji ise kısa zaman aralığında yeniden oluşmaz. Bunlar petrol, doğal gaz, kömür gibi milyonlarca yıllık bitki ve hayvan deniz-petrol-arama-faaliyetleri fosillerinden elde edilen yakıtlardır. Enerji üretiminde de öncelikli olarak bu kaynaklar kullanılır. En çok kullanılan