Kayıtlar

Heves etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Allah Bes Bâkî Heves (2)

  Allah Bes Baki Heves (2)   Ey zâir-i sâhib-nefes, hubb-ı sivâdan meyli kes. Dünyâda kalmaz hiç kes, Allahü bes, bâkî heves.   Her ten biter bir derd ile, geh germ ile geh serd ile, Uğraşmağa bir ferd ile, değmez bu dünyâ-yı ehas.   Ben de ferîd-i asr idim, fass-ı nigîn-i sadr idim, Nakş-ı hümâyûn-ı satr idim, gösterdi çarh rû-yi abes.   Dil-haste oldum bir zemân, tedrîc ile bitdi tüvân, Uçdu nihâyet murg-ı cân, çünki harâb oldu kafes.   Söndü çerâg-ı âfiyet, zulmetde kaldı şeş cihet, Açıldı subh-ı âhıret, envâr-ı Hak’dan muktebes.   Buldum o dem Sübhânımı, arz eyledim ısyânımı, Matlûb idüp, gufrânımı, rahmetle oldu dâd-res.   Yâ Rab! Bu abd-i rû’siyâh, etdimse de yüzbin günâh, Dergâhını kıldım penâh, afvındır ancak mültemes.   Târîhdir ism-i Gafûr, lâbüdd ider sırrı zuhûr, Afv olunur her bir kusûr, Allahü bes bâkî heves.   Abdurrahmân Sâmî Paşa Rahmetullahi Aleyh   Şiirin Açı...

Allah Bes Bâkî Heves

  Allah Bes Bâkî Heves   Pîr-i mugândan bir nefes aldım 'aceb feryâd-res; Gördüm ki söylerdi ceres Allah bes bâkî heves…   Geçdim sivâdan ol zamân keşf oldu sırr-ı kün fe kân; Dost ile dost oldum hemân Allah bes bâkî heves…   Buldum harîm-i vuslatı içdim şerâb-ı vahdeti; Bilmem recâ vü minneti Allah bes bâkî heves…   Ben mest ü hayrân olmuşam sergerm ü sekrân olmuşam; Seyyâh-ı devrân olmuşam Allah bes bâkî heves…   Ben bilmezem 'ucb u riyâ ben bilmezem hubb-i sivâ; Birdir Hudâ birdir Hudâ Allah bes bâkî heves…   Allah vâfîdir bana Allah şâfîdir bana; Allah kâfîdir bana Allah bes bâkî heves…   Geh fânî gâhi bâkîyem geh ehl-i 'aşka sâkîyem; Dîdâr-ı Hakk müştâkıyem Allah bes bâkî heves…   Ben 'âşık-ı zâr olmuşam ma'şûk ile yâr olmuşam; Müştâk-ı dîdâr olmuşam Allah bes bâkî heves…   Müştak Baba Kuddise Sırruh

Allah Bes, Bâkî Heves 1

  Allah Bes, Bâkî Heves 1   Pîr-i mugândan bir nefes aldım 'aceb feryâd-res Gördüm ki söylerdi ceres Allah bes bâkî heves   Geçdim sivâdan ol zamân keşf oldu sırr-ı kün fe kân Dost ile dost oldum hemân Allah bes bâkî heves   Buldum harîm-i vuslatı içdim şerâb-ı vahdeti Bilmem recâ vü minneti Allah bes bâkî heves   Ben mest ü hayrân olmuşam sergerm ü sekrân olmuşam Seyyâh-ı devrân olmuşam Allah bes bâkî heves   Ben bilmezem 'ucb u riyâ ben bilmezem hubb-i sivâ Birdir Hudâ birdir Hudâ Allah bes bâkî heves   Allah vâfîdir bana Allah şâfîdir bana Allah kâfîdir bana Allah bes bâkî heves   Geh fânî gâhi bâkîyem geh ehl-i 'aşka sâkîyem Dîdâr-ı Hakk müştâkıyem Allah bes bâkî heves   Ben 'âşık-ı zâr olmuşam ma'şûk ile yâr olmuşam Müştâk-ı dîdâr olmuşam Allah bes bâkî heves   Müştak Baba Kuddise Sırruh

Allah’ü Bes, Bâkî Heves 2

  Allah’ü Bes, Bâkî Heves 2   “Allah bes, baki heves!” Yani “Allah’ü Teâlâ yeter, başkası geçici hevestir” Allah Bes Bâkî Heves "O evveldir, âhirdir, zâhirdir, bâtındır ve O her şeyi bilendir.” (Hadîd, 57/3 Pakistan’ın büyük mütefekkir ve şairi Muhammed İkbal diyor ki: (Cavidnâme, 68) “Biz seni arıyoruz, sen gözden uzaksın. Hayır, yanlış; biz körüz, sen hazır bulunuyorsun.” Evet, ruhtan ve manadan uzak, sadece maddeye takılıp kalan insanın gözü akıllara durgunluk veren koca evreni yaratan yüce Allah’ı ve gerçekleri göremiyor. Ama yarasanın gözünün güneşi görememesi güneşin yokluğu anlamına gelmediği gibi, bizim yüce Allah’ı göremememiz de onun yokluğu anlamına gelmez. Kusur güneşte değil, onu idrak edemeyen gözdedir. Onun için yüce Rabbimiz: “Onların gözleri vardır ama gerçekleri göremezler” (A‘râf, 7/179) buyurmuştur. Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî hazretleri: “Güneşin varlığına delil, yine güneştir. Sana delil lazımsa güneşten yüz çevirme!” diyor. (Mesnevî, ...

Hevâ ve Hevesi Terk Etmek

Hevâ ve Hevesi Terk Etmek Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'den Hayat Ölçüleri ٢٠٨ . عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ أَنَّ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : “ حُجِبَتِ النَّارُ بِالشَّهَوَاتِ وَحُجِبَتِ الْجَنَّةُ بِالْمَكَارِهِ !”. 208. Ebû Hüreyre Radiyallahü Anh’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Cehennem, nefse hoş gelen şeylerle kuşatılmış; cennet de nefsin istemediği şeylerle çepeçevre sarılmıştır.” (Buhârî, Rikâk, 28; Müslim, Cennet, 1. Ayrıca bkz. Ebû Dâvûd, Sünnet, 22; Tirmizî, Cennet, 21; Nesâî, Eymân, 3) ٢٠٩ . عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ أَنَّ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : “ لَمَّا خَلَقَ اللّٰهُ الْجَنَّةَ قَالَ لِجِبْرِيلَ: اذْهَبْ فَانْظُرْ إِلَيْهَا فَذَهَبَ فَنَظَرَ إِلَيْهَا ثُمَّ جَاءَ فَقَالَ: أَيْ رَبِّ وَعِزَّتِكَ لَا يَسْمَعُ بِهَا أَحَدٌ إِلَّا دَخَلَهَا ثُمَّ حَفَّهَا بِالْمَكَارِهِ ثُمَّ قَالَ: يَا ج...