Kayıtlar

Mart 26, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

40 Hadis-i Şerif 61 (Yardımlaşma ve Dayanışma)

  40 Hadis-i Şerif 61 (Yardımlaşma ve Dayanışma) 01- Bir mümin, aç bir mümini doyurursa, Allah da o kimseyi cennet meyveleriyle doyuracaktır. Yine bir mümin, susuz kalan bir mümine bir şeyler içirip susuzluğunu giderirse, Allah kıyamette ona (misk ile mühürlenmiş lezzetli bir içecek olan) 'Rahîk-ı Mahtûm'dan içirecektir. Yine bir mümin, elbiseye ihtiyacı olan bir mümini giydirirse, Allah da ona cennetin yemyeşil elbiselerinden giydirecektir. (Tirmizî, Kıyâme, 18) 02- Yüce Allah şöyle buyurmuştur: Ey âdemoğlu, sen infak et, ben de sana infak edeyim! (Buhari, Nafakât, 1) 03- Güneşin doğduğu her gün insanın bütün eklemleri için sadaka vermesi gerekir. İki kişinin arasını düzeltmen sadakadır. Bir kimseyi kaldırarak hayvanına binmesine yardımcı olman ve eşyasını ona yüklemen sadakadır. Güzel söz de sadakadır. Namaza giderken attığın her adım sadakadır. Yoldaki rahatsızlık veren şeyi kaldırman sadakadır. (Müslim, Zekât, 56) 04- Hz. Peygamber, Hangi sadaka en faziletlidir...

Bu Yüksek Makamlara Nasıl Kavuştunuz?

  Bu Yüksek Makamlara Nasıl Kavuştunuz?   Bâyezîd-i Bistâmî Kuddise Sirrûh’a: “- Bu yüksek makamlara nasıl kavuştunuz?” diye sordular. Cevâbında şöyle anlattı: “- Bir gece herkesin uyuduğu bir sırada, Bistâm’dan çıktım. Ay her tarafı aydınlatıyordu. Giderken aniden karşımda çok heybetli bir makam gördüm. On sekiz bin âlem onun heybeti yanında bir zerre gibi kalıyordu. Aklım başımdan gitti. Beni fevkalâde bir hâl kapladı. O halde iken:   “- Yâ Rabbî! Bu kadar büyük, bu kadar güzel bir dergâh acaba niçin böyle boş?” dedim. Hemen: “- Bu dergâhın boşluğu, kimse gelmediği için değil, belki gelenlerin lâyık olmadığı ve uygunsuzluğu sebebiyle gelenleri bizim kabul etmeyişimizdendir.” diyen bir ses duydum. Bir an, herkesin bu huzûra kavuşması için şefaatçi olayım diye kalbime geldi. Fakat bu şefaat makamının Sultân-ül-Enbiyâ Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimize mahsus olduğunu hatırlayıp, benim öyle düşünmemin, bu şefaat makamına karşı edebe riay...

İmam-ı Şafii’nin Kendisiyle İhtilafa Düşüp Öfkelenen Öğrencisine Nasihatleri

İmam-ı Şafii Rahmetullahi Aleyh’in Kendisiyle İhtilafa Düşüp Öfkelenen Öğrencisine Nasihatleri İmamı Şafii Rahmetullahi Aleyh’in talebelerinden biri olan Yunus ile müzakere yaptığı bir meselede ihtilafa düşer. Öyle ki, talebesi öfkesinden dolayı dersi terk eder ve evine gider. Akşam olunca, Yunus kapısının çalındığını fark eder. “- Kim o?” der. Kapıdaki kişi: “- Ben İmamı Şafii!” der. Yunus, kapıyı açar ve İmam Şafii’nin kapıda beklemekte olduğunu görür. Hocasının ayağına kadar gelmesine şaşırır. İmam Şafii Rahmetullahi Aleyh, kapıyı açan talebesi Yunus’a, ders niteliğinde şunları söyler: 1- “- Ey Yunus, bizi birleştiren yüzlerce mesele dururken bir mesele mi bizi ayıracak? 2- “- Ey Yunus, yaptığın ve üzerinden geçtiğin köprüleri yıkma! Bir gün o köprüden geri dönmen gerekebilir! 3- “- Ey Yunus, hatadan nefret et, ama hataya düşenden nefret etme! 4- “- Bütün kalbinle günaha öfkelen, ama günahkâra acı, ona merhamet göster! 5- “- Ey Yunus, sözü eleştir, ama sözü söyleyene saygı göster! ...