Kayıtlar

fare etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Fare Emanet Bırakılmazsa

Fare Emanet Bırakılmazsa Büyük velilerden, Zünûn-u Bısrî'ye biri: — Bana ismi azamı emanet edip de öğretsen, der dururmuş. Zünnûn bunun ısrarına dayanamayarak bu adama mendil içinde sarılı bir şey verir ve: — Uç güne kadar sende kalsın emanet olarak, sonra senden alırım, der. Adam mendili alıp eve götürür ve evde merak edip dayanamayarak mendili açınca mendilden bir fare çıkar ve fare kaçar. Hemen Zünnûn'a gider ve sitemde bulunur. Zünnûn da adama ben seni imtihan etmiştim ki kaybettin. Sen bir fare emanetini elinde tutamıyorsun, nasıl olur da ismi Azam'ı sana emanet ederim, demiş. (Alıntı)

Yumruk Kadar Fare

Yumruk Kadar Fare Tüccarın biri ticaret için sefere çıkarken ambarındaki buğdayları bir arkadaşına emânet etmiş. Emânet ettiği arkadaşı ise buğdayları satıp parasını da bir güzel yemiş. Tüccar uzun seferinden dönünce buğdayları arkadaşından istemiş. Arkadaşı: — Vallahi dostum buğdayı fareler yedi bitirdi. İki yüz batman buğdaydan hiç bir şey bırakmadılar, demiş. Zeki tüccar arkadaşının çocuğu kendi evinin önünden geçerken içeri almış ve eve saklamış. Ertesi günü arkadaşını pek kederli görünce sebebini sormuş. Arkadaşı: — Hiç sorma dostum! Oğlumu kaybettim... Demiş. Tüccar: — Ben oğlunu gördüm. Dün bir kartal havalandırıp götürdü, demiş. Arkadaşı inanmamış: — Nasıl olur demiş, koskoca çocuğu bir kartal götürür? .” Hemen tüccar bu sözü fırsat bilip: — İkiyiz batman buğdayı yumruk kadar fare nasıl yiyip bitirdi ise senin çocuğu da kartal öylece götürdü, demiş. Arkadaşı çaresiz kalınca tüccara buğdayını vermek mecburiyetinde kalmış. (Alıntı)

Bir Farenin Bile Emanet Edilemeyeceği Kişiye İsm-i Azam Hediye Edilir mi?

Bir Farenin Bile Emanet Edilemeyeceği Kişiye İsm-i Azam Hediye Edilir mi? Tasavvuf tarihinin önemli simalarından Zünnun Mısri (IX. y.yıl) kendisine bir yıl mürid olup hizmet ettikten sonra İsm-i Azam'ı (Allah'ın bütün vasıflarını ifade eden en yüce adı) öğrenmek isteyen Yusuf bin Hüseyin'in arzusunu yerine getirmedi. Bu isteğe gülüp geçti.  Aradan tam altı ay daha geçti. Yusuf bin Hüseyin sabırla hizmete devam etti. Bir fırsatını bulup isteğini yine tekrarladı.  Zünnun Mısri bu defa Yusuf bin Hüseyin'e ağzı bir bezle bağlanmış bir testi vererek;  "Bunun içindeki hediyeyi falan yerdeki filan zata götür" dedi.  Dikkatle götürmesini, içindekine bir zarar gelmemesini de ayrıca hatırlattı.  Yusuf, hediyeyi aldı ve yola koyuldu. Yolda kendi kendine söyleniyordu: "Bir buçuk yıldır hizmetindeyim, benim bir dileğimi yerine getirmeyen şeyhim, hizmetinde bulunduğum bir buçuk yıldır bir defa ziyaretine bile gelmemiş olan bir dostunu hediye ile talti...

Bir Fille Fare Evlenmişler

Bir Fille Fare Evlenmişler Bir fille fare evlenmişler düşünmüşler ki bir ortak noktamız var baş harflerimiz (F) ile başlıyor… Üç gün evli kaldıktan sonra, fil ölmüş. Fare takdiri ilahi demiş, kadere boyun eğmiş. Sevgili eşine mezar kazarken yoldan geçen bir yakını sormuş: -“Fare kardeş ne yapıyorsun?” Fare, üç günde ağırlaşan başını kaldırmış. Eliyle yüzünün terini silmiş, bir iç çekmiş ve; -“Üç günlük saadet için, bir ömür mezar kazacağım kardeş! Ne yapayım?” demiş. Alınacak ders: Bizler evlenirken ince eleyip sık dokumak zorundayız. Gösterişe, aldanmamalı; gerçekten bizi mutlu edecek kalbi temiz bir hayat arkadaşı bulmaya çalışmalıyız. Sırf güzelliği ve malı için hafif meşrep kişileri tercih etmemeli, imanlı ve takvalı ve huyu güzel olanlarla evlenmeliyiz. Bu hususa dikkatimizi çeken Peygamberimiz Aleyhisselâm mü'minlere şu tavsiyede bulunur: "Kadınlarla dört hasletleri için evlenilir: Malı için, asaleti için, güzelliği için ve dini için. Sen dindar olanı t...