Kayıtlar

Kasım 6, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çanakkale Şehitlerinden Muallim Hasan Ethem Merhumun Annesine Yazdığı Mektup...

Çanakkale Şehitlerinden Muallim Hasan Ethem Merhumun Annesine Yazdığı Mektup... Valideciğim, Dört asker doğurmakla müftehir şanlı Türk annesi, Nasihatamiz mektubunu Divrin Ovası (Niğde) gibi, güzel,  yeşillik bir ovacığın ortasından geçen derenin kenarındaki armut ağacının sayesinde otururken aldım. Tabiatın yeşillikleri içinde mest olmuş ruhumu bir kat daha takviye etti. Okudum,  okudukça büyük dersler aldım. Tekrar okudum. Şöyle güzel ve mukaddes bir vazifenin içinde bulunduğumdan sevindim. Gözlerimi açtım,  uzaklara doğru baktım. Yeşil yeşil ekinlerin rüzgâra mukavemet edemeyerek eğilmesi,  bana, annemden gelen mektubu selamlıyor gibi geldi. Hepsi benden tarafa doğru eğilip kalkıyordu ve beni annenden mektup geldi diyerek tebrik ediyorlardı. Gözlerimi biraz sağa çevirdim güzel bir yamacın eteklerindeki muhteşem çam ağaçları kendilerine mahsus bir seda ile beni tebşir ediyorlardı. Nazarlarımı sola çevirdim çağıl çağıl akan dere,  bana validemden gelen mektuptan dolayı gülü

Ya Rab Bela-Yı Aşk İle Kıl Âşîna Beni

Yâ Rab Bela-Yı Aşk İle Kıl Âşîna Beni Fuzûlî (1483 - 1556) Bu gazel Kays'ın aşk derdiyle dağlara çıkıp Mecnun'a dönüşmesinden sonra, ailesinin iyileşir umuduyla dua etmeye götürdüğü Kâbe'de, Mecnun'un ailesinin umutlarını boşa çıkaran duasıdır.                Bugünkü Türkçe İle orijinali Ya Rab aşk belasıyla beni içli dışlı et Yâ Rab bela-yı aşk ile kıl âşîna beni Bir an bile beni aşk belasından uzak tutma. Bir dem bela-yı aşktan kılma cüdâ beni. Dertlilerden iyiliğini, lütfunu eksik etme Az eyleme inayetini ehl-i dertten Yani beni çok belalara (aşk) bağımlı kıl. Yani ki çoh belâlara kıl müptelâ beni. Var olduğum sürece, belaya olan saygımı alma Oldukça ben götürme belâdan iradetim Ben belayı isterim, çünkü bela da beni ister. Ben isterim belâyı çü ister belâ beni.

Çocuklar Her Gün En Az 3 Saat Egzersiz Yapmalı

Resim
Çocuklar Her Gün En Az 3 Saat Egzersiz Yapmalı Finlandiya hükümeti çocukların her gün en az 3 saat fiziksel aktivite yapması gerektiğini söyledi. Eğitim Bakanı, fiziksel aktivetinin çocuğun mutluluğuna katkı sağladığını söylüyor. Finlandiya hükümeti çocukların her gün en az 3 saat boyunca fiziksel aktivite yapması gerektiğini açıkladı. Finlandiya ebeveynlerden çocuklarını fiziksel faaliyet içeren hobi ve ilgi alanlarına teşvik etmesini öneriyor. Ülkede özellikle 8 yaş altındaki çocuklar hedefleniyor. Finlandiya Avrupa'daki fiziksel olarak en sağlıklı ve akademik olarak en başarılı çocukların yetiştiği ülkelerin başında… Finlandiya Eğitim ve Kültür Bakanı Sanni Grahn-Laasonen bunun bir tesadüf olmadığını söylüyor. Grahn-Laasonen fiziksel aktivetinin çocuğun mutluluğuna katkı sağladığını ve genç bir insanın iletişim kabiliyetini geliştirerek öğrenmeyi kolaylaştırdığını söyledi. Fin Bakan yerel medyaya açıklamasında "Çocuklar beraber egzersiz y

Bakanlıktan fiziksel aktivite önerisi: Haftada 150 dakika egzersiz

Bakanlıktan fiziksel aktivite önerisi: Haftada 150 dakika egzersiz Sağlık Bakanlığı, obezite, kanser ve diyabet gibi hastalıklardan korunmak ve sağlıklı yaşamın ön koşulu olarak gösterilen yeterli fiziksel aktivite yapılmasına yönelik toplumda farkındalığı artırmak amacıyla ‘Türkiye Fiziksel Aktivite Rehberi’ hazırladı. Sağlığın korunması ve geliştirilmesi için haftada 150 dakikalık haftanın 5 günü 30 dakikalık orta şiddette bir egzersiz yetişkinler açısından yeterli olduğu belirtilen rehber de, "1-4 yaş arası çocuklar gün içinde farklı şiddetlerde toplam 180 dakikalık fiziksel aktivite yapmalı. 5 -18 yaş arasındaki çocuk ve ergenler için ise, günde 60 dakika, orta şiddetliden daha yüksek şiddetli aktivitelere doğru şiddeti değişen aktiviteler önerilmekte." denildi. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu (THSK), toplumdaki her bireyin daha hareketli daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmesi amacıyla ‘Türkiye Fiziksel Aktivite Rehberi’ hazırladı. THSK Obezite,

Su Kadar Değeri Yok

Su Kadar Değeri Yok Bir sene hacca gitmek üzere yola çıktı. Bağdât’a vardığında Halife Hârun Reşid bunun geldiğini haber aldı ve yanına çağırttırdı. Şakîk-i Belhî, halîfenin yanına geldi. Halîfe Hârun Reşîd sordu: “Zâhid olan Şakîk-i Belhî sen misin?” Şakîk-i Belhî; “Şakîk benim ama zâhid değilim.” dedi. Halife nasîhat isteyince şöyle buyurdu: “Aklını başına topla ve çok dikkatli ol. Allahü teâlâ sana Ebû Bekr-i Sıddîk’ın makâmını verdi ki, senden, onda olduğu gibi doğruluk istiyor. Sana Ömer-ül-Fârûk’un makâmını verdi ki, senden, onda olduğu gibi, hak ile bâtılı ayırmanı istiyor. Sana Osman-ı Zinnûreyn’in makâmını verdi ki, senden, onda olduğu gibi hayâ ve kerem (çok lütuf ve ihsân) sâhibi olmanı istiyor. Sana Aliyyül Mürtezâ’nın makâmını verdi ki, senden, onda olduğu gibi ilim ve adâlet istiyor.” Hârun Reşîd; “Biraz daha nasîhat et.” deyince, Şakîk-i Belhî buyurdu ki: “Allahü teâlânın Cehennem diye bilinen bir yeri vardır ve seni de oraya bekçi yaptı. Eline üç şey verdi. Bunlar

Akıllı Kimmiş

Akıllı Kimmiş Bir gün zengin birisi, Şakîk hazretlerine, Gelip şöyle söyledi, o gün kendilerine: Dedi ki: “Ey efendim, ben zengin bir kimseyim, Her ihtiyacınızı, karşılamak isterim.” Bu teklîfi dinleyip, buyurdu ki: “Kardeşim! Olabilir ve lâkin, şartlarım vardır benim. Bana verdiğin için, malın noksanlaşırsa, Veya hırsız gelip de, malların çalınırsa, Yâhut da vaz geçersen, ilerde bu fikrinden, Bir kabâhatim ile, dönersen niyetinden. Yâhut vefât edersen, bir gün âni olarak, Nafakasız kalırsam, o zaman ne olacak? Bütün bu hususlarda, temin edersen beni, Derhâl kabûl ederim, senin bu teklifini, Zîrâ şu ân rızkımı, verir ki öyle bir zât, Bütün bu hususlara, kefildir kendi bizzat. Saçar ihsânlarını, mahlûkatın hepsine, Yine bir zarar gelmez, O’nun hazînesine. Her canlının rızkını, verir de fazla fazla, Yine hazînesinde, azalma olmaz asla. Hem o kadar çoktur ki, şefkât ve merhameti, Kulları yapsalar da, her türlü kabâhati.

Her Şeyin Özü

Her Şeyin Özü Şakîk-i Belhî buyurdu ki: “Dört bin hadîs-i şerîf içinden dört yüz tâne, bundan da kırk tâne ve nihâyet bunların içinden de şu dört hadîs-i şerîfi seçtim: “1) Kalbini kadına bağlama. Zîrâ bugün senin ise yarın başkasındadır. Eğer kadına itâat edersen Cehennem’e atılırsın. 2) Kalbini mala bağlama. Zîrâ mal sana emânettir. Bugün senin ise yarın başkasınındır. Başkasının malı için kendini yorma. Başkasına hoş gelir, fakat günahı sanadır. Eğer kalbini mala bağlarsan, Allahü teâlânın haklarını gözetemezsin. Kalbine fakirlik korkusu girer ve şeytana itâat edersin. 3) Herhangi bir şey hususunda kalbinde bir sıkıntı olursa o şeyi terk et. Zîrâ müminin kalbi, şâhit yerindedir. Şüphelilerden sıkılır, helâlde ise sükûnet bulur (sâkin olur). 4) Bir işin makbûl olacağı hükmüne varmadan o işi yapma.