Akıllı Kimmiş
Akıllı Kimmiş
Bir gün zengin birisi,
Şakîk hazretlerine,
Gelip şöyle söyledi, o gün
kendilerine:
Dedi ki: “Ey efendim, ben
zengin bir kimseyim,
Her ihtiyacınızı,
karşılamak isterim.”
Bu teklîfi dinleyip,
buyurdu ki: “Kardeşim!
Olabilir ve lâkin,
şartlarım vardır benim.
Bana verdiğin için, malın
noksanlaşırsa,
Veya hırsız gelip de,
malların çalınırsa,
Yâhut da vaz geçersen,
ilerde bu fikrinden,
Bir kabâhatim ile,
dönersen niyetinden.
Yâhut vefât edersen, bir
gün âni olarak,
Nafakasız kalırsam, o
zaman ne olacak?
Bütün bu hususlarda, temin
edersen beni,
Derhâl kabûl ederim, senin
bu teklifini,
Zîrâ şu ân rızkımı, verir
ki öyle bir zât,
Bütün bu hususlara, kefildir
kendi bizzat.
Saçar ihsânlarını,
mahlûkatın hepsine,
Yine bir zarar gelmez,
O’nun hazînesine.
Her canlının rızkını,
verir de fazla fazla,
Yine hazînesinde, azalma
olmaz asla.
Hem o kadar çoktur ki,
şefkât ve merhameti,
Kulları yapsalar da, her
türlü kabâhati.
Buna rağmen, bakmayıp
isyankâr hâllerine,
Kesmez rızıklarını,
devamlı verir yine.
Ayrıca, O’nun için, ölüm
yok, etmez vefât,
Bütün bu hususlardan,
berîdir her ân o zât.
Böyle kudretli biri,
kefilken şimdi bana,
Niçin O’nu bırakıp,
gideyim başkasına?
Her ayıp ve kusurdan, uzak
olan Rabbimi,
Bırakıp, bir âcize, gitmem
akıl işi mi?”
O zengin bu sözleri,
dinleyince Şakîk’ten,
Mahcup ve pişman oldu,
yaptığı bu tekliften.
Yorumlar
Yorum Gönder