Kayıtlar

affet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Günahlarımızı Affettiren Şeyler

  Günahlarımızı Affettiren Şeyler   Bütün insanlar topraktan yaratılmıştır, tekrar toprağa döneceğiz. Bize tahsis edilen ömrümüzü yaşadıktan, bize sayılı olarak verilen nefeslerimizin sonuncusunu verdikten sonra artık dünya ile alâkamız kalmaz, aslımıza rücu edeceğiz.   Dünyaya gelirken günahsızdık, o zamanlar mükellef değildik, bize herhangi bir emir de verilmemişti. Toprağa girerken de günahsız girmeye gayret etmeliyiz. Denebilir ki; biz masum değiliz. Günah işlemeyen yalnız Peygamberlerdir, hepimiz bilerek veya bilmeyerek yüzlerce hata yapıyor ve günah işliyoruz. Doğrusu, önemli olan hata ve günahlarımızı affettirmek ve günahlardan arınmış olarak ölüm döşeğine uzanmaktır. Rabbimiz, bizi çok sevdiği için günahlarımızı affetmek için bazı imkânlar yaratmıştır. Bunları değerlendirirsek hiç günah işlememiş oluruz.   01-            Bunların birincisi: Tövbe etmektir. Tövbe etmek için birine müracaat etmek, birilerinden yardım beklemek gerekmez. Kul yaptığı kusurları itiraf

Rahmetinle Affet Beni!

  Rahmetinle Affet Beni!   Senin affın elbet çoktur, Rahmetinle affet beni! Yalvarmaya yüzüm yoktur, Rahmetinle affet beni!   Gafletteyim ben her zaman, Perişanım hâlim yaman, Diliyorum senden aman, Rahmetinle affet beni!   Hesap soran Kahhâr sensin, Ayıp örten Settâr sensin, Çok affeden Gaffâr sensin, Rahmetinle affet beni!   Gerçek kulluk edemesem, Emre uygun gidemesem, Farz borcumu ödemesem, Rahmetinle affet beni!   Hoca der ki, yansa sîne, Günah çıksa birkaç bine, Ümit kesmem senden yine, Rahmetinle affet beni!

Affet Allah’ım affet!

Affet Allah’ım affet! Yaşım kemale erdi bitti bende hevesler, Ben Sana geliyorum affet Allah’ım affet! Defterler dürülecek değişecek adresler, Suçluyum biliyorum affet Allah’ım affet! Gafletimden ötürü nefsime ettim zulüm, İtiraf ediyorum çok günahkâr bir kulum! Ömrüm bitmek üzere artık yaklaştı ölüm, Emrinle ölüyorum affet Allah’ım affet! Ebedi hayat başlar bu gidiş değil bitiş, Bu gidiş Hakka gidiş Rabbim sana kaldı iş Layığımı bulmadan yetiş Allah’ım yetiş, Merhamet diliyorum affet Allah’ım affet! Elimde hiçbir şey yok, bir canım var vereyim, Son dileğim son arzum Rahmetine ereyim! Ya Rab bağışla beni günahkâr biçareyim, Tövbeyle siliyorum affet Allah’ım affet! Cürümlerime karşı ben hazırım ölmeye, Korkuyorum günahla huzuruna gelmeye! Ancak umudum sonsuz Rahmetine ermeye, Umutla doluyorum affet Allah’ım affet! Günahlarım dağ gibi her şeyi bilen Sensin, Affedip bağışlayan günahı silen Sensin! Vekilim kefilim yok

Affet Bizi

Affet Bizi Ezanı duymuyoruz Sünnete uymuyoruz Dünyaya doymuyoruz Affet bizi Allah’ım Kur’an dan ayrılmışız Bidatlara dalmışız Nefs elinde kalmışız Affet bizi Allah’ım Çok verirsin azarız Az verince kızarız Hükmün nasıl bozarız Affet bizi Allah’ım İsteklerimiz taşkın Günahlar hadden aşkın Neyleriz böyle şaşkın Affet bizi Allah’ım İlhan ULUKAYA

Affet Bizi

Affet Bizi Ezanı duymuyoruz Sünnete uymuyoruz Dünyaya doymuyoruz Affet bizi Allah’ım Kur’an dan ayrılmışız Bidatlara dalmışız Nefs elinde kalmışız Affet bizi Allah’ım Çok verirsin azarız Az verince kızarız Hükmün nasıl bozarız Affet bizi Allah’ım İsteklerimiz taşkın Günahlar hadden aşkın Neyleriz böyle şaşkın Affet bizi Allah’ım İlhan ULUKAYA

Affet İsyanım Benim Halim Yaman Allah’ım

Affet İsyanım Benim   Affet isyanım benim, Halim yaman Allah'ım, Ref et nisyanım benim, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Affına güvenirim, Kapında dilenirim, Kovsam yine gelirim, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Defterim doldu siyah, Amelim tekmil günah, Sensin kuluna penah, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Ben bir yüzü karayım, Sana nasıl varayım, Ya kime yalvarayım, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Ömrümü ettim heder, Mücrimim hâlim beter, Bana kulum de yeter, Medet aman Allah’ım! Halim yaman Sultanım!   "Lâ taknatû" buyurdun, Rahmetinle doyurdun, Kullarına duyurdun, Medet aman Allah’ım! Halim yaman Sultanım!   Ümmet et habibine, Gönüller tabibine, Rahmeyle garibine, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Aşki'yi azad eyle, Cemalinle şâd eyle, Kulum diye yâd eyle, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!  

Rabbim! Sen Bizi Affet!

Rabbim! Sen Bizi Affet! (Sonuna kadar okuyun, paylaşın! Ağlayacaksınız!) “Neye yaklaşsam sonu uzaklık ve kırgınlık, Anla ki Allah' tan başkası ile yok yakınlık!” ********************************************************* " Çevremdeki insanlar, yaptığım zulümden dolayı benden uzaktılar... " "Günlerden bir gün evlenmeyi arzuladım ve bir çocuk sahibi olmayı da murat ettim... Evlendim, bir çocuğum oldu... Adını Fatma koydum... Peygamberim Hz. Muhammedin kızı gibi olsun diye. İsmen ve ahlâken ona benzesin diyerek... Onu çok sevdim... Ve Fatma büyüdükçe kalbimdeki iman da onunla büyüdü... Kalbimdeki isyan da azaldı onunla... Elimde içki kadehini içme isteğiyle doldurmuştum Fatma onu devirdi... daha iki yaşında bile değildi... Sanki ona bunu yaptıran Allah'tı! O büyüdükçe kalbimdeki iman da onunla büyüdü... Allah'a yaklaştığım her bir adımda içinde olduğum isyanlardan uzaklaştım biraz biraz... Ta ki Fatma 3 yaşına basana kadar... 3 yaşını bi

Affet İsyanım Benim

Affet İsyanım Benim Affet isyânım benim, Hâlim yaman Allah’ım, Ref'et nisyânım benim, Meded aman Allah’ım... Defterim doldu siyâh, Amelim tekmil günâh, Sensin kuluna penâh, Meded aman Allah’ım... Affına güvenirim, Kapında dilenirim, Kovsan, yine gelirim, Meded aman Allah’ım... Ben bir yüzü karayım, Sana nasıl varayım, Ya kime yalvarayım, Meded aman Allah’ım... Ömrümü ettim heder, Mücrimim halim beter, Bana KULUM de yeter, Meded aman Allah’ım... Ümmet et Habîbine, Gönüller tabîbine, Rahmeyle garîbine, Meded aman Allah’ım... Lâ Taknatû buyurdun, Rahmetinle doyurdun, Kullarına duyurdun, Meded aman Allah’ım... Aşkî'yi âzâd eyle, Cemâlinle şâd eyle, “Kulum” diye yâd eyle, Meded aman Allah’ım... Ziynetü'l Kulûb, Sayfa 413

Affet İsyanım Benim

Affet İsyanım Benim Affet isyânım benim, Hâlim yâmân Allâh’ım! Ref et isyânım benim, Medet âmân Allâh’ım! Hâlim yâmân Sultânım! Defterim dolu siyâh, Amelim tekmil günâh! Sensin kulunâ penâh, Medet âmân Allâh’ım! Hâlim yâmân Sultânım! Ümmet habibine, Gönüller tabibine! Rehmeyle gâribine Medet âmân Allâh’ım! Hâlim yâmân Sultânım! Aşki’yi âzâd eyle, Cemâlinle şâd eyle! Kulum diye yâd eyle! Medet âmân Allâh’ım! Hâlim yâmân Sultânım!

Kul Affetmeden Allah’ü Teâlâ’nın Affetmeyeceği Günahlar

Kul Affetmeden Allah’ü Teâlâ’nın Affetmeyeceği Günahlar Kul hakları, affı ve cezalandırılması tamamen hak sahibi kula bırakılmış günahlardır. Bu hakların unutulması, kaybolması, geçiştirilmesi mümkün değildir. Zerre kadar bile olsa, hak, haksızdan alınıp hak sahibine verilecektir. Allah kul haklarını çiğneyenleri, çiğnedikleri hakları sahiplerine ödetmeden terk etmez, serbest bırakmaz, affına mazhar kılmaz. Hz. Enes’ten gelen bir hadis-i şerifte, Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu ki: “İnsanın işlediği üç çeşittir: Bir zulüm vardır ki, onu Cenab-ı Hak asla bağışlamaz. Bir zulüm vardır ki, Allah Teâlâ onu dilerse affedebilir. Bir zulüm vardır ki, Allah Teâlâ affetmediği gibi, onu terk de buyurmaz. Allah Teâlâ’nın affetmeyeceği zulüm, şirktir (Allah’a ortak koşmaktır). Allah, ‘Şirk, en büyük zulümdür’ buyurmuştur. Hak Teâlâ’nın dilerse affedeceği zulüm, kulların kendileriyle Rableri arasındaki hususlarda, kendi nefislerine yaptıkları zulümdür. Allah

Affet Babacığım

Affet Babacığım Evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyor ve onun evde bir fazlalık olduğunu düşünüyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara ulaşıyordu. Yine böyle bir tartışma anında; eşi, bütün bağları kopardı ve “Ya ben giderim, ya da baban bu evde kalmayacak” diyerek rest çekti… Eşini kaybetmeyi göze alamazdı. Babası yüzünden çıkan tartışmalar dışında mutlu bir yuvası, sevdiği ve kendini seven bir eşi ve birde çocukları vardı. Eşi için çok mücadele etmişti evliliği sırasında. Ailesini ikna etmek için çok uğraşmış ve çok sorunlarla karşılaşmıştı. Hâlâ onu ölürcesine seviyordu. Çaresizlik içinde ne yapacağını düşündü ve kendince bir çözüm yolu buldu. Yıllar önce avcılık merakı yüzünden kendisi için yaptırdığı kulübe tipi dağ evine götürecekti babasını. Haftada bir uğrayacak ve ihtiyacı neyse karşılayacak, böylelikle eşiyle de bu tür sorunlar yaşamayacaktı. Babasına lâzım olacak bütün malzemeleri hazırladıktan s

Sizin Hiç Böyle Bir Dostunuz Oldu mu?

Sizin Hiç Böyle Bir Dostunuz Oldu mu? ·       Çok konuşmazdı, ·       Susması konuşmasından uzun sürerdi, ·       Daima düşünceliydi, ·       Boş şeylerle uğraşmazdı, ·       Kötü söz söylemezdi, ·       Kimseyle çekişmezdi, ·       Her zaman ağırbaşlıydı, ·       Dünya işleri için hiç kızmazdı, ·       Umanı umutsuzluğa düşürmezdi, ·       Kimsenin kusurunu araştırmazdı, ·       Affediciliği tabii idi intikam almazdı, ·       Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı, ·       Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi, ·       Yemek seçmez, önüne ne konulursa yerdi, ·       Sade kıyafet giyer; gösterişten hoşlanmazdı, ·       Sıkıntılı hallerde kabalaşmaz, bağırmazdı, ·       Konuşurken etrafındakileri adeta kuşatırdı, ·       Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi, ·       Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı, ·       Kapısına yardım için gelen kimseyi asla geri çevirmezdi, ·       Kelimeleri parıldayan inci dişleri gibi tatlı ve