Kayıtlar

mal etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ey Zengin! “Mal Benim, Diyen!” Senin Değil Allah Teâlâ'nın

Ey Zengin! “Mal Benim, Diyen!” Senin Değil Allah Teâlâ'nın   Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Rahmetullahi Aleyh Hazretleri buyurdular ki: Hazret-i Ali Kerremallahu Veche'ye sormuşlar. Demişler ki: "Yâ Ali, zekât kaçta kaç?" demişler. "Size göre kırkda birini vermek, bize göre hepsini vermek. Hattâ üzerine kelleyi vermek…" demiş. Hâlâ sen paraya kıyamıyorsun, zekâtı vermeye. O zekâtını vermeye kıyamadığın paranın, yılan olacağını, yarın yevm-i kıyâmetde senin boynuna dolanacağını, hem Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerim'de hem de hadîs-i peygamberîde Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem haber veriyor. " سَيُطَوَّقُونَ مَا بَخِلُوا se yutavvikûne mâ bahilû, onların bahl edip veremedikleri mallarını onların boynuna dolayacağız" diyor; Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm'de. Gene Ebâ Hureyre Radiyallahü Anh Rasûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem'den rivâyet ediyor: "Zekâtı verilmeyen mallar, iki başlı yılan olur ve sâhibinin koynu...

Tusiad Nasıl Etkisizleştirilebilir?

  Tusiad Nasıl Etkisizleştirilebilir?   Adamlar Türkiye ekonomisinin yüzde 80’nini yönetiyor. Siyonist Haçlı efendilerinden aldıkları emirlerle; ithalata bağımlı, montaj ve kalitesiz ürünler üretiyor; siyasete yön veriyorlar. Vatansever işadamları daha kalitelisini ucuza üretirse; Tusiad otomatik saf dışı kalır. Yoksa havlamaya devam ederler…

Bir İnsanın Malını Haksız Yere Almak

Bir İnsanın Malını Haksız Yere Almak   عن عائشة رضي الله عنها عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: «مَنْ ظَلَم قِيدَ شِبْرٍ مِن الأرْضِ؛ طُوِّقَهُ مِن سَبْعِ أَرَضِين   [ صحيح] - [متفق عليه ]   Âişe Radıyallahu Anha’dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem şöyle buyurmuştur: “Kim bir karış mikdarı bir yere haksız olarak zulümle sahip olursa, o yerin yedi katı boynuna geçirilir.” (Sahih Hadis - Muttefekun Aleyh)   Hadisi Şerifin Açıklaması: Bir insanın malını haksız yere almak haramdır. Bir kimsenin başka bir kimseye ait olan malı alması helal değildir. Ancak gönül rızası ile veriyor ise bu müstesnadır. Bunların arasında bir arazinin zulümle alınması çok şiddetlidir. Çünkü uzun zaman zulümle istila edilmesi söz konusudur. Bundan dolayı Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- kim az yada çok aradiden dolayı zulmederse kıyamet gününde şiddetli bir azaba çarptırılacağını haber vermiştir. Öyle ki boynu kalınlaştırılarak uzatılır son...

Ben Bütün Malımın Gitmesine Razıyım Ama…

              Ben Bütün Malımın Gitmesine Razıyım Ama…               Adamın biri anlatıyor. Ben lokantada oturmuşken telefonla konuşan bir adam birden sevinç çığlıkları atmaya başladı. Konuşmasını bitirdikten sonra garsona:             “- Burada olanlara hepsine benden pilav üstü kebap ver! 18 yıl aradan sonra baba olacağım!”             Bir kaç gün sonra aynı adamı sinemaya giderken elinde 3-4 yaşında bir çocukla bilet kuyruğunda gördüm.             Çocuk ona “Baba!” diyordu.             Adamın yanına gidip o günkü işinin hikmetini sordum.             Adam utana sıkıla olayı anlattı. ...

Ne Kadar Malım Mülküm Çok Olsa da…

    Hasan efendi adıyla meşhur bir ihtiyar vardı. Yaratılış gayesini iyi bilirdi. Ömrünü dinine hizmet etmekle geçirmişti. Mum dibine ışık vermez misali oğluna ne kadar nasihat etmişse de oğlu söz dinlememişti. Ölüm döşeğindeyken oğlunu çağırıp der ki: “- Oğlum bugüne kadar hiç bir nasihatimi dinlemedin. Son bir arzum var onu bari yerine getir!” Oğlu merakla sorar: “- Son arzun nedir baba?” Ben ölünce yıkandıktan sonra daha kefenlenmeden hocadan müsaade iste babamın vasiyeti var de ayaklarıma çorap giydir? “- Baş üstüne babacığım. Bir çift çorabın ne kıymeti var. Söz veriyorum vasiyetini yerine getireceğim.” İhtiyar baba sevdiği bir arkadaşını da çağırıp ona der ki: “- Bu mektubu ben ölüp defnedildikten sonra oğluma vermeni rica ediyorum.” Arkadaşı kabul ederek mektubu alır. Gün gelir ihtiyar Hasan Efendi fâni dünyadan baki âleme göç etmek üzere vefat eder. Meyyit yıkanıp kefenleneceği zaman oğlu elinde bir çift çorapla gelir. Hoca efendiye babasının vasi...

İyiliği Saçarak Yapmalı

  İyiliği Saçarak Yapmalı   İslam âlimleri buyuruyor ki: “Allahü Teâlâ’nın size nasıl muamele etmesini istiyorsanız, Onun kullarına öyle muamele ediniz.” “İyiliği sayarak değil, saçarak yapınız.” “Cömert verene değil, verdiğine sevinene denir.” “Bütün kötülükler, hırlaşmalar almak üzerinedir. Bütün iyilikler, vermek üzerinedir.” Herkese iyilik etmek, ödünç veya sadaka vermek çok sevaptır. Akrabaya yapılan iyilik daha sevaptır. Bir kadın, Resulullah efendimize, “Fakir kocama yardımda bulunsam, sadaka yerine geçer mi?” diye sual ettirdiğinde Peygamber efendimiz, “İki sevap vardır. Biri sadaka, diğeri de sıla-i rahim sevabı” buyurdu. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Senden yüz çeviren akrabana verilen sadaka daha faziletlidir.” (Taberani) “Yakın akraba ve komşuya verilen sadakanın sevabı iki misli fazladır.” (Taberani) “Paranızı önce kendi ihtiyaçlarınıza, artarsa çoluk çocuğunuzun ihtiyaçlarına sarf edin! Bundan da artarsa akrabalarınıza yardım edin!” (Müs...

Ganîmet Ve Devlet Malına Hıyânet Edenlerin Cezâları

  Ganîmet Ve Devlet Malına Hıyânet Edenlerin Cezâları   Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in (yol) ağırlığı (eşyâsı) üzerinde bekçi (siyâhî) bir kişi vardı. Ona Kerkere denilir. (Bu siyâhî kişi harb edilirken de Peygamber’in binidini tutardı). Kerkere (günün birinde) öldü. Ölünce de Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem: “- Bu adam cehennemdedir!” buyurdu. Ashab: “- Acabâ neden ki?” diye bakmağa gittiler. Onun (terikesinde) ganîmet malından çalınmış bir aba buldular.   Kaynak: Buhari Sahih-i Buhari (No.1283)

Ganîmet Ve Devlet Malına Hıyânet Edenlerin Cezâları (1)

  Ganîmet Ve Devlet Malına Hıyânet Edenlerin Cezâları (1)   Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur. Bir kere Nebî Sallallahü Aleyhi Vesellem, aramızda (hitâbete) kıyâm etti de ganîmet (ve devlet) malına hiyânet hakkında söz söyledi. Ve hıyânet (in fenâlığını) büyüttü, hükmünü îzâh etti de buyurdu ki: “- Sakın sizden biriniz kıyâmet gününde omuzunda (ganîmet) koyun (avaz avaz) meleyerek, öbürünün omuzunda (ganîmet) at (yem ister gibi) homurdayarak (Arasat meydanında) benimle yüzleşmesin! (Bu yüz karası) âhırette bana: “- Yâ Resûla’llah, bana yardım et! diye yalvaracaktır. Ben de ona: “- Hakkında hiç bir sûretle şefâat etmeğe muktedir değilim: Ben sana (dünyâda Allah’ın hükmünü) teblîğ ettim! diye cevap vereceğim. Birinin omuzunda da sığır böğürerek bana mülâkî olup: “- Yâ Resûla’llah, meded eyle! demesin! Ben ona da: “- Senin için hiç bir vechile şefâat etmeğe muktedir değilim; çünkü ben sana (dünyâda) Allah’ın hükmünü ...

Evin En Öksüzü Baba’lardır!

Resim
Evin En Öksüzü Baba’lardır! Babalar en kutsal varlıklar olan Annelerin gölgesinde kalan gizli kahramanlardır! Evin en öksüzü babalardır, en yalnız, en kimsesizi, herkese kimse olurken; evin direği olurken kendisi direksizdir, dayanacağı kimsesi pek yoktur. Çünkü o hep güçlü olmak zorundadır. O zayıf olamaz. Çünkü o kahramandır, o güçsüz olamaz Çünkü o kahramandır, o ağlayamaz. Çünkü o kahramandır, hep kahraman olmak, öyle kalmak zorundadır. Yoksa silebilir herkes onu. Küçümser, erkekten bile saymaz. Batan gemiyi en son terk eden baba iken, uçan bir balonda, fazla ağırlıkların atılması… Aksi halde balonun düşme ihtimalinin olduğu anlarda, aileden ilk atılacak kişi babadır. Hayatını ailesine adasa da, ne eşine ne de çocuklarına yaranabilir, tam anlamıyla. Kimsesi kalmaz zaten, memleketi belli olduğunda. Hani sormuşlar ya adama “Nerelisin?” diye. O da demiş “Henüz evlenmedim!” diye. Ne ilk ailesine ne de yeni ailesine yaranamaz, arada kalır. Aile içi yetmez gibi...

İlim mi Üstündür, Mal mı Üstündür?

İlim mi Üstündür, Mal mı Üstündür? “Haricîlerle; Hz. Ali Radiyallahü Anh arasında şu tartışma geçer: Haricîler Hz. Ali Kerremallahu Vecheh’e sorarlar, ‘Ya Ali ilim mi üstün yoksa mal mı?’ Hz. Ali Kerremallahu Vecheh “- İlim daha üstündür” diye cevap vermiş, fakat delil istemeleri karşısında ilmin üstünlüğünü şu şekilde ortaya koymuştur: ·      “İlim maldan üstün, çünkü ilim seni korur, hâlbuki sen malı korursun.” ·      “İlim harcandıkça artar, mal harcandıkça azalır.” ·      “İlim sayesinde düşmanlar dost olur, fakat mal böyle değildir.” ·      “İlim dünyadan uzaklaştırıp ahirete yaklaştırır. Mal ise ahiretten uzaklaştırıp dünyaya meylettirir.” ·      “İlim sahibi öldüğü zaman sahibinin mülkiyetinden çıkmaz, fakat mal kişi öldüğü zaman biter.” ·      “İlim sahibine sirayet eden bir nurdur. Mal ise buna muhaliftir.” ·   ...