Kayıtlar

Nurlar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Halvetteki Nurlar

Halvetteki Nurlar   Halvet, masivadan ilgiyi kesip tamamen Allah Teâlâ Teâlâ’ya yönelmek ve kendini ibadete vermektir. Buna “erbain” de denir. Muhyiddin Arabî Hazretleri, Ta’rifât’ında halveti şöyle tanımlar: “Herhangi bir meleğin veya bir kimsenin bulunmadığı bir halde ve zamanda Hak Teâlâ’yla sırren konuşmak, ruhen sohbet etmektir.” Tasavvuf ehlinin halvetten, halvet dışındaki zamanlarda talip oldukları maksatları budur. Bunun kırk günle tahsis olunması Peygamberimizin Sallallahü Aleyhi Vesellem şu hadisinde zikredilmiş olmasındandır: “Kırk gün Allah Teâlâ için ihlâsla amel eden kimsenin kalbinden diline doğru hikmet pınarları akar.” (Keşfu’l-Hafâ) Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, kırk yaşına gelince resûl olarak gönderildi ve O’na vahiy indirildi. Vahyin indiği gün, ramazan ayından on sekiz gün sonra bir pazartesi günüydü. Vahiy ilk önce sadık rüya olarak başladı. Öyle ki, Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın gördüğü her rüya, sabah aydınlığı gibi

İslâmiyet'in Parlak Nurlarıyla Yeryüzünü Isıtıp Işıtalım!

Resim
Selçuklu Sultanı Melikşah Antakya'yı fethedip, önüne deniz çıkınca, atını denize sürüp kılıcını 3 kere denize saplayıp: "Yarabbi karşıma deniz çıkmasaydı, senin şanı yüce ismini gidebileceği yere kadar götürürdüm!!!" Diye haykırdı. Yâ Rabbi bizlere de öyle bir cihad aşkı ver ki: Bizler de senin şanlı ismini kâinatın her noktasına iletelim! İslâmiyet'in parlak nurlarıyla yeryüzünü ısıtıp ışıtalım!