Kayıtlar

Görmeyen etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Seni Görmeyen Gözü Neyleyim!

  Seni Görmeyen Gözü Neyleyim!   Seni görmeyen gözü neyleyim! Seni bilmeyen aklı neyleyim! Seni özlemeyen kalbi neyleyim! Ya Rasulallah Selamü Aleyk…   Ya Rasulallah muhtacız sana; Ya Habib Allah aşığız sana; Ya Nebi Allah hayranız sana; Ya Şefi Allah hasretiz sana…   Ya Rasulallah bağışla bizi; Sana layık ümmet olamadık ki; Hatamız günahımız öyle çok ki; Huzuruna gelmeye yüzümüz yok ki…   Annen hasretine dayanamadı; Bu ayrılık yüreğini dağladı; Altı ay boyunca gülmedi ağladı; Fatımatüzzehra Ya RasulAllah…   Musab bin Umeyr Sana benzerdi; Bu yüzden Uhud'da şehit edildi; Aşkın ile yandı yandı eridi; Ne güzel sahabelerin var senin…   Tüm işkencelere göğsünü gerdi; Cemalin bir kez göreyim dedi; Ravzanda ruhunu teslim eyledi; Aşkından yandı Habbabın senin…   Aşkından kütükler bile inledi; Onu kimseler teskin edemedi ki; Mübarek elini değince dindi; Bir kütük kadar olamadık ki…   (Alıntı)

Allah'ım Rasülünü Görmeyen Gözü Al

Allah'ım Rasülünü Görmeyen Gözü Al   Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem vefat ettiği zaman, Eshabı Kiramdan Zeyd bin Abdullah Radiyallahü Anh tarlada idi. Başka bir sahabi koşarak geldi ve:   “- Resûlullah dünyadan göçtü, sen hâlâ burada çift sürmekle meşgulsün!”, dedi.   Bir anda kendinden geçen Zeyd bin Abdullah Radiyallahü Anh, ellerini açarak:   “- Allah’ım, Rasulünü görmeyen gözü başımda taşımak istemiyorum. Onu görmeyen göz bana lâzım değil, gözlerimin nurunu al!” Diye dua etti.   Bu sözler onun ağzından değil, kalbinden geldiği için, Allah’ü Teâlâ duasını kabul etti, o zamana kadar gören gözlerinin ikisi de bir anda kör oldu.