Kayıtlar

Ethem etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İbrahim Bin Ethem Rahmetullahi Aleyh Hazretlerinden Nasihatler

  İbrahim Bin Ethem Rahmetullahi Aleyh Hazretlerinden Nasihatler   İbrahim bin Ethem bir gün Basra çarşısında gezerken halk başına toplandı ve “Bana dua edin icabet edeyim” mealindeki ayet-i celileyi sordular ve: “Biz Allah’a dua ediyoruz. Fakat müstecap (kabul) olmuyor. Acaba neden?” diye yakındılar. Dedi ki: Kalbiniz on şeyden ölmüştür. 1- Allah’ı tanırsınız, ama hakkını eda etmezsiniz. 2- Allah’ın kitabını okursunuz, ama onunla amel etmezsiniz. 3- İblis’in düşmanlığını iddia edersiniz, ama ona tabi olursunuz. 4- Resulullah’ın sevgisini iddia edersiniz, ama onun izini ve sünnetini terk edersiniz. 5- Cennetin sevgisini iddia edersiniz, ama onun için amel etmezsiniz. 7- Ölümün hak olduğunu iddia edersiniz, ama onun için hazırlanmazsınız. 8- Başkalarını ayıpları ile meşgul olursunuz, ama kendi ayıplarınızı terk etmezsiniz. 9- Allah’ın verdiği rızkı yersiniz, ama Allah’a şükür etmezsiniz. 10-Ölülerinizi gömersiniz, ama onlardan ibret almazsınız.

Günahkâr Adam İle İbrahim Ethem'in İbretlik Diyaloğu

Günahkâr Adam İle İbrahim Ethem'in İbretlik Diyaloğu Bir gün eski Belh Sultanı İbrahim bin Edhem Hazretlerine bir adam geldi: “- Ey doğruluk ırmağı, dedi, ben günah işleyip duruyorum. Bana bir kurtuluş yolu göster ki, o belâdan kurtulayım.” Velîler velisi tatlı bir tebessümle dedi ki: “- Madem günah işliyor, Rabbine isyan ediyorsun. O halde Allah’u Teâlâ'nın senin için vermiş olduğu rızıklardan yeme.” Adam birden titredi: “- İyi ama dedi, Allah'ın bana verdiği rızıklardan yemezsem, nasıl yaşarım?” “- Madem öyle! Allah'ın senin için takdir ettiği sudan içme.” “- Bu hiç mümkün değil! Su içmeden yaşanır mı?” “- O halde, Allah'ın yarattığı havayı teneffüs etme.” “- Hayır, hayır! Buna da imkân yok!” “- Sana daha ne diyeyim? Madem Öyle! Allah'ın mülkünden çık git. Kendine bir başka mülk edin!” Günahkâr adamın aklı uçacak gibi oldu ve dedi: “- Neler diyorsun ey Pir? Allah'ın mülkünden başka mülk var mı ki, g...

İbrahim Ethem Kuddise Sirrûh Hazretleri ve Köle

İbrahim Ethem Kuddise Sirrûh Hazretleri ve Köle İbrahim Ethem Kuddise Sirrûh Hazretleri azat etmek için bir köle almıştı. Köleye sordu: – Adın nedir? – Ne diye çağırırsanız odur, efendim… – Ne yemek istersin? – Ne verirsen onu yerim, efendim… – Ne iş yaparsın? – Ne emrederseniz onu yaparım, efendim… – Ne arzu edersin? – Kölenin arzusu olur mu? Efendinin dileği, kölenin arzusudur... Bu cevaplar karşısında İbrahim Edhem Kuddise Sirrûh Hazretleri hüngür hüngür ağlar ve kendisine şöyle der: – Be hey miskin, kulluğu bu köleden öğren. Sen hiç ömründe Allahü Teâlâ’ya karşı böyle kul olabildin mi?

Çanakkale Şehitlerinden Muallim Hasan Ethem Merhumun Annesine Yazdığı Mektup...

Çanakkale Şehitlerinden Muallim Hasan Ethem Merhumun Annesine Yazdığı Mektup... Valideciğim, Dört asker doğurmakla müftehir şanlı Türk annesi, Nasihatamiz mektubunu Divrin Ovası (Niğde) gibi, güzel,  yeşillik bir ovacığın ortasından geçen derenin kenarındaki armut ağacının sayesinde otururken aldım. Tabiatın yeşillikleri içinde mest olmuş ruhumu bir kat daha takviye etti. Okudum,  okudukça büyük dersler aldım. Tekrar okudum. Şöyle güzel ve mukaddes bir vazifenin içinde bulunduğumdan sevindim. Gözlerimi açtım,  uzaklara doğru baktım. Yeşil yeşil ekinlerin rüzgâra mukavemet edemeyerek eğilmesi,  bana, annemden gelen mektubu selamlıyor gibi geldi. Hepsi benden tarafa doğru eğilip kalkıyordu ve beni annenden mektup geldi diyerek tebrik ediyorlardı. Gözlerimi biraz sağa çevirdim güzel bir yamacın eteklerindeki muhteşem çam ağaçları kendilerine mahsus bir seda ile beni tebşir ediyorlardı. Nazarlarımı sola çevirdim çağıl çağıl akan dere,  bana validemden gel...